Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramankazan’da düzenlenen BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi Açılışı ve İlk Yeni Altay Tankları Teslimat Töreninde yaptığı konuşmada hem savunma sanayindeki ilerlemeleri hem de Türkiye’nin jeopolitik konumunu değerlendirdi. Erdoğan, devlet desteğiyle özel sektörün dinamizminin birleşmesi sonucu savunma sanayinde büyük bir ivme yakalandığını söyledi.
Erdoğan, 20 yıl öncesine atıfta bulunarak, “Bir zamanlar toplu iğne üretemeyen Türkiye bugün kendi tankını, topunu, insansız hava araçlarını üreten bir ülke haline geldi” ifadelerini kullandı.
“Savunma sanayinde yüzde 80 yerlilik oranına ulaştık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin artık savunma sanayinde dışa bağımlılığını büyük ölçüde azalttığını vurguladı. “Savunma sanayinde yüzde 20 bile üretim yapamıyorduk, şimdi yüzde 80’i yakaladık” diyen Erdoğan, sektörün geldiği noktayı “tarihi bir başarı” olarak niteledi.
Erdoğan, “İnsansız hava araçları, SİHA’lar, Akıncı, Altay tankı, Altuğ zırhlı aracı… Artık bunların hepsini kendi mühendislerimiz, kendi işçilerimiz üretiyor. Sadece takip eden değil, takip edilen bir ülke haline geldik” dedi.
Cumhurbaşkanı, 3 bin 500’den fazla savunma sanayi şirketinin ve 100 binden fazla nitelikli personelin sektörde görev yaptığını hatırlatarak, “Bu alan Türkiye’nin bağımsızlık garantisidir. Güçlü olmak, caydırıcı olmak artık bir tercih değil, mecburiyettir” ifadelerini kullandı.
“Altay tankı, Türk ordusuna yeni bir güç kazandıracak”
Erdoğan, açılışı yapılan tesisin sadece bir üretim alanı değil, aynı zamanda bir teknoloji üssü olduğunu belirtti. 840 bin metrekarelik alanda kurulan tesisin, bin 500’den fazla nitelikli personelle hizmet vereceğini söyleyen Cumhurbaşkanı, “Her ay sekiz Altay tankı ve on Altuğ zırhlı araç üretilecek. Hedefimiz, kritik hiçbir malzemede dışa bağımlı olmamak” dedi.
Yeni Altay tanklarının test süreçlerinin başarıyla tamamlandığını belirten Erdoğan, “1,5 milyon mühendislik saati, 35 bin kilometre test sürüşü, 3 bin 700 atış denemesiyle tüm aşamaları geçtik. Altay, en zorlu çevre koşullarına dayanıklı hale getirildi. Şimdi bu tankları kahraman ordumuza teslim etmenin gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı, 2026 itibarıyla yerli “Batu güç grubu”nun da Altay tanklarına entegre edileceğini açıkladı ve “Leopard 2A4 modernizasyon projemizi de önümüzdeki yıl tamamlayacağız” dedi.
“Kurtlar sofrasına dönüşen dünyada güçlü olmak zorundayız”
Erdoğan, küresel sistemde yaşanan değişimlere dikkat çekerek, uluslararası kurumların artık güven vermediğini söyledi. “Haklı olmanın yetmediği, hakkınızı korumak için güçlü olmanız gerektiği bir dünyadayız” diyen Cumhurbaşkanı, “Kurtlar sofrasına dönüşen bu düzende kimse kimseye acımaz, gözünün yaşına bakmaz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin bu tabloyu erken fark eden ülkelerden biri olduğunu belirten Erdoğan, “Savunma sanayi, diplomasi ve güvenlikte attığımız adımlarla Türkiye’yi göz ardı edilemez bir güç haline getirdik. Artık kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz” dedi.
“İHA ve SİHA ihracatında dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız”
Erdoğan, Türkiye’nin savunma ihracatındaki yükselişini de paylaştı. “Bugün 180 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2024’te dünya pazarındaki payımız yüzde 65’e ulaştı. Yani dünyada satılan her 100 insansız hava aracından 65’i Türk üretimi” dedi.
Bu başarının arkasında genç mühendislerin emeği ve inancı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Bir zamanlar bize ‘yapamazsınız’ diyorlardı. Biz ise ‘yaparsa bu milletin evlatları yapar’ dedik. Bugün Altay’ı, Akıncı’yı, Kızılelma’yı üreten bir Türkiye var” diye konuştu.
“Geleceğin teknolojisine şimdiden hazırlanıyoruz”
Erdoğan, Altay tankının üretim süreciyle kazanılan tecrübelerin yapay zekâ destekli savunma sistemlerinin önünü açtığını söyledi. “Altay ile birlikte dijital kontrol sistemlerinden otonom hareket yeteneklerine kadar pek çok alanda büyük bir birikim kazandık. Bu birikimi gelecekte çıkaracağımız yeni ürünlerde daha da geliştireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz ulaştığımız noktayı yeterli görmüyoruz. Daha ileriye gideceğiz. Türk savunma sanayi, sadece Türkiye’nin değil, bölgenin barış ve güvenliğinin de teminatıdır.”
