Zirve Yayınevi Kumpas Davasında Zekeriya Öz Detayı

Asayiş (Web Sitesi) - Web Sitesi | 22.03.2022 - 11:15, Güncelleme: 22.03.2022 - 11:18 2990+ kez okundu.
 

Zirve Yayınevi Kumpas Davasında Zekeriya Öz Detayı

Malatya’da 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi'nde 1’i Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davada Fetullahçı Terör Örgütü adına jandarma personeline kumpas kurarak davaya dahil edilmelerine ve yaklaşık 4 yıl tutuklu kalmalarına neden olan kumpas ile ilgili görülen davada sanıklara verilen cezalarla ilgili gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli kararda, örgütün mektup yöntemi anlatılırken, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen Zekeriya Öz detayı dikkat çekti.

Zirve Yayınevi cinayetleri kapsamında, FETÖ silahlı terör örgütün adına jandarma personeline kumpas kurarak davaya dâhil edilmelerin eve yaklaşık 4 yıl tutuklanmalarına neden olan 10 sanığın yargılandığı davayla ilgili karar 7 Ocak’ta verilmişti. Malatya 5.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, sanıklar Adnan Dinçer, Mehmet Ali Badak ve Özgür Birdal’a ‘iftira’ suçundan 2 yıl 9 ay 10’ar gün, ‘hürriyeti yoksun bırakma’ suçundan ise 6 yıl 8’er ay hapis cezası verdi. Mahkeme, tutuklu sanık İlker Çınar’ı ise ‘iftira’ suçundan 3 yıl 4 ay, ‘hürriyeti yoksun bırakma’ suçundan 6 yıl 8 ay, ‘örgüt adına suç işleme’ suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırarak, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme sanık Nihat Keskin’in dosyasını ise ayırdı. Mahkeme, daha önce sanıklar Hamdullah Bayram Öztürk, Nihat Keskin, Suat Yiğit, Rıdvan Akovalı ve Nihat Özçelik’in dosyalarını ayırırken, firari sanık Deniz Civelek hakkında ise yakalama kararı vermişti. Gerekçeli kararda, Zirve Yayınevi cinayetinin işlenmesinden sonra mağdurlar aleyhine gönderilen ihbar mektuplarının o dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görev yapan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen Zekeriya Öz ile Cihan Kansız'a ulaştırılarak, imzasız, sahte mektuplarla soruşturma başlatıldığına yer verildi. Kararda, Örgütün Zirve Yayınevi cinayeti öncesinde veya sonrasında mahrem abileri şüpheliler Hamdullah Bayram Öztürk, Rıdvan Akovalı, Suat Yiğit, Nihat Keskin, Nihat Özçelik, Özgür Birdal, Mehmet Ali Badak ve Deniz Civelek ile örgütün içerisinde yer alan şüpheli Adnan Dinçer'in örgüt hiyerarşisine bağlı bir şekilde, örgütün emir ve talimatları sonrasında, fikir ve eylem birliği içerisinde aynı amaç doğrultusunda müştekilerin suçları işlemediklerini bildikleri halde müştekiler hakkında ihbar mektubu yazdırmak suretiyle soruşturma ve kovuşturma başlamasına neden olduklarının değerlendirildiğine yer verilerek, “Zirve Yayınevi cinayetinin işlenmesinden sonra müştekiler Haydar Yeşil ve Mehmet Ülger ile bu kişilerle çalışan diğer bir takım müştekiler hakkında gönderilen ihbar mektuplarının o dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görev yapan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen Zekeriya Öz ile Cihan Kansız'a ulaşmasının akabinde şüpheliler hakkında ‘Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma’, ‘Adam Öldürmeye Teşebbüs’ gibi suçlar yönüyle soruşturmalar başlatıldığı, başlatılan bu soruşturmalar kapsamında Zekeriya Öz ve Cihan Kansız tarafından örgütün istek ve talimatları doğrultusunda gerçek olmayan beyanda bulunan sözde gizlik tanık İlker Çınar'ın iddianamenin üst kısmında açık bir şekilde yazılan gerek gizli tanık Deniz Uygar kod adıyla gerekse müşteki sıfatıyla beyanlarının alındığı, bu kapsamda şüpheli İlker Çınar'ın alınan bu beyanları ile ihbar mektupları içeriklerinin birbirine benzerlik göstermesi, şüpheli İlker Çınar'ın alınan ifadelerinde telefon numarasına kadar en ufak ayrıntıların bile çok net bir şekilde yazılması, soruşturma aşamasında alınan beyanlar ile yargılama sırasındaki vermiş olduğu beyanlar arasında bariz çelişkiler olması, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Hakimler Savcılar Kurulu'nda alınan beyanında ve Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan beyanlarında daha önce Zirve Yayınevi cinayeti soruşturması ve kovuşturmasında vermiş olduğu beyanları tamamen yalanlayarak çelişkili beyanda bulunması ve daha önce alınan beyanlarında örgütün zorlaması ve onların hazırlaması sonucu verdiğini beyan etmesi birlikte değerlendirildiğinde şüpheli İlker Çınar'ın örgüt imamlarını deşifre eden, misyonerlik faaliyetleri hakkında istihbarat çalışması yapan Mehmet Ülger ve onunla çalışan diğer müştekiler ile müşteki Ahmet Hurşit Tolon hakkında örgüt ile tam olarak tespit edilemeyen ilişki sonrasında örgütün istekleri doğrultusunda örgüt tarafından gönderilen ihbar mektuplarını doğrulamak amacıyla müştekiler Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Ahmet Hurşit Tolon, Ruhi Abat, Murat Gökttürk, Mehmet Çolak, Abdullah Atılgan, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen hakkında suçları işlemediklerini bildiği halde örgütün diğer üyeleri ve jandarma sorumluları olan veya bu yapılanma içerisinde yer alan şüpheliler Hamdullah Bayram Öztürk, Rıdvan Akovalı, Suat Yiğit, Nihat Keskin, Nihat Özçelik, Özgür Birdal, Mehmet Ali Badak, Deniz Civelek, Adnan Dinçer ile birlikte aynı amaç doğrultusunda asılsız ve doğru olmayan ifadeler vermek suretiyle müştekilerin evinde arama el koyma yapılmasına, gözaltına alınmalarına ve tutuklanmasına sebep olduğu anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi. 5 SANIĞA 3’ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 39 YIL 9’AR HAPİS CEZASI VERİLMİŞTİ Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Zirve Yayınevi'nde 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili yargılamada ise 28 Eylül 2016'da sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir ve Hamit Çeker, "tasarlayarak adam öldürmek" suçundan 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçundan 30'ar yıl hapis ve "nitelikli yağmaya teşebbüs" suçundan 9 yıl 9'ar ay hapis cezasına çarptırmıştı. Ceza, Yargıtay tarafından onanmıştı.  
Malatya’da 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi'nde 1’i Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davada Fetullahçı Terör Örgütü adına jandarma personeline kumpas kurarak davaya dahil edilmelerine ve yaklaşık 4 yıl tutuklu kalmalarına neden olan kumpas ile ilgili görülen davada sanıklara verilen cezalarla ilgili gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli kararda, örgütün mektup yöntemi anlatılırken, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen Zekeriya Öz detayı dikkat çekti.

Zirve Yayınevi cinayetleri kapsamında, FETÖ silahlı terör örgütün adına jandarma personeline kumpas kurarak davaya dâhil edilmelerin eve yaklaşık 4 yıl tutuklanmalarına neden olan 10 sanığın yargılandığı davayla ilgili karar 7 Ocak’ta verilmişti. Malatya 5.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, sanıklar Adnan Dinçer, Mehmet Ali Badak ve Özgür Birdal’a ‘iftira’ suçundan 2 yıl 9 ay 10’ar gün, ‘hürriyeti yoksun bırakma’ suçundan ise 6 yıl 8’er ay hapis cezası verdi. Mahkeme, tutuklu sanık İlker Çınar’ı ise ‘iftira’ suçundan 3 yıl 4 ay, ‘hürriyeti yoksun bırakma’ suçundan 6 yıl 8 ay, ‘örgüt adına suç işleme’ suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırarak, tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Mahkeme sanık Nihat Keskin’in dosyasını ise ayırdı. Mahkeme, daha önce sanıklar Hamdullah Bayram Öztürk, Nihat Keskin, Suat Yiğit, Rıdvan Akovalı ve Nihat Özçelik’in dosyalarını ayırırken, firari sanık Deniz Civelek hakkında ise yakalama kararı vermişti.

Gerekçeli kararda, Zirve Yayınevi cinayetinin işlenmesinden sonra mağdurlar aleyhine gönderilen ihbar mektuplarının o dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görev yapan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen Zekeriya Öz ile Cihan Kansız'a ulaştırılarak, imzasız, sahte mektuplarla soruşturma başlatıldığına yer verildi.

Kararda, Örgütün Zirve Yayınevi cinayeti öncesinde veya sonrasında mahrem abileri şüpheliler Hamdullah Bayram Öztürk, Rıdvan Akovalı, Suat Yiğit, Nihat Keskin, Nihat Özçelik, Özgür Birdal, Mehmet Ali Badak ve Deniz Civelek ile örgütün içerisinde yer alan şüpheli Adnan Dinçer'in örgüt hiyerarşisine bağlı bir şekilde, örgütün emir ve talimatları sonrasında, fikir ve eylem birliği içerisinde aynı amaç doğrultusunda müştekilerin suçları işlemediklerini bildikleri halde müştekiler hakkında ihbar mektubu yazdırmak suretiyle soruşturma ve kovuşturma başlamasına neden olduklarının değerlendirildiğine yer verilerek, “ Zirve Yayınevi cinayetinin işlenmesinden sonra müştekiler Haydar Yeşil ve Mehmet Ülger ile bu kişilerle çalışan diğer bir takım müştekiler hakkında gönderilen ihbar mektuplarının o dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görev yapan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen Zekeriya Öz ile Cihan Kansız'a ulaşmasının akabinde şüpheliler hakkında ‘Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma’, ‘Adam Öldürmeye Teşebbüs’ gibi suçlar yönüyle soruşturmalar başlatıldığı, başlatılan bu soruşturmalar kapsamında Zekeriya Öz ve Cihan Kansız tarafından örgütün istek ve talimatları doğrultusunda gerçek olmayan beyanda bulunan sözde gizlik tanık İlker Çınar'ın iddianamenin üst kısmında açık bir şekilde yazılan gerek gizli tanık Deniz Uygar kod adıyla gerekse müşteki sıfatıyla beyanlarının alındığı, bu kapsamda şüpheli İlker Çınar'ın alınan bu beyanları ile ihbar mektupları içeriklerinin birbirine benzerlik göstermesi, şüpheli İlker Çınar'ın alınan ifadelerinde telefon numarasına kadar en ufak ayrıntıların bile çok net bir şekilde yazılması, soruşturma aşamasında alınan beyanlar ile yargılama sırasındaki vermiş olduğu beyanlar arasında bariz çelişkiler olması, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Hakimler Savcılar Kurulu'nda alınan beyanında ve Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan beyanlarında daha önce Zirve Yayınevi cinayeti soruşturması ve kovuşturmasında vermiş olduğu beyanları tamamen yalanlayarak çelişkili beyanda bulunması ve daha önce alınan beyanlarında örgütün zorlaması ve onların hazırlaması sonucu verdiğini beyan etmesi birlikte değerlendirildiğinde şüpheli İlker Çınar'ın örgüt imamlarını deşifre eden, misyonerlik faaliyetleri hakkında istihbarat çalışması yapan Mehmet Ülger ve onunla çalışan diğer müştekiler ile müşteki Ahmet Hurşit Tolon hakkında örgüt ile tam olarak tespit edilemeyen ilişki sonrasında örgütün istekleri doğrultusunda örgüt tarafından gönderilen ihbar mektuplarını doğrulamak amacıyla müştekiler Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Ahmet Hurşit Tolon, Ruhi Abat, Murat Gökttürk, Mehmet Çolak, Abdullah Atılgan, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen hakkında suçları işlemediklerini bildiği halde örgütün diğer üyeleri ve jandarma sorumluları olan veya bu yapılanma içerisinde yer alan şüpheliler Hamdullah Bayram Öztürk, Rıdvan Akovalı, Suat Yiğit, Nihat Keskin, Nihat Özçelik, Özgür Birdal, Mehmet Ali Badak, Deniz Civelek, Adnan Dinçer ile birlikte aynı amaç doğrultusunda asılsız ve doğru olmayan ifadeler vermek suretiyle müştekilerin evinde arama el koyma yapılmasına, gözaltına alınmalarına ve tutuklanmasına sebep olduğu anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.

5 SANIĞA 3’ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 39 YIL 9’AR HAPİS CEZASI VERİLMİŞTİ

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Zirve Yayınevi'nde 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili yargılamada ise 28 Eylül 2016'da sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir ve Hamit Çeker, "tasarlayarak adam öldürmek" suçundan 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçundan 30'ar yıl hapis ve "nitelikli yağmaya teşebbüs" suçundan 9 yıl 9'ar ay hapis cezasına çarptırmıştı. Ceza, Yargıtay tarafından onanmıştı.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri