Yarım Asır Deklanşöre Bastı

Malatya’nın en eski fotoğrafçılarından Yusuf Uğrar, 6 Şubat merkezli depremler sonrası kentteki iki katlı evinde yaşamını sürdürüyor. Çocuk yaşlarda merak saldığı fotoğrafçılığa 15 yaşında aldığı basit bir kutu makina ile başlayan ve sonrasında amatör maçlarda fotoğraf çekmeyi sürdüren Uğrar’ın sevgisi mesleğe dönüştü. Maçlarda çektiği fotoğraflarla ünlenen ve ‘Foto Spor’ lakabı takılan Uğrar, 51 yıl deklanşöre bastı. “FOTOĞRAFA OLAN BİR AŞKIM VARDI” Yusuf Uğrar, fotoğrafa olan merakının çocukluk yıllarından başladığını ifade ederek, “15 yaşında bu işe iyice merak saldım ve albümleri karıştırır, gittiğim evlerde de fotoğraflara bakardım. Albümleri olanlardan izin ister incelerdim. Fotoğrafa olan bir aşkım vardı” dedi. “BANA ‘FOTO SPOR’ LAKABINI TAKTILAR” Uğrar, fotoğrafın nasıl çekildiğini merak ettiğini ve ilk fotoğrafı arkadaşının makinasıyla çektiğini kaydederek, şunları anlattı: “Basit bir kutu makine aldım. Mahallede bezden yaptığımız topla futbol oynardık. Aldığım kutu makinayla fotoğraf çekmeye başladım. Mahallede oynadığımız futbol maçlarını çektim. Eskiden Sümer Stadı vardı bir gün oraya gittim. Elimde makine, resim çekebilir miyim diye düşünürken, oradaki birinin yardımıyla amatör takımın fotoğrafımı çektim. Sonra diğer statlara gittim ve maçlarda takımların ilk 11’ini ben çekmeye başladım. Öyle oldu ki ben gitmeden maç başlamıyordu. ‘Foto Spor gelecek onu bekleyelim’ derlerdi ve hakemler beni beklerdi. Bütün maçlar ben gidince başlardı. O ayrı bir güzellikti. Gitmediğim amatör maç kalmazdı. Maçlara beni arabayla alıp götürürlerdi. Takım otobüsüyle il dışındaki maçlara da giderdim. Gecem gündüzüm hep sporcularla geçerdi.” “51 YIL BU MESLEĞİ YAPTIM” Fotoğrafçılık mesleğini 51 yıl yaptığını ifade eden Uğrar, “Malatya’da konser olduğunda sanatçıların fotoğraflarını ben çekerdim. Malatya’yı tanıtmak ve sevdirmek için arabamla sanatçıları kayısı bahçelerine götürür fotoğraflarını çekerdim. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın birçok fotoğrafını çektim. Bütün balolarda fotoğrafları ben çekerdim” dedi. Bir süre sonra herkesin kendisini tanıdığını anlatan Uğrar, “Sokaktan geçtiğim zaman artık selamlaşmaktan yorulurdum. Herkes ‘Foto Spor’ derdi. Çocuklar, “Bizim fotoğrafımızı çeken ağabey” diyerek, beni gösterirlerdi. O günler çok güzeldi. Depremden sonra enkazlara gözyaşlarıyla baktım. Oturdum ağladım” ifadelerini kullandı. “FOTOĞRAFIN ESASI SİYAH BEYAZDIR” “Eskiden fotoğrafın bir değeri vardı” diyen Uğrar, şunları söyledi: “Fotoğrafın esası siyah beyazdır. Eskiden fotoğraf değerliydi. Fotoğrafçılar parmakla gösterilirdi. O zamanlar fotoğraf çok önemliydi. Şimdi daktiloda yazı yazar gibi fotoğraf çekiliyor. Biz karanlık odada rötuş yaptığımız için gece geç saatlerde evimize giderdik. Gündüz çektiğimiz fotoğrafları gece karanlık odada hazırlardık.”