Remzi Çayır'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: Sen İstediğin Kadar ‘Milletim’ de. Bu Millet Senin Milletin Değil

Gündem (Anka) - Anka Haber Ajansı | 25.08.2022 - 16:20, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:20 3564+ kez okundu.
 

Remzi Çayır'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: Sen İstediğin Kadar ‘Milletim’ de. Bu Millet Senin Milletin Değil

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek “Sen istediğin kadar milletim de bu millet senin milletin değil. Sen fersah fersah milletten uzak yaşıyorsun milletten uzaksın. Bunu gör. Dolayısıyla senin batmakta olduğunu işaret ettiğin gemi senin bindiğin gemi… Millet kredisini zamanında ödeyemeyebilir, çiftçi perişan, sanayici umutsuz ama gelecekle ilgili Allah’ın izniyle güzel şeyler olacak. Ama senin olmadığın bir iktidarda” dedi.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, bugün partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Çayır, gündeme dair özetle şunları söyledi: “ÇOCUK SIRTINA BİR ÇANTA ALSIN İÇİNDE; BİRKAÇ KALEM, BİRKAÇ SİLGİ, BİRKAÇ DEFTER 750 LİRA” “Eylülde okullar açılacak. Dar gelirli vatandaşlarımız, velilerimiz gerçekten büyük açmaz içindeler. Normal, sıradan bir öğrencinin temel ihtiyaçları; bir okul çantası, içinde 5-10 tane malzeme. Kalem, defter, silgi, açacak vesaire toplamı 750 bin lira. Sadece bu kadar. Defter, bir defter. Bütün defterler değil. Kitap yok, vesaire ihtiyaçlar yok. Normal, daha işin ilk basamağında sadece çocuk sırtına bir çanta alsın içinde; birkaç kalem, birkaç silgi, birkaç defter 750 lira… 750 lirayla hayata başlayan minik öğrencilerimiz. Allah onların anne, babalarına yardım etsin. Gerçekten zorda. Türk toplumu zorda. Okula çocukları yeni başlayacak aileler veya yeniden başlayacak aileler büyük bir güçlük içindeler. Hükümetin bununla ilgili ne bir sözü var ne bir izi var ne bir yaptığı iş var. Belirsizlik herkesi kendi vaziyetine bırakmış halde. Gitsin borçlansın. “ÖĞRENCİSİNİ BORÇLANDIRAN SOSYAL DEVLET Mİ OLUR” Üniversiteler açılacak. Üniversiteler açılırken Türkiye’de eylülde en büyük ihtiyaç barınma. Yani üniversite öğrencisi evinden barkından bir başka şehre okumak için giderken bir barınma yeri arıyor. Ne yazık ki şu ana kadar Türkiye’de hiçbir iktidar, sadece mevcut iktidar değil zaten bu kendi haline bıraktı, öyle bir derdi de yok… Hiçbir hükümet öğrencilerin adam gibi barınmalarını temiz bir ortamda barınmalarını, keyifli bir ortamda barınmalarını sağlayamadı. Şu anda yaptıkları nedir biliyor musunuz, odanın yani yurttaki herhangi bir odanın içerisine ek bir ranza koymak. Böylelikle sayıyı çoğaltacaklarını sanıyorlar. Halbuki alanı daraltıyorsunuz, yaşam kalitesini yok ediyorsunuz, çalışma ortamlarını aşağılara çekiyorsunuz ve öğrenciden başarılı olmasını bekliyorsunuz. Halbuki o kadar hazinenin parasını çarçur ediyorlar ki, o kadar parayı yandaşlara müteahhitlere, gereksizliklere harcıyorlar ki… Burs ve kredi adı altında durmadan öğrencileri borçlandıran bir ülkeyiz, bir iktidar. Ne kadar saçma sen niye öğrencileri borçlandırıyorsun? Borçlandırmakla kalmıyor, adam okulu bitiriyor, iş buldu mu bulmadı mı yok. Sormuyor. Dönüyor zamanı geldi verdiği parayı faiziyle almaya kalkıyor bu sefer. Böyle bir sosyal devlet olur mu? “SENİN O GEMİN BATAR BİR GÜN MİLLETİN GEMİSİ BATMAZ” Neden bu ülkeyi açmaza soktum, neden çukura soktum, neden hayat pahalılığının dibine soktum demiyor. Dönüyor sağına ‘Biz beraber bu geminin içindeyiz’, soluna dönüyor tacire, normal orta ölçekli vatandaşa, ‘Hep beraber gemideyiz, onun için geminin su almasını önlemeliyiz’. Kime diyorsun tacire, kime diyorsun sanayiciye. Sen kendine ne diyorsun, kendine bir söz yok. Sorumlu kim sensin. Dümenin başında kim var geminin, sensin. Senin bindiğin gemiyle milletin bindiği gemi aynı değil. Sayın Erdoğan aynı değil. Senin gemin farklı. Senin sürdüğün gemi var ya her tarafı parlak, her tarafı altın kaplamalı gemiler, o gemi milletin gemisi değil. Yanılıyorsun. Senin o gemin batar bir gün milletin gemisi batmaz… “DEMİREL’E RAHMET OKUTTU, ÖZAL’A RAHMET OKUTTU, ECEVİT’E RAHMET OKUTTU ONLARDAN BETER HALE GELDİ” 2002’de iktidara geldiklerinde ‘Ben Köşk’te oturmam çünkü halktan uzak’ demişti, ‘Ben Çankaya’da oturmam çünkü milletin içi orası değil’ demişti. Gitti Subayevleri’nde oturdu. Hepimiz de ‘Helal olsun ya ezber bozacak bu adam’ dedik. Döne dolaşa Demirel’e rahmet okuttu, Özal’a rahmet okuttu, Ecevit’e rahmet okuttu onlardan beter hale geldi. Kendi köşkünü oluşturdu, kendi sarayını oluşturdu, kendi sınıfını oluşturdu, millet… Millet yok. Sen istediğin kadar milletim de bu millet senin milletin değil. Sen fersah fersah milletten uzak yaşıyorsun milletten uzaksın. Bunu gör. Dolayısıyla senin batmakta olduğunu işaret ettiğin gemi senin bindiğin gemi… Millet kredisini zamanında ödeyemeyebilir, çiftçi perişan, sanayici umutsuz ama gelecekle ilgili Allah’ın izniyle güzel şeyler olacak. Ama senin olmadığın bir iktidarda.”
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek “Sen istediğin kadar milletim de bu millet senin milletin değil. Sen fersah fersah milletten uzak yaşıyorsun milletten uzaksın. Bunu gör. Dolayısıyla senin batmakta olduğunu işaret ettiğin gemi senin bindiğin gemi… Millet kredisini zamanında ödeyemeyebilir, çiftçi perişan, sanayici umutsuz ama gelecekle ilgili Allah’ın izniyle güzel şeyler olacak. Ama senin olmadığın bir iktidarda” dedi.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, bugün partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Çayır, gündeme dair özetle şunları söyledi:

“ÇOCUK SIRTINA BİR ÇANTA ALSIN İÇİNDE; BİRKAÇ KALEM, BİRKAÇ SİLGİ, BİRKAÇ DEFTER 750 LİRA”

“Eylülde okullar açılacak. Dar gelirli vatandaşlarımız, velilerimiz gerçekten büyük açmaz içindeler. Normal, sıradan bir öğrencinin temel ihtiyaçları; bir okul çantası, içinde 5-10 tane malzeme. Kalem, defter, silgi, açacak vesaire toplamı 750 bin lira. Sadece bu kadar. Defter, bir defter. Bütün defterler değil. Kitap yok, vesaire ihtiyaçlar yok. Normal, daha işin ilk basamağında sadece çocuk sırtına bir çanta alsın içinde; birkaç kalem, birkaç silgi, birkaç defter 750 lira… 750 lirayla hayata başlayan minik öğrencilerimiz. Allah onların anne, babalarına yardım etsin. Gerçekten zorda. Türk toplumu zorda. Okula çocukları yeni başlayacak aileler veya yeniden başlayacak aileler büyük bir güçlük içindeler. Hükümetin bununla ilgili ne bir sözü var ne bir izi var ne bir yaptığı iş var. Belirsizlik herkesi kendi vaziyetine bırakmış halde. Gitsin borçlansın.

“ÖĞRENCİSİNİ BORÇLANDIRAN SOSYAL DEVLET Mİ OLUR”

Üniversiteler açılacak. Üniversiteler açılırken Türkiye’de eylülde en büyük ihtiyaç barınma. Yani üniversite öğrencisi evinden barkından bir başka şehre okumak için giderken bir barınma yeri arıyor. Ne yazık ki şu ana kadar Türkiye’de hiçbir iktidar, sadece mevcut iktidar değil zaten bu kendi haline bıraktı, öyle bir derdi de yok… Hiçbir hükümet öğrencilerin adam gibi barınmalarını temiz bir ortamda barınmalarını, keyifli bir ortamda barınmalarını sağlayamadı. Şu anda yaptıkları nedir biliyor musunuz, odanın yani yurttaki herhangi bir odanın içerisine ek bir ranza koymak. Böylelikle sayıyı çoğaltacaklarını sanıyorlar. Halbuki alanı daraltıyorsunuz, yaşam kalitesini yok ediyorsunuz, çalışma ortamlarını aşağılara çekiyorsunuz ve öğrenciden başarılı olmasını bekliyorsunuz. Halbuki o kadar hazinenin parasını çarçur ediyorlar ki, o kadar parayı yandaşlara müteahhitlere, gereksizliklere harcıyorlar ki… Burs ve kredi adı altında durmadan öğrencileri borçlandıran bir ülkeyiz, bir iktidar. Ne kadar saçma sen niye öğrencileri borçlandırıyorsun? Borçlandırmakla kalmıyor, adam okulu bitiriyor, iş buldu mu bulmadı mı yok. Sormuyor. Dönüyor zamanı geldi verdiği parayı faiziyle almaya kalkıyor bu sefer. Böyle bir sosyal devlet olur mu?

“SENİN O GEMİN BATAR BİR GÜN MİLLETİN GEMİSİ BATMAZ”

Neden bu ülkeyi açmaza soktum, neden çukura soktum, neden hayat pahalılığının dibine soktum demiyor. Dönüyor sağına ‘Biz beraber bu geminin içindeyiz’, soluna dönüyor tacire, normal orta ölçekli vatandaşa, ‘Hep beraber gemideyiz, onun için geminin su almasını önlemeliyiz’. Kime diyorsun tacire, kime diyorsun sanayiciye. Sen kendine ne diyorsun, kendine bir söz yok. Sorumlu kim sensin. Dümenin başında kim var geminin, sensin. Senin bindiğin gemiyle milletin bindiği gemi aynı değil. Sayın Erdoğan aynı değil. Senin gemin farklı. Senin sürdüğün gemi var ya her tarafı parlak, her tarafı altın kaplamalı gemiler, o gemi milletin gemisi değil. Yanılıyorsun. Senin o gemin batar bir gün milletin gemisi batmaz…

“DEMİREL’E RAHMET OKUTTU, ÖZAL’A RAHMET OKUTTU, ECEVİT’E RAHMET OKUTTU ONLARDAN BETER HALE GELDİ”

2002’de iktidara geldiklerinde ‘Ben Köşk’te oturmam çünkü halktan uzak’ demişti, ‘Ben Çankaya’da oturmam çünkü milletin içi orası değil’ demişti. Gitti Subayevleri’nde oturdu. Hepimiz de ‘Helal olsun ya ezber bozacak bu adam’ dedik. Döne dolaşa Demirel’e rahmet okuttu, Özal’a rahmet okuttu, Ecevit’e rahmet okuttu onlardan beter hale geldi. Kendi köşkünü oluşturdu, kendi sarayını oluşturdu, kendi sınıfını oluşturdu, millet… Millet yok. Sen istediğin kadar milletim de bu millet senin milletin değil. Sen fersah fersah milletten uzak yaşıyorsun milletten uzaksın. Bunu gör. Dolayısıyla senin batmakta olduğunu işaret ettiğin gemi senin bindiğin gemi… Millet kredisini zamanında ödeyemeyebilir, çiftçi perişan, sanayici umutsuz ama gelecekle ilgili Allah’ın izniyle güzel şeyler olacak. Ama senin olmadığın bir iktidarda.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri