Sağlık çalışanları iş bıraktı: 14 Mart’ta bayram yapmıyor, yas tutuyoruz

Yaşadıkları sorunları ve talepleri dile getirmek için Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimlik binasının önünde toplanan sağlık çalışanları taleplerini dile getirerek 14, 15 ve 16 Mart’ta iş bırakma kararı aldıklarını ifade ettiler. “BU ÜLKENİN FEDAKAR EVLATLARIYIZ” Hekimler adına konuşan Hümeyra Güzel, “Biz hekimler yıllarca kendi çabamızla ve ailelerimizin maddi manevi desteğiyle en zorlu sınavlarda başarılı olarak eğitim hakkını elde etmiş ülkenin çalışkan ve fedakâr evlatlarıyız. Eğitim hayatımız boyunca sevdiklerimizden ve hayatımızdan ödün verdik. Aynı özveriyi hekimlik hayatımız boyunca yapmaya devam ettik ve ediyoruz. Devlet üniversitelerinde eğitim görenlerden farklı olarak aldığımız eğitimin bedelini yüksek harç miktarları, stajyer ve intörnlük dönemlerinde tutulan bedelsiz nöbetler ile sonrasında hiçbir meslek grubunda olmayan mecburi hizmetlerle defalarca fazlasıyla ödedik” dedi. “ÖTEKİLEŞTİRİLMEYİ KABUL ETMİYORUZ” “Biz hekimler; savaşta, salgında, depremde, selde, yangında “Önce hastam” diyerek, hastasını canının önüne koyarak büyük fedakarlıklarla, hayatını bu mesleğe adayanlarız” diyen Güzel, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Tüm fedakarlıklarımıza rağmen; günden güne itibarsızlaştırıldık, özlük haklarımız elimizden alındı, her gün hakarete ve insanlıkla bağdaşmayan şiddete maruz kaldık. Tıbbi hata ve tıbbi komplikasyonu birbirinden ayıramayan malpraktis yasası yüzünden mesleğimize küstürüldük. Hastayı muayene edecek kadar zaman verilmeden 3-4 dakikada bir hasta bakmaya zorlandık. Pandemide haftalarca ailemizden uzak kaldık, ön cephede hayatımızı hiçe sayarak hizmet ettik ve şerefli vatansever meslektaşlarımızı şehit verdik ama yine şiddete uğradık. Toplumun yararını ve insan sağlığını gözeterek sağlık sistemindeki sorunları dile getirdik ancak doğruları konuştuğumuz için bize sahip çıkması gereken devletimiz tarafından dokuz köyden konulur gibi ülkeden kovulduk. Tıbbiyeli Hikmet Boran’ın ruhunu taşıyan hekimler olarak her şeye rağmen ülkemizden, milletimizden vazgeçmedik ama aynı zamanda haklarımızdan ve mesleki onurumuzdan da vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Tıbbiyeli Hikmet Boran’ın başlattığı 14 Mart Tıp Bayramında bayram yapamıyor yas tutuyoruz. Çünkü kendimizi dışlanmış, kovulmuş ve hakarete uğramış hissediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza soruyoruz; bizler ‘giderlerse gitsinler’ denmeyi hak edecek ne yaptık? Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz; bizler hak ettiğimiz hekimlik onuruna yakışır muameleyi görmek istiyoruz. Bizler bu vatanın evlatları olarak ötekileştirilmeyi kabul etmiyoruz.” “HAKLARIMIZI VE İTİBARIMIZI SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ” Haklarını ve itibarlarını sonuna kadar savunacaklarını ifade eden Güzel, “Yıllardır gasp edilen özlük haklarımız, görmezden gelinen şiddet ve malpraktis sorunlarımız için mücadele veriyoruz. Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (HEKİMSEN) ve Aile Hekimleri Geliştirme Derneği (AHEF) olarak; kararlı bir şekilde hekimlik için mücadeleden kaçmayacağız, haklarımızı ve itibarımızı sonuna kadar savunacağız” dedi. TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİLER Güzel, hekimlerin taleplerine ilişkin ise şunları söyledi: “Kan kaybetmeye devam eden biz hekimler için pansuman olabilecek acil çözüm bekleyen öncelikli haklı taleplerimiz var. Hastane, ASM ve ADSM’lerde güvenliğin gerçek anlamda sağlanması için güvenlik görevlileri ve gerekli araç, cihaz gibi donanım yeterli sayıda bulunması ve kurumlara kontrollü giriş sağlanmalıdır. Şiddete karşı mücadelede daha etkin, caydırıcı yaptırım ve usuller TCK ve CMK’da yer alacak şekilde düzenlenmesi, cezası kesinleşen faillerin sağlıkla ilgili sosyal güvenlik hakkından mahrum bırakılması gerekir. Malpraktis davalarında hekim ve diş hekimlerinin hakimler gibi güvence altına alınmalıdır. Kast unsuru olmadıkça, hekim hapis cezası ile yargılanmamalı ve tazminat hekime rücu edilmemelidir. Hangi uygulamanın komplikasyon hangisinin malpraktis olduğu konusunda kanuni tanımlamalar yapılması; hekimlik uygulamaları konusunda açılan davalar için özel olarak ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Tüm hekim ve diş hekimleri arasında eşit işe eşit ücret anlayışı sağlanarak, aynı eğitim düzeyindeki hekimlerin statüsü farklılıklarından doğan ücret ayrımları kaldırılmalıdır. Genel bütçeden ödenen ve emekliliğe yansıyan insani bir hayat kalitemiz için tek kalem maaş düzenlemesi; ek göstergenin en az 7200’e çıkarılması ve emeklilik kat sayısı uzman hekimlerde 40 bin, pratisyen ve diş hekimlerinde 33 bin olarak düzenlenmelidir. Aile hekimliğindeki sözleşme ve ödeme yönetmeliği derhal geri çekilmelidir. Aile hekimlerinin cari gider ödeneklerinde yüzde 100 artış yapılmalıdır. Aile hekimliği için açılacak tüm binalar idare tarafından kamu binası olarak tedarik edilmeli ve aile hekimlerine tahsis edilmelidir. Nöbet saatlerinde 24 saati geçmeyecek şekilde düzenleme yapılması ve hekimin nöbet sonrası kullandığı izin için, ücretinde kesinti yapılmamalıdır. Nöbet ücretlerinde 3 kat artış yapılmalıdır. İcap nöbetlerinde saat sınırı kaldırılmalı ve tutulan saat kadar ödenmelidir.” “14 MART’TA YAS TUTUYORUZ” Güzel, sağlıklı, mutlu ve refah bir toplumun yolunun sağlıklı hekimlerden geçtiğini belirterek, “Bu haklı sebeplerle 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamıyor, ülke genelinde hekimler adına yas tutuyoruz. 14, 15 ve 16 Mart’ta anayasal ve demokratik hakkımızı kullanarak iş bırakıyoruz. 14 Mart Tıp Bayramı’nı bayram gibi kutlayacağımız günleri ise büyük bir hasret ve umutla bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Sağlık çalışanlarının iş bırakma eylemine Cumhuriyet Halk Partisi Malatya İl Başkanı Enver Kiraz’da destek verdi.