Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2025 yılı boyunca kabul edilen yasalar, torba kanun uygulamaları, yargı paketleri, çevre ve güvenlik düzenlemeleri ile araştırma komisyonları etrafında yoğun tartışmaların odağında yer aldı. Muhalefet, Meclis’in denetim ve müzakere işlevinin zayıfladığı eleştirisini sıkça dile getirdi.
Meclis Yılı Boyunca Gündemden Düşmedi
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2025 yılı boyunca ekonomi, yargı, çevre, güvenlik ve sosyal politikalara ilişkin çok sayıda düzenlemeyi ele aldı. Kamuoyunda “zeytin yasası” olarak bilinen ve zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören düzenleme, yıl boyunca Meclis önünde ve ülke genelinde protestolara neden oldu. Aynı dönemde “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında kurulan komisyonun çalışmaları da siyasi gündemin önemli başlıklarından biri haline geldi.
Yasalaşan Tekliflerin Tamamı İktidar Kaynaklı
Bir Ocak iki bin yirmi beşten yıl sonuna kadar TBMM’de sekizi uluslararası anlaşma olmak üzere toplam yirmi altı kanun teklifi kabul edilerek yasalaştı. Yasalaşan tüm tekliflerin AK Parti milletvekilleri tarafından verilmiş olması, muhalefet tarafından demokratik temsil ve çoğulculuk açısından eleştirildi.
Torba Yasalar ve Gece Oturumları Eleştirildi
Yılın en dikkat çeken uygulamalarından biri, torba kanunlar üzerinden yürütülen hızlı yasama pratiği oldu. Birbiriyle ilgisi bulunmayan çok sayıda düzenlemenin tek bir teklif altında görüşülmesi, muhalefete göre sağlıklı tartışma ve uzlaşma zeminini ortadan kaldırdı. Gece geç saatlere kadar süren Genel Kurul oturumlarında, birçok maddenin sınırlı tartışmayla kabul edilmesi de yasama kalitesine yönelik eleştirileri artırdı.
Zeytinlikler ve İklim Kanunu Tartışması
Zeytinlik alanların madenciliğe açılmasına ilişkin düzenleme, çevre ve tarım politikaları açısından yılın en çok tepki çeken adımlarından biri oldu. CHP ve DEM Parti milletvekilleri düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu savunurken, iktidar enerji arz güvenliği vurgusu yaptı. İklim Kanunu teklifi ise muhalefet ve çevre örgütleri tarafından bağlayıcılığı zayıf ve piyasacı bulunarak eleştirildi.
Yargı Paketleri ve Tahliyeler
Onuncu ve on birinci yargı paketleri, ceza infaz sürelerinin kısaltılması ve denetimli serbestlik düzenlemeleri nedeniyle kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bazı suçlar hariç on binlerce hükümlünün tahliye edilmesi, özellikle depremde yakınlarını kaybeden ailelerin tepkisine yol açtı. Yapılan değişiklikle deprem kaynaklı yıkımlarda sorumluluğu bulunanlar kapsam dışına çıkarıldı. Buna rağmen kadına yönelik şiddet faillerinin tahliye ihtimali tartışmaları beraberinde getirdi.
Araştırma Komisyonları ve Reddedilen Önergeler
Muhalefetin ekonomi, adalet, sağlık, afet yönetimi ve kadın hakları gibi alanlarda araştırma komisyonu kurulmasına yönelik taleplerinin büyük bölümü AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Yıl içindeki tek istisna, engelli sorunlarının araştırılmasına ilişkin önergenin kabul edilmesi oldu. Ayrıca Kartalkaya’daki otel yangınına ilişkin kurulan komisyon, mağdur ailelerin ifadeleriyle kamuoyunun dikkatini çekti.
Kartalkaya Yangını ve Sorumluluk Tartışması
Bolu Kartalkaya’da yetmiş sekiz kişinin hayatını kaybettiği yangının ardından kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, kamu kurumlarını dinledi. Muhalefet, siyasi ve idari sorumluluk zincirinin yeterince sorgulanmadığını savunarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı eleştirdi.
19 Mart Operasyonları Meclis’te Gerilimi Tırmandırdı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik ve Ekrem İmamoğlu’nu da kapsayan on dokuz Mart operasyonları, TBMM’de sert tartışmalara neden oldu. CHP’li milletvekillerinin kürsü işgaliyle Genel Kurul kapandı, ardından Meclis’ten CHP Genel Merkezi’ne yürüyüş gerçekleştirildi. Muhalefet süreci yargının siyasallaşması olarak değerlendirdi.
Grup Toplantıları ve Denetim Eleştirileri
Yıl boyunca grup toplantıları, yasama faaliyetlerinden çok siyasi mesajların verildiği alanlara dönüştü. Muhalefet, emekli maaşları ve asgari ücret gibi konuların Genel Kurul gündemine yeterince taşınmadığını savundu. Yazılı soru önergelerinin büyük bölümünün yanıtlanmaması ise Meclis’in yürütme üzerindeki denetim gücünün zayıfladığı eleştirilerini artırdı.
Meclis’te Kayıplar ve İç Tartışmalar
DEM Parti İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in vefatı, Meclis’te büyük üzüntü yarattı. Aynı yıl, stajyerlere yönelik cinsel taciz iddiaları da TBMM gündemine yansıdı ve çalışma ortamının güvenliği konusunda soru işaretleri doğurdu.