Prof.Dr. Halil Çivi
Köşe Yazarı
Prof.Dr. Halil Çivi
 

Cehalet Nasıl Kendini Tekrarlar ve Nasıl Yok Edilebilir?

Aydınlanmamış ve geri kalmış toplumlardaki, özellikle de İslam ülkelerindeki cehalet bireysel değil, bilinçli(!), sistemli ve kurumsaldır. Tarihsel olarak, resmi ve resmi olmayan (sözde tarikat, cemaat, dernek, vakıf...v.b.) EĞİTİM(!) KURUMLARI  aracılığı ile tıpkı BUĞDAY TOHUMU ekilir gibi henüz aklını kullanabilme çağına gelmemiş çocukların beyinlerine din(!) diye cehalet tohumları ekilir. Daha sonra da hasat edilen bu cehalet ürünleri, yine resmi ve resmi olmayan kurumların, yazılı ve görsel basın araçları  eliyle topluma sanki EKMEKMİŞ(!) gibi, kuşaktan kuşağa aktarılarak sürer.. Bu süreç, tarih boyunca,  durmadan, donmuş halde, aynen yeniden yinelenir durur.  Bu geri bıraktırıcı kısır döngüden, ancak ve ancak sürekli olarak cehalet üretilen, resmi ve resmi olmayan bataklıkları hukuken ve fiilen yok edip akıl, bilim ve özgür düşünce temeline dayalı AYDINLANMACI, ÇAĞDAŞ ve LAİK BİR EĞİTİM SİSTEMİ ile çıkılabilir. Atatürkçü düşünce sistemi ve Atatürk devrimlerinin temeli, kutsal dinimizi ve dinsel  değerleri  bu cehalet bataklıkları ya da cehalet öbeklerini yok edip, toplumu topyekûn nakilci hatta tahrif edilmiş bir din anlayışından akılcı ve özgürlükçü duru bir din anlayışına kavuşturmak; dinin ve dinsel değerlerin din bazlar ve din tüccarlarının vesayetinden kurtarmak; siyaseti, hukuku, devlet yönetme kurallarını dinden ayırmak, dini devlet işlerinin ve siyasetin dışında tutmaktır.  Zaten  bilimsel olarak, bireyler ve toplumların din ve vicdan özgürlükleri  de ancak insanların tam bir özgür irade sahibi olabilmeleriyle  sağlanabilir. Günümüzdeki din bazlar, yani dini  kendi çıkarları için araçsallaştırıp  dinden geçinmek isteyen din baronları şunlardır. 1- Dinden siyasi güç ve iktidar devşirmek isteyenler. 2- Dinden ekonomik rant ve servet sağlayanlar. 3- Dinden dinsel makam, rütbe ve prestij türetmek isteyenlerle. 4- Din bazlığa dayalı kurulu siyaset, servet ve itibar düzenini korumak ve sürdürmek isteyenler. 5- Dinden geçinmeyi meslek durumuna getirmiş olanlar. Bir tek tümce ile söylemek gerekirse, Atatürk'e, Cumhuriyete, laikliğe, demokrasiye, sosyal hukuk devletine karşı çıkanlar samimi dindarlar değildir; bunlar,  dinden geçinen dinbaz din baronları ile yine dinsel cehaletlerinden dolayı bu dinbaz din baronların dolduruşuna gelenlerdir. Hiç unutulmasın ki İslam dini öz olarak SEVGİ, BARIŞ, ESENLİK, GÜZEL AHLAK ve AKIL DİNİDİR. Çünkü aklı olmayanın dini de yoktur. Dinbazlık yaparak dini kullanıp saltanat sürme ve dinden geçinme dini değildir; dini ve dinden kaynaklanan kutsalları kötüye kullanmaktır  Ayrıca İslam’da ruhpan( din adamı) sınıfı da yoktur. Ayrıca doğru anlaşılmış gerçek inanç  sahibi olan gerçek dindarlar insanları ötekileştirmez, toplumu da bölmez, birleştirip bütünleştirir.
Ekleme Tarihi: 13 Mart 2023 - Pazartesi

Cehalet Nasıl Kendini Tekrarlar ve Nasıl Yok Edilebilir?

Aydınlanmamış ve geri kalmış toplumlardaki, özellikle de İslam ülkelerindeki cehalet bireysel değil, bilinçli(!), sistemli ve kurumsaldır. Tarihsel olarak, resmi ve resmi olmayan (sözde tarikat, cemaat, dernek, vakıf...v.b.) EĞİTİM(!) KURUMLARI  aracılığı ile tıpkı BUĞDAY TOHUMU ekilir gibi henüz aklını kullanabilme çağına gelmemiş çocukların beyinlerine din(!) diye cehalet tohumları ekilir. Daha sonra da hasat edilen bu cehalet ürünleri, yine resmi ve resmi olmayan kurumların, yazılı ve görsel basın araçları  eliyle topluma sanki EKMEKMİŞ(!) gibi, kuşaktan kuşağa aktarılarak sürer.. Bu süreç, tarih boyunca,  durmadan, donmuş halde, aynen yeniden yinelenir durur.

 Bu geri bıraktırıcı kısır döngüden, ancak ve ancak sürekli olarak cehalet üretilen, resmi ve resmi olmayan bataklıkları hukuken ve fiilen yok edip akıl, bilim ve özgür düşünce temeline dayalı AYDINLANMACI, ÇAĞDAŞ ve LAİK BİR EĞİTİM SİSTEMİ ile çıkılabilir.

Atatürkçü düşünce sistemi ve Atatürk devrimlerinin temeli, kutsal dinimizi ve dinsel  değerleri  bu cehalet bataklıkları ya da cehalet öbeklerini yok edip, toplumu topyekûn nakilci hatta tahrif edilmiş bir din anlayışından akılcı ve özgürlükçü duru bir din anlayışına kavuşturmak; dinin ve dinsel değerlerin din bazlar ve din tüccarlarının vesayetinden kurtarmak; siyaseti, hukuku, devlet yönetme kurallarını dinden ayırmak, dini devlet işlerinin ve siyasetin dışında tutmaktır.

 Zaten  bilimsel olarak, bireyler ve toplumların din ve vicdan özgürlükleri  de ancak insanların tam bir özgür irade sahibi olabilmeleriyle  sağlanabilir.

Günümüzdeki din bazlar, yani dini  kendi çıkarları için araçsallaştırıp  dinden geçinmek isteyen din baronları şunlardır.

1- Dinden siyasi güç ve iktidar devşirmek isteyenler.

2- Dinden ekonomik rant ve servet sağlayanlar.

3- Dinden dinsel makam, rütbe ve prestij türetmek isteyenlerle.

4- Din bazlığa dayalı kurulu siyaset, servet ve itibar düzenini korumak ve sürdürmek isteyenler.

5- Dinden geçinmeyi meslek durumuna getirmiş olanlar.

Bir tek tümce ile söylemek gerekirse, Atatürk'e,

Cumhuriyete, laikliğe, demokrasiye, sosyal hukuk devletine karşı çıkanlar samimi dindarlar değildir; bunlar,  dinden geçinen dinbaz din baronları ile yine dinsel cehaletlerinden dolayı bu dinbaz din baronların dolduruşuna gelenlerdir.

Hiç unutulmasın ki İslam dini öz olarak SEVGİ, BARIŞ, ESENLİK, GÜZEL AHLAK ve AKIL DİNİDİR. Çünkü aklı olmayanın dini de yoktur.

Dinbazlık yaparak dini kullanıp saltanat sürme ve dinden geçinme dini değildir; dini ve dinden kaynaklanan kutsalları kötüye kullanmaktır

 Ayrıca İslam’da ruhpan( din adamı) sınıfı da yoktur.

Ayrıca doğru anlaşılmış gerçek inanç  sahibi olan gerçek dindarlar insanları ötekileştirmez, toplumu da bölmez, birleştirip bütünleştirir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri