Veli Ağbaba: Bu Karar 10 Ekim Davası İçin Önemli Bir Karardır

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 08.07.2022 - 14:26, Güncelleme: 08.07.2022 - 14:26 5442+ kez okundu.
 

Veli Ağbaba: Bu Karar 10 Ekim Davası İçin Önemli Bir Karardır

Ankara’da 10 Ekim 2015’te meydana gelen bombalı terör saldırısında yaralanan İbrahim Kanbal’ın başvurusunu karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, “yaşam hakkı ihlalinin’ ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına hükmetti.

Anayasa Mahkemesi Ankara'da, 10 Ekim 2015 tarihinde Tren Garı önünde düzenlenen bombalı terör saldırısında yaralanan İbrahim Kanbal’ın başvurusunu karara bağladı. AYM, yargılamaların yeterli araştırma yapılmadan sonuçlandırıldığını bildirerek yeniden yargılama kararı verdi. “GÖZ GÖRE GÖRE GELEN BİR KATLİAMDIR” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Anayasa Mahkemesi’nin kararına ilişkin, “10 Ekim 2015’te Türkiye’nin en büyük katliamı yaşandı. Maalesef mahkeme süreci de gerçeklerin açığa çıkmasını sağlamadı. Tarihimizin en karanlık günüdür. Malatya gençlik kollarındaki arkadaşlarımızda şehit oldular. Arkadaşlarımızın avukatı Berna Karadaş süreci takip etti. İstinaf Mahkemesi’nin ardından Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi de gençlerimizi haklı buldu. Umarım 10 Ekim’deki katliamın arkasındaki gerçek güçler bulunur ve yargılananlar hak ettikleri cezayı alır. Bu dava, devletin ihmali olan, maalesef göz göre göre gelen bir tarihimizin en karanlık katliam. Tarihimizin en büyük katliamı olan 10 Ekim katliamı, maalesef göz göre gelen bir katliamdır” değerlendirmesinde bulundu. “BU OLAY MUTLAKA AÇIĞA ÇIKARILMALI VE AYDINLATILMALIDIR” Milletvekili Ağbaba, açıklamasının devamında şunları söyledi: “Benim başında bulunduğum Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) komisyonu bir rapor hazırlamıştı. O raporda, Suruç bombacısı Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün kardeşi Yunus Emre Alagöz’ün canlı bomba olacağını yazmıştık. Maalesef Antep’ten Ankara’ya kadar çay içe içe, mola vere vere, göz göre göre geldiler, hiçbir güvenlik önlemi olmadan Ankara Gar’ının önünde iki katil, cani kendini patlatarak 103 masum insanın ölümüne sebep oldu. Bu olay mutlaka açığa çıkarılmalı ve aydınlatılmalıdır. Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararda çok önemlidir. Anayasa Mahkemesi Burada bir ‘hak ihlalinin olduğunu’ ve ‘yaşam hakkının ihlal edildiğini’ belirtiyor. Bu karar 10 Ekim davası için önemli bir karardır. Bunu da takip edeceğiz.” KARADAŞ: “ANAYASA MAHKEMESİ YENİDEN YARGILAMA YAPILMASINA KARAR VERMİŞTİR” 10 Ekim Mağdurlarının Avukatı Berna Karadaş ise Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararla ilgili şunları ifade etti: “10 Ekim 2015’te Ankara Gar’ında yaşanan cumhuriyet tarihinin en büyük katliamında müvekkilim İbrahim Kanbal yaralanmış, birçok arkadaşını da bu katliamda kaybetmiştir. Maddi ve manevi tazminat talebiyle yerel mahkemede dava açtık. Yerel mahkeme manevi tazminat talebimizi kısmen kabul etmiş, maddi tazminat talebimizi reddetmiş ve olayda ‘hizmet kusuru’ olduğunu kabul etmiştir. İstinaf Mahkemesi ise verilen manevi tazminatı fazla bulmuş, yarı oranında düşürmüş, olayda devletin kusurlu olmadığına karar vermiş, ‘devletin sosyal risk’ ilkesine dayanmıştır. Biz bu karar üzerine Anayasa Mahkemesine ‘yaşan hakkı ihlali’ ve ‘adil yargılama hakkının ihlal edildiği’ gerekçesiyle başvurduk. Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 17.Maddesinde güvence altına alınan ‘yaşam hakkının usul boyutunda ihlal edildiğini’ ve yeniden yargılama yapılmasına karar vermiştir. Bu karar ışığında yerel mahkemenin, yaşanan bu katliamda ‘devletin bu olayı engellemeye yönelik gerekli işlem ve önlemleri’ yerine getirip getirmediğini araştırması ve ona göre hüküm kurması gerekmektedir.”
Ankara’da 10 Ekim 2015’te meydana gelen bombalı terör saldırısında yaralanan İbrahim Kanbal’ın başvurusunu karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, “yaşam hakkı ihlalinin’ ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına hükmetti.

Anayasa Mahkemesi Ankara'da, 10 Ekim 2015 tarihinde Tren Garı önünde düzenlenen bombalı terör saldırısında yaralanan İbrahim Kanbal’ın başvurusunu karara bağladı. AYM, yargılamaların yeterli araştırma yapılmadan sonuçlandırıldığını bildirerek yeniden yargılama kararı verdi.

“GÖZ GÖRE GÖRE GELEN BİR KATLİAMDIR”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Anayasa Mahkemesi’nin kararına ilişkin, “10 Ekim 2015’te Türkiye’nin en büyük katliamı yaşandı. Maalesef mahkeme süreci de gerçeklerin açığa çıkmasını sağlamadı. Tarihimizin en karanlık günüdür. Malatya gençlik kollarındaki arkadaşlarımızda şehit oldular. Arkadaşlarımızın avukatı Berna Karadaş süreci takip etti. İstinaf Mahkemesi’nin ardından Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi de gençlerimizi haklı buldu. Umarım 10 Ekim’deki katliamın arkasındaki gerçek güçler bulunur ve yargılananlar hak ettikleri cezayı alır. Bu dava, devletin ihmali olan, maalesef göz göre göre gelen bir tarihimizin en karanlık katliam. Tarihimizin en büyük katliamı olan 10 Ekim katliamı, maalesef göz göre gelen bir katliamdır” değerlendirmesinde bulundu.

“BU OLAY MUTLAKA AÇIĞA ÇIKARILMALI VE AYDINLATILMALIDIR”

Milletvekili Ağbaba, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Benim başında bulunduğum Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) komisyonu bir rapor hazırlamıştı. O raporda, Suruç bombacısı Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün kardeşi Yunus Emre Alagöz’ün canlı bomba olacağını yazmıştık. Maalesef Antep’ten Ankara’ya kadar çay içe içe, mola vere vere, göz göre göre geldiler, hiçbir güvenlik önlemi olmadan Ankara Gar’ının önünde iki katil, cani kendini patlatarak 103 masum insanın ölümüne sebep oldu. Bu olay mutlaka açığa çıkarılmalı ve aydınlatılmalıdır. Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararda çok önemlidir. Anayasa Mahkemesi Burada bir ‘hak ihlalinin olduğunu’ ve ‘yaşam hakkının ihlal edildiğini’ belirtiyor. Bu karar 10 Ekim davası için önemli bir karardır. Bunu da takip edeceğiz.”

KARADAŞ: “ANAYASA MAHKEMESİ YENİDEN YARGILAMA YAPILMASINA KARAR VERMİŞTİR”

10 Ekim Mağdurlarının Avukatı Berna Karadaş ise Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararla ilgili şunları ifade etti:

“10 Ekim 2015’te Ankara Gar’ında yaşanan cumhuriyet tarihinin en büyük katliamında müvekkilim İbrahim Kanbal yaralanmış, birçok arkadaşını da bu katliamda kaybetmiştir. Maddi ve manevi tazminat talebiyle yerel mahkemede dava açtık. Yerel mahkeme manevi tazminat talebimizi kısmen kabul etmiş, maddi tazminat talebimizi reddetmiş ve olayda ‘hizmet kusuru’ olduğunu kabul etmiştir. İstinaf Mahkemesi ise verilen manevi tazminatı fazla bulmuş, yarı oranında düşürmüş, olayda devletin kusurlu olmadığına karar vermiş, ‘devletin sosyal risk’ ilkesine dayanmıştır. Biz bu karar üzerine Anayasa Mahkemesine ‘yaşan hakkı ihlali’ ve ‘adil yargılama hakkının ihlal edildiği’ gerekçesiyle başvurduk. Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 17.Maddesinde güvence altına alınan ‘yaşam hakkının usul boyutunda ihlal edildiğini’ ve yeniden yargılama yapılmasına karar vermiştir. Bu karar ışığında yerel mahkemenin, yaşanan bu katliamda ‘devletin bu olayı engellemeye yönelik gerekli işlem ve önlemleri’ yerine getirip getirmediğini araştırması ve ona göre hüküm kurması gerekmektedir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri