(ANKARA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin İstanbul İl Yönetimi'nin mahkeme kararıyla görevden alınarak yerine yeni bir kurul atanmasına ilişkin olarak, "Bütün mesele Cumhuriyet Halk Partisi'nin birinci parti olmasında, gücünü her geçen gün artırmasında. Baş edemedikleri için baş eğdirmeye çalışıyorlar. Baş edemedikleri için kayyum atamaya çalışıyorlar. Önemli olan hangi 5 bin kişinin arkanızda olduğu... Ben 5 bin çevik kuvvetle Cumhuriyet Halk Partisini yönetmem. Biz çelengi bile kendiliğinden oraya akan 5 bin kişiyle, 7 - 8 bin kişiyle koymuşuz. Yarınlar güzel olacak. Ben gelecek sene bu kokteylde iktidar partisinin kuruluşunun yıl dönümünü kutladığı bir gün olmasını ümit ediyorum. O sandık gelecek, bu iktidar değişecek" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Kuruluş Haftası nedeniyle CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen kapanış etkinliğinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, partinin bundan sonraki yol haritasına ilişkin bir soru üzerine, "Parti Meclisimizin bugünkü toplantısı geleneksel 9 Eylül toplantısı. Partimizin tarihini hatırladığımız, içinde bulunduğumuz bugünlerdeki siyasi olaylara bakış açımızı bir kez daha birbirimizle paylaştığımız, partinin kararlılığını, birlikteliğini, gücünü, bundan sonraki hep birlikte mücadele azmini yenilediğimiz bir toplantı oldu. Bugün İstanbul İl Kongresi için de Yüksek Seçim Kurulu'ndan Olağanüstü Kongre'nin yapılmasına yönelik bir karar çıktı. Bu, İstanbul'daki düğümü çözecek. Burada atılmaya çalışılan birtakım düğünler, bir kör düğüm hazırlıkları falan vardı. Hepsine karşı da Yüksek Seçim Kurulu'nun verdiği kararlar son derece seçim hukukunun gereği kararlar. Yani kimsenin şaşırmadığı, bu işi bilen herkesin kabullendiği kararlar" ifadesini kullandı.
"Baş edemedikleri için baş eğdirmeye çalışıyorlar"
Özel, PM toplantısında 4-6 Eylül arasında yapılan bir anketin sunumunu aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bütün mesele Cumhuriyet Halk Partisi'nin birinci parti olmasında, gücünü her geçen gün artırmasında. Baş edemedikleri için baş eğdirmeye çalışıyorlar. Baş edemedikleri için kayyum atamaya çalışıyorlar. İşte İstanbul il örgütünün emeği, gayreti, başarısı ortada. İstanbul İl Başkanı'nın gördüğü takdir, il yönetimiyle birlikte yaptıkları işler ortada. Oraya bir husumet. Şimdi bu tarafa bir husumet. Bir Asliye Hukuk Mahkemesinden, hem de paldır küldür bir tedbir kararıyla... Bu bir siyasete darbe. Biz buna karşı her türlü mücadelemizi sürdürüyoruz. Sürdürmeye de devam edeceğiz. Bugün Taksim'i gördünüz. 35 kişilik bir hazirunla Taksim'e çelenk koymaya gittik. Köşeyi döndük. Ben 5 bin kişi dedim. İşte dron fotoğraflarını yollamışlar. Önemli olan hangi 5 bin kişinin arkanızda olduğu... Ben 5 bin çevik kuvvetle Cumhuriyet Halk Partisini yönetmem. Biz çelengi bile kendiliğinden oraya akan 5 bin kişiyle, 7 - 8 bin kişiyle koymuşuz. Yarınlar güzel olacak. Ben gelecek sene bu kokteylde iktidar partisinin kuruluşunun yıl dönümünü kutladığı bir gün olmasını ümit ediyorum. Yok, çok, çok olmadı, yapmadılar, kaçtılar. Yani bir sonraki seneye nasıl mani olacaklar? Seçim gelecek, Türkiye'de iktidar el değiştirecek. O sahnenin olduğu yere yine otobüsü çekeceğiz. 31 Mart akşamı hepiniz buradaydınız. Buraya varan bütün yollar kapalı. İğne atsan yere düşecek hal yok. Hep birlikte genel başkanlarımızla birlikte, partimizde daha önce birlikte olduğumuz ufak tefek ayrılıklar yaşadığımız ama şimdi kucaklaştığımız büyüklerimizle birlikte, Muharrem Bey burada. Cumhuriyet Halk Partisi'ni büyüterek, Cumhuriyet Halk Partisi'nde kardeşlik hukukunu, dayanışmayı yükselterek yol almaya devam edeceğiz.
Hepimizin yaş günü, Cumhuriyet Halk Partililerin kuruluş yıl dönümü kutlu olsun. Hepiniz baba ocağımıza hoş geldiniz. Partinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün iki büyük eserimden biri dediği Cumhuriyet Halk Partisi'ne hoş geldiniz. Biz bugünkü programı iptal edecek miyiz diye soranlar oldu. Biz öyle zorlukları aşmışız ki, böyle İstanbul'daki bir yetki aşımıyla, bir hukuk darbesiyle teslim olacak, kuruluşunu kutlamayacak veya işte müzik mi çalmasak, bilmem ne mi yapsak... Hepsini yapacağız. Biz moralliyiz. Bizi yıkamayanlar moralsiz. Bizi yenemeyenler moralsiz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin moral ve motivasyonu üst düzeydedir. Karşı taraf paniktedir, saldırganlıkları ondandır. Biz yolumuza bakıyoruz."
"Sokak çağrısı yapacağım zaman yaparım, bunu da Erdoğan'a sormam"
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hukuk kararlarını tanımıyorum demek açıkça hukuk devletine kafa tutmaktır" sözlerinin sorulması üzerine, "Hukuk kararlarına uyacaksa ilk önce anayasada yazan, Anayasa Mahkemesi kararı herkes için bağlayıcı ona uyacak. 'Ben onu tanımıyorum da uymuyorum da' diyen sensin. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyacağımızı anayasada taahhüt etmişiz. AİHM kararlarına uymayan sensin. İşine gelmediğinde Anayasa Mahkemesi'nin birinci kademe mahkemesiyle karşısına geçen sensin. Ben Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararıyla atadığı kayyumu ve partiyi kayyuma yönettirmeyi kabul etmiyorum. Benim il başkanım yanımdadır. Özgür Çelik'tir. Onunla birlikte partimizi yönetiyoruz. Ama tutmuş 'Sokakları karıştırmam'. Ben sokağa kimseyi davet etmedim ki. Sokak çağrısı yapacağım zaman yaparım. Bunu da Tayyip Erdoğan'a sormam. Ama ben insanları baba evine davet ettim. Onları sokakta Tayyip Erdoğan bıraktı. İl Başkanlığı'na sokmadı, sokakta bıraktı oraları karıştırmaya çalıştı. Herkese itidal telkin ettik. 'Efendim sokağa mı çağırıyorsun?' Sokağa çağırmak icap ettiği gün hiç tereddüt etmem. Gün o gün değil. Onu yaptırmasınlar. Yapmaya niyetli değiliz. Tüm yöneticilerinizle, tüm ekibimizle hiç kimsenin zorda kalmayacağı, demokratik sınırların dışına çıkmayacağı, demokratik yarışlar sonucunda ülkede iktidarların el değiştireceği yarınları ümit ediyoruz. Ama sokak ve meydan şiddet üretmedikten sonra haktır. Bu hakkı kullanmaktan asla geri durmayız. Demokrasi tepki ve protesto rejimidir. Yaptığınız işler protestoya açık işlerse protesto görürsünüz. Bundan da bir adım geride durmayız. Ama bir polisin burnu kanamasın diye verdiğimiz emeği ben biliyorum. En yakınımdaki arkadaşlarım biliyor, koruma ekibimiz biliyor. Asla ve asla böyle bir şey istemem. Ayrıca polislere bir sandık koysan bunları yüzde 80'le götüreceklerini bütün araştırmalar söylüyor. Türkiye'nin en mağdur meslek grubu polisler. O çocukların üzerinden bana laf oyunu yapmasın" ifadesini kullandı.
"O sandık gelecek, bu iktidar değişecek"
Özel, Türkiye'nin seçimsiz bir döneme girdiği yorumlarının yapıldığının anımsatılması ve önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun sessizliğine yönelik bir soru üzerine, "Tayyip Erdoğan diyor ki 'Özgür Özel'i gören kanal değiştiriyor'. Somera diye bir araştırma var. Bütün reklamcıların bütün televizyonların kabul ettiği bir raporlama. Çıktığımız Halk TV yayını o gece en çok izlenen ATV'nin dizi filminden üç kat fazla izlendi. Yine bir önceki çıktığımız Sözcü TV yayını, MasterChef Türkiye'nin 2,5 katı fazla izlendi. Türkiye kimi izleyeceğine, kimi zaplayacağına çoktan karar verdi. Tayyip Erdoğan'ın da bizi izlediğini biliyoruz. Zaten o dahi bizi izlemese bu kadar reyting rekorları gelmez. Sorunun son kısmı günün anlam ve önemine ters düşer. O kısmına bir şey demiyorum. Sandığı Türkiye'ye getiren parti biziz. Sandığı korumasını da biliriz. O sandık gelecek, bu iktidar değişecek" yanıtını verdi.
Özel, partisinin 38. Olağan Kurultay davasına ilişkin bir soru üzerine ise, "14'ünde Ankara'da bir büyük miting yapacağız. 'İstanbul'daki tedbir kararı acaba burada mı olacak' dendi. Ama tedbir kararının nasıl peşinen bir sonuç doğurduğu ve nasıl yanlış bir karar olduğu ve dönülmesinde bin bir mahsur olduğu ortada. Biz her ihtimale karşı olağanüstü kongremizi toplama başvurumuzu yaptık, günümüzü aldık. İlçe seçim kurulu 21 Eylül'de seçimimizi yapacak. Tutun ki olmaz da öyle dediğiniz gibi bir şey olsa, altı gün sonra parti yeni genel başkanı seçecek. Kurultayına gidiyor zaten" değerlendirmesinde bulundu.