DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP lideri Özgür Özel’in kendilerine yönelik “Stockholm sendromu” sözlerine sert tepki göstererek, “Biz celladı da hafızayı da iyi biliriz, kimse halkı ucuz metaforlarla itham edemez” dedi. İmralı görüşmeleri, çözüm süreci ve yargı paketi hakkında önemli mesajlar verdi.
“Özel’in sözleri bir halkı aşağılamak demektir”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Kurultay’da sarf ettiği “Celladına âşık olmayın” ifadelerine tepki gösterdi. Bakırhan, “Biz Meclis’te barış için yasa konuşurken, sokaklarda barışı toplumsallaştırmaya çalışırken siz bir halkı Stockholm sendromuyla itham ediyorsunuz. Bu demokratik siyaset değildir” dedi.
Bakırhan, mücadele hafızasına vurgu yaparak, “Cellatları mezarlıklarımızdan, faili meçhullerden, yakılmış köylerimizden biliyoruz. Bizi kurban etmeye kimsenin gücü yetmedi, yetmeyecek” ifadelerini kullandı.
Toplantı Dilan Karaman’ın anılmasıyla başladı
Bakırhan konuşmasına geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Dilan Karaman’ın ailesine başsağlığı dileyerek başladı. “Umarım bu tür erken ölümleri bir daha burada paylaşmayız” dedi.
“İmralı görüşmesi çözüm yolunda önemli bir adımdır”
Gündeminin en önemli başlıklarından biri İmralı süreci olan Bakırhan, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı Adası’nda gerçekleştirdiği görüşmeyi “çözüm için kritik bir eşik” olarak değerlendirdi. “Komisyon temsilen gitti diye kıyamet koparmaya gerek yok. Aksine bu görüşme barış yolunda önemli bir eşiği aşmıştır” dedi.
Bakırhan, 4 Aralık’ta komisyonun yeniden toplanacağını ve tutanakların paylaşılmasını istediklerini belirterek, “Sayın Öcalan’ın toplumdan gizleyecek bir şeyi olmadı. Tutanaklar şeffaflık gereği paylaşılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Söz bitti, pratik adımlar zamanı”
Bakırhan, hükümete ve tüm siyasi partilere çağrıda bulunarak barış sürecinin yasal zemine kavuşması gerektiğini söyledi. “Türkiye barış için sözünü söyledi. Artık toplumsal mutabakatı kâğıda dökecek adımlar atılmalıdır. Şimdi sorumluluk Meclis’tedir” dedi.
“Barış kapısı açılmışken eşikte duranlar siyaset yapmıyor”
DEM Parti eş başkanı, barış sürecine karşı çıkan kesimlere seslenerek, “Barış kapısı aralanmışsa bu kapıdan eşitlikle geçmek gerekir. Kürt meselesi 86 milyonun sorumluluğudur. Çözüm tüm halkların ortak aklıyla mümkündür” dedi. DEM Parti’nin herhangi bir siyasi güce “angaje” olmadığını, üçüncü yol siyasetini sürdürdüklerini vurguladı.
Özel’e yeniden yanıt: “Bu halkı sendromla itham edemezsiniz”
Konuşmasının bir bölümünü Özgür Özel’e ayıran Bakırhan, sert ifadeler kullanarak şunları söyledi:
“Biz halkımız için mücadele ederken siz bizi sendromlarla itham edemezsiniz. Böyle bir dil Kürt halkına saygı değildir. Hafızamızla oynayan her sözün muhatabı olur.”
“Yargı paketinde yine ayrımcı yaklaşım var”
Meclis gündemine gelecek 11. yargı paketi için değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, paketin beklentileri karşılamadığını belirtti. “Siyasi tutsaklar, gazeteciler, öğrenciler yine kapsam dışında kalıyor. Cezada adalet, infazda eşitlik sağlanmalıdır” dedi.
Erişim engeli ve bant daraltma düzenlemelerine de karşı çıkan Bakırhan, “Bu doğrudan ifade özgürlüğüne müdahaledir, kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Suriye değerlendirmesi: “Tekçi yapı değişmeden çözüm yok”
Bakırhan, Suriye’deki yeni siyasi görünümü değerlendirirken, ismini ve kıyafetini değiştiren Ahmet El Şara’nın yönetim yapısını da değiştirmesi gerektiğini belirtti. Sahil bölgesindeki Alevilere yönelik saldırıları kınayarak, “Bu saldırılar Suriye’nin çoğulcu yapısını yok etmeye yöneliktir” dedi.
“Asgari ücret en az yoksulluk sınırının yarısı olmalı”
Türkiye’nin en büyük gündeminin asgari ücret olduğunu vurgulayan Bakırhan, “İnsanlar aldığı ücretle geçinemiyor. Asgari ücret en az yoksulluk sınırının yarısı kadar olmalıdır ve yılda en az iki kez artırılmalıdır” dedi.