Yeni Malatyaspor’un Oyuncuları Dehşetin İlk 5 Gününü Anlattılar

Yeni Malatyaspor’un 22 yaşındaki forvet oyuncusu Hüseyin Ekici, Kahramanmaraş merkezli 7,7 büyüklüğündeki ilk deprem sonrası hemen altyapı tesislerinde kalan genç oyuncuların yanına gittiğini söyledi. HER YER SALLANIYORDU Rize maçı sonrası Malatya’ya döndükleri gece depreme yakalandıklarını söyleyen Ekici: “Gece sallanmaya başladık. Tesiste uyuyorduk. Bir anda sallanmaya başladık. Çok kötüydü o anlar. Ne olduğunu şaşırdık. Her yer sallanıyordu. Hocalar, 2-3 arkadaş ve yabancı oyuncular tesisteydi. Çoğu oyuncu izinli olduğu için yoktu. Uyanır uyanmaz altyapı tesisine koştum. Genç oyuncular oradaydı. Onlarda çok şükür bir şey yoktu. Geri geldiğimizde birlikte hareket etmeye çalıştık. Herkes şoktaydı. Çok kötü anlardı. Düşündükçe insan daha fazla üzülüyor” dedi. Deprem sonrası 5 gün daha Malatya’da kalarak depremde hayatını kaybeden kaleci Ahmet Eyüp Türkaslan’ın eşine destek olduğunu söyleyen Ekici: “Ahmet Eyüp ağabeyin eşinin yanındaydık hastanede. Durum o kadar kötüydü ki yollar çökmüş, ulaşım yok, hiçbir şey yok. Ailesi gelmiş yolda kalmışlar, hiç tanımadıkları birinin arabasıyla gelebildiler. Hem enkazın altından insanları çıkarmaya çalışıp hem soğukla mücadele ediliyordu. Yardımlar gitmiyor. Eşi soğuktan kaç kere bayıldı. Hava o kadar soğuktu. Sonra tesise gelip gittik. Herkes tesisteydi. Orada 2-3 gün kaldık ama 5 gün boyunca 3 saat bile uyumadım. Tekrar bir deprem olacak korkusu vardı. 5 gün öyle dayanmaya çalıştık. Adıyaman’da çevremden çok insan vefat etti. Orada küçük bir kulübede 7-8 kişi yatıyorduk. Çadır yoktu, takım otobüsünde uyumaya çalıştık. Çoğu insan da evlerin hasarlı olduğunu bile bile soğuktan donmak yerine evlerde yatıyordu. İnsanlar soğukta beklemektense içeri girmeyi tercih ediyorlardı” dedi. DUVARIN BÜTÜN SIVALARI ÜSTÜME GELDİ Yeni Malatyaspor’dan Eyüpspor’a kiralanan kaleci Abdülsamet Damlu ise o anları şöyle anlattı: “Maçtan sonra Yılmaz Hocam 2 gün izin verdi bize. İsteyen Malatya’ya dönebilir isteyen oradan ayrılabilirdi. Bizde 5-6 kişi otobüsle dönüyorduk. Maçı analiz ediyorduk. Ahmet Eyüp abimiz de yanımızdaydı. O da kendi bildiklerini anlatıyordu. Otobüs Malatya’ya geldi. Ailesi olanlar ailesinin yanına gitti. Ahmet ağabey de eşinin yanına gitti. Bizde tesiste kaldık. Sonra uyuya kaldık. Saat 04:17’de salladı. Ben direk masanın altına girdim. Hiç çıkmadım bile. Masanın altındayken bitecek sanıyorum ama bitmiyor. Kendimi kandırıyorum. Bitti diyorum, bitmiyor. Dışarı çıkmak için kapıyı açtım, duvarın bütün sıvaları üstüme geldi. Koridora baktım, bembeyaz. Dışarı çıktığımda herkes dışarıdaydı. Kulübün güvenlik kulübesi vardı, herkes oradaydı. Ailem Malatya’da olduğu için telefonumu aldım eve gittim” dedi. ANNESİNİ HACCA GÖNDERECEKTİ Kulüpte en yakın arkadaşı Ahmet Eyüp Türkaslan’ın ölümüyle ilgili duyduğu üzüntüyü dile getiren Damlu:  “Sonra haber geldi. Ahmet Eyüp’ün kaldığı evin yıkıldığını söylediler. Oradan direk olarak Ahmet Eyüp’ün kaldığı eve gittim. Saatlerce bekledik ama kurtaramadık. Kalbi neyse ağzı da oydu. Bize hep nasihat veren biriydi. Bizim gözümüzde doğru biriydi. Annesini Hacca gönderecekti. İnşallah biz göndeririz. 5 gün kulüpteydik. İnsanlar hep sığınacak yer arıyordu. Milletin sığınacak yeri yoktu. Gidecek yeri de yoktu”