Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 45. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada darbenin toplumsal ve siyasal etkilerinin hâlâ sürdüğünü vurguladı. Platform, “Bugün de ülkemiz açık, gizlenemez bir darbe süreci yaşamaktadır” ifadelerini kullandı.
12 Eylül’ün karanlık mirası
Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Muhammet İkinci, 12 Eylül’ün Türkiye siyasi tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olduğunu belirtti. İkinci, darbenin yalnızca o günün koşullarında değil, bugünün siyasal, ekonomik ve toplumsal krizlerinde de izlerinin görüldüğünü dile getirdi.
İkinci, “Meclisin kapatıldığı, sendikaların dağıtıldığı, toplumun ilerici kesimlerinin baskılarla sindirildiği 12 Eylül, sadece bir askeri darbe değil, aynı zamanda sosyal devletin tasfiyesinin başlangıcı oldu” dedi.
“Bugün de açık bir darbe süreci yaşanıyor”
Platformun açıklamasında, günümüzde de demokratik hakların baskı altında olduğuna dikkat çekildi. Yargının tarafsızlığını yitirdiği, adalete olan güvenin zedelendiği, seçme ve seçilme hakkının hedef alındığı bir dönemin yaşandığına işaret edilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Grevlerin yasaklandığı, milyonların yoksullukla, emeklilerin açlıkla, gençlerin işsizlik ve geleceksizlikle sınandığı ağır bir süreçten geçiyoruz. Bu koşullar altında halkın birleşik mücadelesini büyütmekten başka bir yol yok.”
12 Eylül’den bugüne uzanan krizler
Açıklamada, 1980 darbesiyle başlayan neoliberal politikaların ülke kaynaklarını sermayeye açtığı, kamusal hizmetlerin özelleştirildiği ve yoksulluğun derinleştiği hatırlatıldı. İkinci, “Bugün karşı karşıya kaldığımız çok katmanlı krizlerin kaynağında 12 Eylül rejiminin parmak izi vardır” ifadelerini kullandı.
“Eşitlik ve özgürlük için yan yana duracağız”
Platform, baskı ve yoksulluk politikalarına karşı halkın yanında olmaya devam edeceklerini açıkladı. Açıklamada, “Eşitliğin, özgürlüğün ve kardeşliğin yolu laik, demokratik ve tam bağımsız bir ülkeyi kurma mücadelesinden geçiyor. Bu sorumlulukla halk muhalefetinin yanında yer almayı sürdüreceğiz” denildi.