Sancar: Bu, Türk Lirasını Ve Ekonomiyi Dövize Bağlamaktır. Bunun Adı Mandacılıktır

Gündem (Anka) - Anka Haber Ajansı | 21.12.2021 - 15:36, Güncelleme: 21.12.2021 - 15:36 2129+ kez okundu.
 

Sancar: Bu, Türk Lirasını Ve Ekonomiyi Dövize Bağlamaktır. Bunun Adı Mandacılıktır

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı yeni ekonomik önlemlere ilişkin, "Tedbirlere baktığımızda pekâlâ da bir 'u dönüşü' yaptıklarını görebiliyorsunuz. Türk lirası mevduatındaki faize bakmadan dövizdeki artışı mevduat sahiplerine verecekler. Yani aslında faizi dolaylı olarak artırmış oldular. Bu, Türk lirasını ve ekonomiyi bütünüyle dolara veya dövize bağlamaktır. Bunun adı, tam da mandacılıktır" dedi.

Mithat Sancar, bugün partisinin TBMM'de grup toplantısında konuştu. Sancar, özetle şunları söyledi: HAZİNE'NİN KAYNAKLARI YETMİYORSA PARA BASACAKLAR  “Bundan önce ihale ettikleri, yandaşlara verdikleri büyük projeleri Hazine’nin garantisi altına almışlarsa şimdi de bu mevduattaki dövize bağlı artışları karşılamak için Hazine’nin kaynaklarını kullanacaklar. Bunun da bir sınırı var. Faiz ve döviz arasındaki farkı karşılamak için Hazine’nin mevcut kaynakları yetmiyorsa para basacaklar. Para basmak enflasyon demek. Hazine’yi kurutmak, bu ülkeyi soymak demektir. Bu, halkı soymak demektir. U DÖNÜŞÜ YAPTIKLARINI GÖREBİLİYORSUNUZ Bu ülkede her gün yeni bir darbeye uyanıyoruz. Bu darbeler siyasi oluyor. Bu darbeler toplumsal oluyor. Bu darbeler ekonomik oluyor ama darbesiz gün geçmiyor. Dün gece de yeni bir darbe operasyonu gerçekleşti. Ekonomi konusunda yeni bir model açıkladığını iddia eden siyasi iktidar, birdenbire şimdi yeni tedbirler aldığını duyurdu. Aslında inkar ettikleri, yeni ekonomik modelin temeli olarak iddia ettikleri politikaları şimdi yeniden başka kılıflarla hayat geçiriyorlar. Önce yeni ekonomik model ilan ettiler. Bu ekonomik modelde ‘kendi tezim’ diye AKP Genel Başkanı’nın açıkladığı formül, büyük sarsıntılara ve çöküşlere yol açtı. Ama ‘Asla bundan vazgeçmeyeceğim’ dedi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı. Ama dün açıklanan tedbirlere baktığımızda pekâlâ da bir 'u dönüşü' yaptıklarını görebiliyorsunuz. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuçtur. O nedenle faizleri indireceğiz, buna bağlı olarak enflasyonu düşüreceğiz’ diyordu. Ama dün açıklanan tedbirlerde bunun tam tersini yaptıklarını çok rahat görebiliriz. Esas söyledikleri, mevduatı bugün dövize endekslemek dışında ciddi herhangi bir adım ve önlem olmadığını görebilirsiniz.” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yaptığı açıklamaları hatırlatan Sancar, şöyle konuştu: ASLINDA FAİZİ DOLAYLI OLARAK ARTIRMIŞ OLDULAR “Döviz yükseldikçe faize bakmadan aradaki farkı, Türk lirası mevduatındaki faize bakmadan dövizdeki artışı mevduat sahiplerine verecekler. Yani aslında faizi dolaylı olarak artırmış oldular. Bu, Türk lirasını ve ekonomiyi bütünüyle dolara veya dövize bağlamaktır. Bunun adı, tam da mandacılıktır. Bu iktidar, bu oyunlarıyla ülkeyi mandacı bir düzene, bir statüye sürüklemektedir. Para sahipleri, doların her yükselişinde servetlerine servet katacaklar. İNANÇLARA BU ŞEKİLDE BİR SALDIRIYI HDP OLARAK HER YERDE İFŞA EDECEĞİZ Kurdaki artışların maliyetini kim ödeyecek? Erdoğan, çeşitli açıklamalar yapıyor. Dünyada tek kendisinin ortaya attığı, öncülüğünü yaptığı ‘Bir doktrin var ve bu başarılı olacak’ diyor. Orada tökezleyince ekonomi biliminde, kendi yaptığı bilimden sapıyor, bu sefer naslara müracaat ediyor. Yani dini istismar etmeye başlıyor. Nas, faizi haram kılmış güya. Oysa asıl amaç bu değil, asıl amacın inanca uygun davranış olmadığı da ortada. Çünkü nas faizi yasaklıyorsa, haram kılıyorsa bütün alanlarda, ekonominin bütün alanlarında, en başta devletin alacaklarında faizi sıfırlamanız gerekiyor; ama öyle yapmıyorlar. Burada da halkın dini inançlarını istismara yönelik bir yalan manevrası olduğunu açıkça görüyoruz. Türkiye’de inançlara bu şekilde bir saldırıyı HDP olarak her yerde ifşa edeceğiz. Kabul etmiyoruz. Bu düzenin gerçek yüzünü de açığa çıkarmayı sürdüreceğiz. BUNUN SONUCU YOKSULLUKTUR, AÇLIKTIR, KITLIKTIR, ZULÜMDÜR Nereden karşılanacak? Bu dövize bağlı garanti nasıl işleyecek? Dün Ziraat Bankası’nın genel müdürü, bunun Hazine’den karşılanacağını söylüyor. Doğru diyor. Eğer bir kaynak yaratılacaksa bunun şimdi tek adresi Hazine’dir. Hazine’den karşılamak zorundalar, başka yolu yok veya bütünüyle kanunları bir kenara bırakıp yasa dışı bir ekonomik model işleyiş yaratacaklar. Bunun da işleyişi o kadar kolay değil. Dünya ekonomisiyle entegre olma iddiasında olan bir ülke için bunun yaratabileceği yıkımların da ne olabileceğini kestiriyorlardır. Bu durumda başvurabilecekleri tek kaynak var, Hazine. HAZİNE’NİN KAYNAKLARI YETMİYORSA PARA BASACAKLAR Bundan önce ihale ettikleri, yandaşlara verdikleri büyük projeleri Hazine’nin garantisi altına almışlarsa, şimdi de bu mevduattaki dövize bağlı artışları karşılamak için Hazine’nin kaynaklarını kullanacaklar. Bunun da bir sınırı var. Faiz ve döviz arasındaki farkı karşılamak için Hazine’nin mevcut kaynakları yetmiyorsa para basacaklar. Para basmak enflasyon demek. Hazine’yi kurutmak, bu ülkeyi soymak demektir. Bu halkı soymak demektir. Bir avuç rantiye için, bir avuç servet sahibi için hazineyi boşaltacaklar. Ve Türkiye, Merkez Bankası kaynakları tükenmiş, Hazine’si boşaltılmış bir ülke haline getirilecek. Bunun sonucu yoksulluktur, açlıktır, kıtlıktır, zulümdür. O nedenle şimdi açıkladıkları model belki bir iki gün kurlarda iniş sağlayabilir, fakat bunun geçici olduğunu da biliyoruz. Keşke doğru dürüst bir ekonomik model açıklansa, halkın çıkarlarını esas alan tedbirler ilan edilse ve hukuka, demokrasiye dönüş eksenli bir yeni yol açılsa, kur böyle düşse. Elbette isteriz, bunu biz yapacağız. Kurun Türk lirası karşısındaki değerinin belli bir dengeye indirilmesi için bu kadar kaynağı israf etmeye gerek yok. Halkın çıkarlarına dayalı kamu yararını esas alan adil paylaşım hedefine yönelmiş bir ekonomi anlayışı yeterlidir. Ama bu iktidar da bu anlayışın zerresi yoktur, olamaz. BAŞLATILAN SAVAŞ, HALKA KARŞI SAVAŞTIR Bu iktidar, ‘ekonomide kurtuluş savaşı başlattık’ dediğinde şunu belirtmiştik. Başlatılan savaş, halka karşı savaştır. Halkın çok büyük bir kesimini yoksullaştıracak, sefalete mahkum edecek, açlığa sürükleyecek bir savaş yürütüyorlar. Halka karşı savaşa, halkın da birleşerek ortak mücadeleyle cevap vermesinden başka bir yol yok. Halka karşı yürüttükleri bu savaşın karşısına en geniş demokrasi ittifakını çıkaracağız. Başka yolu yok. KANUNU GETİRDİKLERİ ANDA EN ETKİLİ MÜCADELEYİ MECLİS’TE YÜRÜTECEĞİZ Hazine’den tek kuruşun bile kanuni dayanak olmadan çıkarılmasının imkanı yoktur. Ya Anayasa’yı askıya alacaksınız. Yani artık açık ve doğrudan darbe yönetimine geçeceksiniz ya da bu garanti için, yani faiz kur farkı garantisi için bir kanun getireceksiniz Meclis’e. İşte burada bize ve bütün muhalefet partilerine tarihi bir sorumluluk düşüyor. Böyle bir kanunun Meclis’e gelmesi gerekiyor. Meclis’e geldiğinde bunu engellemek, bu halka, bu toplumun geleceğine karşı sorumluluğumuzdur. Böyle bir kanunu getirdikleri anda en etkili mücadeleyi Meclis’te yürüteceğiz.”
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı yeni ekonomik önlemlere ilişkin, "Tedbirlere baktığımızda pekâlâ da bir 'u dönüşü' yaptıklarını görebiliyorsunuz. Türk lirası mevduatındaki faize bakmadan dövizdeki artışı mevduat sahiplerine verecekler. Yani aslında faizi dolaylı olarak artırmış oldular. Bu, Türk lirasını ve ekonomiyi bütünüyle dolara veya dövize bağlamaktır. Bunun adı, tam da mandacılıktır" dedi.

Mithat Sancar, bugün partisinin TBMM'de grup toplantısında konuştu. Sancar, özetle şunları söyledi:

HAZİNE'NİN KAYNAKLARI YETMİYORSA PARA BASACAKLAR

 “Bundan önce ihale ettikleri, yandaşlara verdikleri büyük projeleri Hazine’nin garantisi altına almışlarsa şimdi de bu mevduattaki dövize bağlı artışları karşılamak için Hazine’nin kaynaklarını kullanacaklar. Bunun da bir sınırı var. Faiz ve döviz arasındaki farkı karşılamak için Hazine’nin mevcut kaynakları yetmiyorsa para basacaklar. Para basmak enflasyon demek. Hazine’yi kurutmak, bu ülkeyi soymak demektir. Bu, halkı soymak demektir.

U DÖNÜŞÜ YAPTIKLARINI GÖREBİLİYORSUNUZ

Bu ülkede her gün yeni bir darbeye uyanıyoruz. Bu darbeler siyasi oluyor. Bu darbeler toplumsal oluyor. Bu darbeler ekonomik oluyor ama darbesiz gün geçmiyor. Dün gece de yeni bir darbe operasyonu gerçekleşti. Ekonomi konusunda yeni bir model açıkladığını iddia eden siyasi iktidar, birdenbire şimdi yeni tedbirler aldığını duyurdu. Aslında inkar ettikleri, yeni ekonomik modelin temeli olarak iddia ettikleri politikaları şimdi yeniden başka kılıflarla hayat geçiriyorlar. Önce yeni ekonomik model ilan ettiler. Bu ekonomik modelde ‘kendi tezim’ diye AKP Genel Başkanı’nın açıkladığı formül, büyük sarsıntılara ve çöküşlere yol açtı. Ama ‘Asla bundan vazgeçmeyeceğim’ dedi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı. Ama dün açıklanan tedbirlere baktığımızda pekâlâ da bir 'u dönüşü' yaptıklarını görebiliyorsunuz. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuçtur. O nedenle faizleri indireceğiz, buna bağlı olarak enflasyonu düşüreceğiz’ diyordu. Ama dün açıklanan tedbirlerde bunun tam tersini yaptıklarını çok rahat görebiliriz. Esas söyledikleri, mevduatı bugün dövize endekslemek dışında ciddi herhangi bir adım ve önlem olmadığını görebilirsiniz.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yaptığı açıklamaları hatırlatan Sancar, şöyle konuştu:

ASLINDA FAİZİ DOLAYLI OLARAK ARTIRMIŞ OLDULAR

“Döviz yükseldikçe faize bakmadan aradaki farkı, Türk lirası mevduatındaki faize bakmadan dövizdeki artışı mevduat sahiplerine verecekler. Yani aslında faizi dolaylı olarak artırmış oldular. Bu, Türk lirasını ve ekonomiyi bütünüyle dolara veya dövize bağlamaktır. Bunun adı, tam da mandacılıktır. Bu iktidar, bu oyunlarıyla ülkeyi mandacı bir düzene, bir statüye sürüklemektedir. Para sahipleri, doların her yükselişinde servetlerine servet katacaklar.

İNANÇLARA BU ŞEKİLDE BİR SALDIRIYI HDP OLARAK HER YERDE İFŞA EDECEĞİZ

Kurdaki artışların maliyetini kim ödeyecek? Erdoğan, çeşitli açıklamalar yapıyor. Dünyada tek kendisinin ortaya attığı, öncülüğünü yaptığı ‘Bir doktrin var ve bu başarılı olacak’ diyor. Orada tökezleyince ekonomi biliminde, kendi yaptığı bilimden sapıyor, bu sefer naslara müracaat ediyor. Yani dini istismar etmeye başlıyor. Nas, faizi haram kılmış güya. Oysa asıl amaç bu değil, asıl amacın inanca uygun davranış olmadığı da ortada. Çünkü nas faizi yasaklıyorsa, haram kılıyorsa bütün alanlarda, ekonominin bütün alanlarında, en başta devletin alacaklarında faizi sıfırlamanız gerekiyor; ama öyle yapmıyorlar. Burada da halkın dini inançlarını istismara yönelik bir yalan manevrası olduğunu açıkça görüyoruz. Türkiye’de inançlara bu şekilde bir saldırıyı HDP olarak her yerde ifşa edeceğiz. Kabul etmiyoruz. Bu düzenin gerçek yüzünü de açığa çıkarmayı sürdüreceğiz.

BUNUN SONUCU YOKSULLUKTUR, AÇLIKTIR, KITLIKTIR, ZULÜMDÜR

Nereden karşılanacak? Bu dövize bağlı garanti nasıl işleyecek? Dün Ziraat Bankası’nın genel müdürü, bunun Hazine’den karşılanacağını söylüyor. Doğru diyor. Eğer bir kaynak yaratılacaksa bunun şimdi tek adresi Hazine’dir. Hazine’den karşılamak zorundalar, başka yolu yok veya bütünüyle kanunları bir kenara bırakıp yasa dışı bir ekonomik model işleyiş yaratacaklar. Bunun da işleyişi o kadar kolay değil. Dünya ekonomisiyle entegre olma iddiasında olan bir ülke için bunun yaratabileceği yıkımların da ne olabileceğini kestiriyorlardır. Bu durumda başvurabilecekleri tek kaynak var, Hazine.

HAZİNE’NİN KAYNAKLARI YETMİYORSA PARA BASACAKLAR

Bundan önce ihale ettikleri, yandaşlara verdikleri büyük projeleri Hazine’nin garantisi altına almışlarsa, şimdi de bu mevduattaki dövize bağlı artışları karşılamak için Hazine’nin kaynaklarını kullanacaklar. Bunun da bir sınırı var. Faiz ve döviz arasındaki farkı karşılamak için Hazine’nin mevcut kaynakları yetmiyorsa para basacaklar. Para basmak enflasyon demek. Hazine’yi kurutmak, bu ülkeyi soymak demektir. Bu halkı soymak demektir. Bir avuç rantiye için, bir avuç servet sahibi için hazineyi boşaltacaklar. Ve Türkiye, Merkez Bankası kaynakları tükenmiş, Hazine’si boşaltılmış bir ülke haline getirilecek. Bunun sonucu yoksulluktur, açlıktır, kıtlıktır, zulümdür. O nedenle şimdi açıkladıkları model belki bir iki gün kurlarda iniş sağlayabilir, fakat bunun geçici olduğunu da biliyoruz. Keşke doğru dürüst bir ekonomik model açıklansa, halkın çıkarlarını esas alan tedbirler ilan edilse ve hukuka, demokrasiye dönüş eksenli bir yeni yol açılsa, kur böyle düşse. Elbette isteriz, bunu biz yapacağız. Kurun Türk lirası karşısındaki değerinin belli bir dengeye indirilmesi için bu kadar kaynağı israf etmeye gerek yok. Halkın çıkarlarına dayalı kamu yararını esas alan adil paylaşım hedefine yönelmiş bir ekonomi anlayışı yeterlidir. Ama bu iktidar da bu anlayışın zerresi yoktur, olamaz.

BAŞLATILAN SAVAŞ, HALKA KARŞI SAVAŞTIR

Bu iktidar, ‘ekonomide kurtuluş savaşı başlattık’ dediğinde şunu belirtmiştik. Başlatılan savaş, halka karşı savaştır. Halkın çok büyük bir kesimini yoksullaştıracak, sefalete mahkum edecek, açlığa sürükleyecek bir savaş yürütüyorlar. Halka karşı savaşa, halkın da birleşerek ortak mücadeleyle cevap vermesinden başka bir yol yok. Halka karşı yürüttükleri bu savaşın karşısına en geniş demokrasi ittifakını çıkaracağız. Başka yolu yok.

KANUNU GETİRDİKLERİ ANDA EN ETKİLİ MÜCADELEYİ MECLİS’TE YÜRÜTECEĞİZ

Hazine’den tek kuruşun bile kanuni dayanak olmadan çıkarılmasının imkanı yoktur. Ya Anayasa’yı askıya alacaksınız. Yani artık açık ve doğrudan darbe yönetimine geçeceksiniz ya da bu garanti için, yani faiz kur farkı garantisi için bir kanun getireceksiniz Meclis’e. İşte burada bize ve bütün muhalefet partilerine tarihi bir sorumluluk düşüyor. Böyle bir kanunun Meclis’e gelmesi gerekiyor. Meclis’e geldiğinde bunu engellemek, bu halka, bu toplumun geleceğine karşı sorumluluğumuzdur. Böyle bir kanunu getirdikleri anda en etkili mücadeleyi Meclis’te yürüteceğiz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri