DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’in 100 yıllık bir sorumluluk taşıdığını belirterek, “Bu yasama yılı Türkiye tarihinin çözüm yılı olsun” çağrısında bulundu.
“Meclis 100 yıllık bir tarih sorumluluğu taşıyor”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi. Bakırhan, Meclis’in yalnızca bugünün değil, gelecek yüzyılın da kaderini belirleyeceğini vurguladı.
“Bu Meclis’in omuzlarında bir yılın değil, 100 yıllık geleceğin tarih sorumluluğu duruyor” diyen Bakırhan, yeni yasama yılının çözüm ve barışa zemin hazırlaması gerektiğini ifade etti.
Bakırhan, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarını hatırlatarak, komisyonun Abdullah Öcalan’la görüşmesinin bir tabu haline getirilmemesi gerektiğini savundu. “Ne zaman Sayın Öcalan konuştuysa, Türkiye’de barış ve diyalog zemini güçlendi” ifadelerini kullandı.
“Hakikat, adalet ve onarım eksenli bir yasa istiyoruz”
DEM Parti’nin taleplerini “hakikat, adalet ve onarım eksenli bir geçiş dönemi yasası” olarak özetleyen Bakırhan, bu düzenlemeyle hasta ve siyasi tutukluların serbest bırakılmasını, cezaevlerinin rahatlatılmasını ve siyasi sürgünlerin ülkeye dönüşünü talep etti.
Bakırhan, “Herkese eşit yurttaşlık, anadilde eğitim hakkı, yerelden güç alan bir demokrasi istiyoruz. Keyfiyetin değil hukukun, kayyımların değil halk iradesinin egemen olduğu bir sistem istiyoruz” dedi.
DEM Parti’nin Türkiye’nin tüm kesimlerini kapsayan bir demokrasi mücadelesi yürüttüğünü belirterek, “Siyaset aklımız hem çözüm masasında imkan arar hem de meydanlarda adalet talep eder” ifadesini kullandı.
“Üçüncü yol halkların nefesidir”
Sık sık “DEM Parti hangi ittifakta yer alacak?” sorusuna muhatap olduklarını belirten Bakırhan, partilerinin yönünü koltukların değil, ilkelerin belirlediğini söyledi:
“İttifakımız demokrasiye ve adalete adanmış herkesledir. ‘Ya onun yolu, ya bunun yolu’ diyenlere karşı biz üçüncü yolu temsil ediyoruz. Üçüncü yol, halkların özgürleşmesinin, demokrasinin ve adaletin yoludur.”
Bakırhan, Türkiye’de iktidarların değiştiğini ancak rejimin karakterinin aynı kaldığını da vurguladı:
“Ekonomi, sadece koltuk değişince düzelmez. Politikalar değişmeden dönüşüm olmaz. Türkiye’de çok iktidar değişti ama aynı karakterle rejim devam etti.”
“Nusaybin Sınır Kapısı açılarak tarihsel bir adım atılabilir”
Konuşmasında Gazze ve Suriye konularına da değinen Bakırhan, bölgede kalıcı barış için adil ve kapsayıcı bir çözüm gerektiğini söyledi.
Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetimi’nin barış yönündeki adımlarının desteklenmesi gerektiğini belirten Bakırhan, Türkiye’nin bu yapıyla doğrudan temas kurmasının önemine değindi:
“Türkiye, Kuzeydoğu Suriye Yönetimi’yle siyasi diyalog başlatmalı. Nusaybin Sınır Kapısı’nı açarak tarihsel bir adım atabilir. Bu, hem güveni pekiştirir hem de bölgesel barışa katkı sunar.”