Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ: Suriyelilere Verilen Vatandaşlık Sayıları İle İlgili Yalan Söyleniyor

Zafer Partisi, ilk basın toplantısını Ankara’da bir otelde düzenledi. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Zafer Partisi Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü İsmail Koncuk ile diğer parti yöneticileri, basın mensupları ile kahvaltıda bir araya geldi. Parti yöneticileri, göçmen ve sığınmacı konusunda halkın beklentisi olduğunu ancak taleplerin görmezden gelindiğini anlattı. Ümit Özdağ, düzenlediği basın toplantısında, partinin kuruluşundan itibaren aradan geçen 22 günü özetledi. Özdağ, göçmen ve sığınmacıların gelmesiyle suç oranlarının hızla arttığını ve Türkiye’de 20 sene sonra 15.3 milyon Suriyeli olacağını öne sürdü. Özdağ, şunları söyledi: “Zafer Partisi, Türk siyasetine girene kadar Türkiye'nin yaşanan ağır ekonomik buhran ile birlikte en önemli sorunu olan ve ekonomik buhranı daha da ağırlaştıran sığınmacı ve kaçaklar meselesini hem saray rejimi hem sarı muhalefet görmemezlikten geliyordu. Öte yandan sarı muhalefet CHP'de Göç ve Entegrasyon Bakanlığı kurarak, Suriyelilere vatandaşlık verme kararını açıklamıştı. Küçük sarı muhalefet ise Suriyelilere iş kurma eğitimi verdiğini en yetkili ağızdan açıklamıştı… Türk halkının yüzde 90'ı, 8 milyon sığınmacı ve kaçağın ülkelerine dönmesini şiddetle talep etmektedir. Ne Saray Rejimi, ne sarı muhalefet bu demokratik talebi temsil etmemişlerdir.” “SURİYELİLERE VERİLEN VATANDAŞLIKLARI İPTAL EDECEĞİZ” Özdağ, şunları söyledi: “Suriyelilere verilen vatandaşlık sayısı ile ilgili olarak yalan söylenmektedir. Eskiden Türk vatandaşlığı alanların isimleri Resmî Gazete'de yayınlanırdı. Artık yayınlamıyorlar. Kimlerin vatandaşlık aldığını ve kaç kişinin aldığını, suçları gizledikleri gibi gizliyorlar… Ama o da ortaya çıkacak. Düşünün; siz bu ülkede doğdunuz. Anneniz, babanız namusluca bu ülkede vergilerini verdiler. Babanız askerlik hizmetini yaptı. Ailenizden şehitleriniz, gazileriniz var. Biz bu ülkede çalışarak, vergi ödeyerek namusunuzla yaşıyorsunuz. Ve sizin bu ülkenin geleceği ile ilgili söz söyleme, oy kullanma hakkınız var. Ama kendi ülkesinin geleceği için mücadele etmektense Türkiye’ye gelen bir kişiye vatandaşlık verdiğiniz zaman, o kişilerin de Türkiye’nin kaderi hakkında oy verme hakkını veriyorsunuz demektir. Sizinle, bu ülkenin kaderi ile ilgili eşit hakka sahip oluyorlar. Saray Rejimi, Türkiye’de gayrı menkul satın alanlara Türk vatandaşlığı veriyor. Bu, Türk milletinin egemenlik hakkına saldırıdır. Zafer Partisi olarak açıklıyoruz. Bu şekilde verilen bütün vatandaşlıkları iptal edeceğiz.” Sahte vize, sahte soğuk mühür ve sahte hudut girişi olanlara Türkiye'de oturma izni verildiğini ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bilgisi olduğunu iddia eden Özdağ, önümüzdeki günlerde vatandaşlık alan Suriyelilerin gerçek sayısını açıklayacaklarını aktardı. Özdağ, Zafer Partisi'nin program ve eylem planlarında birçok husus olduğunu söyleyerek, “Ancak arabayı sürebilmek için çekili olan el freninin indirilmesi gerekir. Biz Türkiye'nin çekili el freni olan sığınmacı ve kaçakları ülkelerine yollayarak çekili en frenini indireceğiz. Kim ‘araç el freni de çekili şekilde gider’ diyor ise yalan söylüyor” dedi. “İTTİFAK YOK” İttifak konusu ile ilgili olarak ise Özdağ, “Eğer rakip partilerdeki siyasetçiler birbirlerinin dostu ise halka karşı kurulmuş bir ittifak söz konusudur. Zafer Partisi bu ittifakların parçası olmadan ittifakı, Türk milleti ile yapacaktır. Zafer Partisi'nin kurulması ile siyasetin yeni denklemi de ortaya çıkmıştır. Artık Türk siyasetinde iki blok vardır. Sığınmacıların ülkelerine dönmelerini isteyen seçmenin tek güveneceği seçenek Zafer Partisi’dir. Suriyeliler ve diğerleri kalsın diyorsanız kime verirseniz verin fark etmez” sözleri ile bir ittifak içine girmeyeceklerinin işaretini verdi. “CUMHURBAŞKANI ADAYINA YETKİLİ ORGANLAR KARAR VERİR” Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağına ilişkin soruya Özdağ, seçimlerin 2023’te yapılmasını beklediklerini söyleyerek “2023’e kadar epeyce bir zaman var. ‘Siyasette 24 saat uzundur’ demiş rahmetli Süleyman Demirel. Partimizin kimi cumhurbaşkanı adayı çıkaracağı konusunda partililerin yetkili organları karar verirler. Bu konuda benim tek başına bir beyanda bulunmam doğru da değil demokratik de değil” yanıtını verdi.