Türkiye’de 2025 yılı, gazeteciler açısından gözaltı, tutuklama, adli kontrol ve RTÜK cezalarıyla geçen bir yıl oldu. Yüzlerce gazeteci 213 davada yargılanırken, 11 gazeteci cezaevinde. Meslek örgütleri, basın ve ifade özgürlüğünün ağır biçimde baskı altında olduğunu vurguluyor.
Yüzlerce Gazeteci Yargı Önünde
Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre 2025 yılı boyunca yüzlerce gazeteci toplam 213 ayrı ceza davasında yargılandı. Yıl sonu itibarıyla 11 gazeteci çeşitli cezaevlerinde tutuklu bulunuyor. Ocak ayından bu yana en az 94 gazeteci gözaltına alındı, 28 gazeteci tutuklandıktan sonra tahliye edildi, en az 55 gazeteci hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulandı.
Gazetecilere Yöneltilen Suçlamalar
Gazeteciler hakkında açılan davalarda en sık yöneltilen suçlamalar arasında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, yanıltıcı bilgiyi alenen yayma, yargı organlarını alenen aşağılama, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, terör örgütü propagandası ve terör örgütü üyeliği yer aldı.
2025’te Verilen Cezalar: Elli Bir Yılı Aşan Hapis
Yıl içinde sonuçlanan davalarda 30 dosyada beraat kararı verildi. Buna karşın gazetecilere toplamda elli bir yıl altı ay yirmi dört gün hapis cezası ile doksan bir bin dokuz yüz Türk lirası adli para cezası hükmedildi. En az on beş gazeteci sözlü saldırıya, en az yirmi beş gazeteci ise fiziki saldırıya maruz kaldı. Fiziki saldırıların büyük bölümü haber takibi sırasında yaşandı.
RTÜK Cezaları ve Ekran Karartmalar
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, 2025 yılında televizyon kanallarına otuz altı kez idari para cezası verdi. Sekiz farklı kararla toplam yirmi sekiz kez yayın durdurma cezası uygulandı. TELE1 ve SZC TV, verilen yayın durdurma kararları kapsamında belirli tarihler arasında ekranlarını karartmak zorunda kaldı.
Türkiye Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Alt Sıralarda
Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından yayımlanan Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye, 2025 yılında yüz seksen ülke arasında yüz elli dokuzuncu sırada yer aldı. Türkiye’nin durumu raporda “çok vahim” kategorisinde değerlendirildi.
Gazetecilere Yönelik Operasyonlar ve Tutuklamalar
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, bilirkişi soruşturması kapsamında otuz dört gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Ekrem İmamoğlu protestolarını izleyen gazetecilere yönelik şafak operasyonlarında yedi gazeteci tutuklandı, itirazlar üzerine bir gün sonra serbest bırakıldı.
Kayyum Atamaları Medya Kuruluşlarını Vurdu
Habertürk TV, Show TV, Bloomberg HT ve HT Spor’un da aralarında bulunduğu yüz yirmi bir şirkete, yürütülen soruşturma kapsamında kayyum atandı ve şirketlerin yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildi. TELE1’e de kayyum atanırken, Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ tutuklandı.
Gazeteci Hakan Tosun Hayatını Kaybetti
Gazeteci Hakan Tosun, İstanbul Esenyurt’ta uğradığı saldırı sonrası kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olay, 2025 yılında gazetecilere yönelik şiddetin en ağır örneklerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Yanardağ: “Amaç Bağımsız Medyayı Susturmak”
Tutuklu gazeteci Merdan Yanardağ, 2025 değerlendirmesinde iktidarın baskı ve sindirme yöntemleriyle bağımsız medyayı susturmaya çalıştığını söyledi. Yanardağ, TELE1’e kayyum atanmasının ve kendi tutuklanmasının temel amacının toplumu teslim almak olduğunu savundu.
Meslek Örgütlerinden Ortak Uyarı
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Kıvanç El, tutuklamaların ve adli kontrollerin gazeteciler için sıradan hale geldiğini belirtti. Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş ise 2025 yılında basın ve ifade özgürlüğünün fiilen gasp edildiğini, bunun toplumun haber alma hakkını da ortadan kaldırdığını ifade etti.




