(ELAZIĞ) - CHP milletvekilleri, saha çalışması kapsamında Elazığ'da parti il binasında basın açıklaması gerçekleştirdiler. Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, "Öz evladınız bile yanlış yaptığında ona kızarsınız. 23 yıldır yanlış yapan iktidara kızmanın vakti gelmedi mi?" diye sordu.
CHP Hatay Milletvekilleri Nermin Yıldırım Kara, Servet Mullaoğlu, Mehmet Güzelmansur ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Aysemin Gülmez partinin Elazığ İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi.
Toplantıyı partinin il ve ilçe teşkilatı üyelerinin yanı sıra bazı mahalle muhtarları da izledi.
Hatay Milletvekili Güzelmansur, Genel Başkan Özgür Özel’in görevlendirmesiyle Elazığ’a geldiklerini belirterek Hatay’ın selamını iletti. Hatay ve Elazığ’ın deprem felaketlerinde benzer acılar yaşadığını ifade eden Güzelmansur, şöyle konuştu:
“Hatay ve Elazığ iki şehir, uzak görünüyor ama aynı ritimde atan iki kardeş şehir. Deprem bize bir şeyi hatırlattı; acının dili, dini, mezhebi, mesafesi yoktur. O gün birbirimize sarıldık, bugün de omuz omuzayız. Ama bizi birleştiren sadece deprem değil. Çiftçimiz aynı; tarlasında alın teri var ama ürününe hak ettiği fiyat yok. Topraklarımız bereketli ama suyumuz yok. Amik Ovası’nda da Elazığ Ovası’nda da susuzluk kapıda. Sulama altyapısı tamamlanmazsa verimli topraklarımız çoraklaşacak, köylümüz tarlasını bırakmak zorunda kalacak.
"Dayanışma bu toprakların en güçlü harcıdır"
İki şehrimiz de turizm cenneti ama potansiyelini kullanamıyor. Hatay’ın mutfağı, Elazığ’ın bağları, tarihi ve kültürü dünyaya tanıtılsa hem ekonomimiz canlanır hem de gençlerimize yeni iş alanları açılır. Yeşil alanlarımızı, tarım arazilerimizi, yaşam alanlarımızı korumak için yangınla mücadele kapasitemizi artırmak zorundayız. Her iki şehirde de elektrik kesintilerinden muzdaribiz. Elektrik kesintileri hem sanayicinin hem esnafın hem vatandaşın günlük hayatını aksatıyor.
Biz diyoruz ki; deprem yaraları sarılsın, sulama projeleri tamamlansın, çiftçi desteklensin, turizmle yatırım ve tanıtım seferberliği başlasın, yangınlara karşı daha güçlü olalım, elektrik altyapısı güçlensin, esnafın yükü hafiflesin. Hatay iyileşmeden Elazığ huzur bulmaz, Elazığ kalkınmadan da Hatay ayağa kalkmaz. Biz birlikte varız, birlikte güçlüyüz. Dayanışma bu toprakların en güçlü harcıdır ve bu harç kurumadan hiçbir duvar yıkılmaz, hiçbir omuz sönmez."
Mullaoğlu: “Türkiye ittifakı ile ayrıştıran siyaseti reddediyoruz”
Hatay Milletvekili Mullaoğlu da Elazığ’ı Antakya’ya benzettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Kaderi benzedi maalesef. Onun için depremi yaşayan milletvekilleri olarak, 'Düşenin halinden düşenler anlar' diye, Genel Merkezimiz bizleri görevlendirdi. Dünden bugüne kadar çok görüşme yaptık. Birçok sorunun ortak olduğunu gördük. Neden bu çalışmaları yapıyoruz? Çünkü biz siyaset yapış tarzını değiştiriyoruz. Sadece oturduğumuz yerde, masa üstünde veya bürolarda yapılan siyaseti reddediyoruz. Dolayısıyla yepyeni bir siyasetle, bugüne kadar bize ön yargıyla bakmış olan bütün kesimlerden rica ediyoruz: Öz evladınız bile yanlış yaptığında ona kızarsınız. 23 yıldır yanlış yapan iktidara kızmanın vakti gelmedi mi? Neyi bekliyorsunuz? Dolayısıyla burada bir milletvekili yetmez. Bir milletvekilimizden son derece memnunuz ama artık en az üç milletvekili çıkaracak potansiyelimiz var. Bugüne kadar bize oy vermemiş her kesime sesleniyorum: Ne olur bizi takip edin, ön yargıyla yaklaşmayın. Bakın sahte diplomalarla binlerce çocuğumuzun hakkını gasbediyorlar, tutukluların başına vekilleri getiriyorlar. Devlet dairesine gidiyorsunuz, iş bilmez memurlarla doldurdular. Çocuklarımızın hakkını yiyorlar. Sınava giriyor çocuklar, hâkim-savcılık sınavında 90-100 puan alıyor belki, mülakatta eleniyor. Bu ülke sadece AK Parti’nin mi arkadaşlar? Bu ülke hepimizin, hepimizin evlatları kıymetli. Bugün doğudaki anne de batıdaki anne de kuzeydeki, güneydeki anne de tek bir şey istiyor: Çocuğum iyi yetişsin, iyi okusun, güvenli bir hayatta olsun."
Kara: “Orman yangınları iktidarın yönetememesinin sonucu”
Hatay Milletvekilleri Kara da bugün ülkenin dört bir yanında çıkan orman yangınlarının birinci müsebbibinin ülkeyi yönetemeyen AK Parti iktidarı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Orman Genel Müdürlüğü 2025'in ilk altı ayında uçak ve helikopter alımı için 75 milyon liralık bütçe ayırmış. Fakat 2024 yılında 500 milyonluk bir harcama kalemi ayırmış olmasına rağmen 2025'in ilk altı ayında neden azalttınız yüzde 600 oranında? Orman Genel Müdürlüğü'nün envanterinde dokuz helikopter, on uçak var. Ama iki yıldır yaptığı kiralamalarla, kiralamaya harcayacağınız parayı niye kamunun kaynağını heder ediyorsunuz, kiralık araçlar için kullanıyorsunuz, envanterinize almıyorsunuz? Bu ormanlar, bu doğal varlıklar bizlerin geleceğe mirasıdır.
Dolayısıyla biz kamunun kaynaklarını etkin ve verimli kullanacağız. Bu ülkede adaleti yeniden tesis edeceğiz. Hakkaniyetli bir adil gelir dağılımını yeniden yaratacağız. Açlık sınırı ülkemizde 26 bin lira, yoksulluk sınırı 80 bin lirayı aşmış. Ama asgari ücretlinin kazandığı rakam 17 bin lira."
Gülmez: “CHP’li belediyelerde tutuklama ilk tedbir haline geldi”
YDK Üyesi Gülmez ise 24 yıldır avukatlık yaptığını ama hiç böyle bir dönem yaşamadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"DGM’lerdeki yargıçlar hakikaten ne polis fezlekelerine ne de MİT raporlarına bakarlardı, tamamen dosyaya göre karar verirlerdi. Ancak günümüzde yargı öyle bir hâl aldı ki, yargının bağımsızlığı tamamen ortadan kalktığı için ne yazık ki yukarıdan gelen talimatlarla dosyalar açılıyor, dosyaların içi delillendirilmeye çalışılıyor. Şöyle ki, şu an itibariyle biliyorsunuz ki Ekrem Başkan’ın dosyası ve diğer dosyaların hepsi boş, ancak etkin pişmanlıktan yararlananlarla, yani tabiri caizse itirafçılarla delil üretilmeye çalışılıyor. Çünkü dosyada delil yok. Dosyaların boş olduğunu hepimiz biliyoruz. Normal şartlarda ülkemizde hukukun uygulanması durumunda, anayasanın uygulanması durumunda, tutuklamanın en son tedbir olması gerektiği halde, ilginç bir şekildedir ki Cumhuriyet Halk Partili belediyelere karşı tutuklama ilk tedbir olarak uygulanmakta. Bu da masumiyet karinesine ve lekelenmeme hakkının ciddi anlamda çiğnendiğini gösteriyor."