Ömrünü Arslantepe’ye Adadı

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 11.06.2022 - 12:09, Güncelleme: 11.06.2022 - 12:09 3258+ kez okundu.
 

Ömrünü Arslantepe’ye Adadı

Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin hayatı Arslantepe Höyüğü’nde geçti. 44 yıl Arslantepe’de kazı çalışmalarına katılan Frangipane, 2020 yılında emekli olurken, Doç. Dr. Francesca Balossi Restelli, Arslantepe Höyüğü Kazı Heyeti Başkanlığı görevini devraldı.

Anadolu'nun en eski şehir devletinin kurulduğu 7 bin yıllık geçmişe sahip Malatya'daki Aslantepe höyüğü, Türkiye'den, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne kaydedilen 19. eser oldu. Arslantepe’nin UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi'ne alınmasında en büyük emeği Prof. Dr. Marcella Frangipane verdi. Marcella Frangipane, “44 sene Malatya Arslantepe’de geçti. Çok genç başladım ve devam ettim. Her sene daha önemli buluntular oldu. Ben burayı daha da sevdim. Arkeoloji çok zaman alıyor. Benim hayatım burada. Çok çok sene çalıştım ama daha bitmedi. Daha çok var” dedi. Prof. Dr. Marcella Frangipane, duvarlarına renkli figürler işlenmiş kerpiçten sarayı, 5 bin 500 yıllık geçmişe sahip tapınağı, kılıç ve mızraklarıyla tarihe ışık tutan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Arslantepe Höyüğü’ne ömrünü adadı. Prof. Dr. Marcella Frangipane, 2020 yılında emekli olurken, Doç. Dr. Francesca Balossi Restelli, Arslantepe Höyüğü Kazı Heyeti Başkanlığı görevini devraldı. 1948 yılında İtalya’nın Palermo şehrinde dünyaya gelen Marcella Frangipane; Meksika, Türkiye ve Mısır’da çeşitli kazı çalışmalarında bulundu. 1976’da Arslantepe kazı ekibine katılan Prof. Dr. Marcella Frangipane, 1981’de Roma Sapienza Üniversitesi’ne döndü ve 1990’da profesör oldu. 1990 yılında Doğu Anadolu’daki İtalyan Arkeoloji Misyonu’nun müdürü olan Frangipane, ilk idari sistemlerini yeniden inşa ettiği Arslantepe kazısına katıldı. Bu çalışma National Geographic tarafından desteklendi. Arslantepe, Marcella Frangipane’nin bulgularının önemi nedeniyle 2014 yılında UNESCO kültür mirası listesine dahil edildi. Dünyanın en eski kraliyet sarayını keşfeden ekibe liderlik eden ve 44 yılını Arslantepe Höyüğü’ne veren Frangipane, Arslantepe’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmasında büyük bir emek verdi. Ulusal Bilimler Akademisi’ne 2013’te yabancı ortak seçilen ilk İtalyan kadın olan Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin aldığı ödüller ve onurlar şöyle: 1994 Ufficiale Ordine al Merito della Repubblica Italiana 2005 Cavaliere dell’Ordine della Stella della Solidarieta 2005 Eski Malatya Fahri Vatandaşlığı 2011 İnönü Üniversitesi Fahri Doktora 2013 Ulusal Bilimler Akademisi’ne Seçildi 2015 Şangay Arkeoloji Forumu Keşif Ödülü 2015 Vittorio De Sica Bilim Ödülü Sanat Kurtarıcıları için 2017 Rotondi Ödülü 2018 Sidney Üniversitesi Anthony McNicoll Konferansı Malatya’nın 7 kilometre kuzeydoğusunda, Fırat ırmağının (Karakaya Baraj Gölü) batı kıyısı yakınındaki Orduzu Beldesinde yer alan Arslantepe Höyüğü’nün Kültür Dolgusu 30 m. yüksekliğindedir. M.Ö. 5000 yıllarından M.S. 11. yy.a kadar yerleşim görmüştür. M.S. 5-6. yy.lar arasında Roma köyü olarak kullanılmış ve daha sonra Bizans Nekropolü (mezarlık) olarak yerleşimini tamamlamıştır. Höyükte yapılan kazılar sonucunda; M.Ö. 3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, M.Ö.3600-3500’lere ait tapınak, iki bini aşkın mühür baskısı, kaliteli metal eserler bulunmuştur. Elde edilen veriler göstermektedir ki o dönemde Arslantepe, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkezdir. Sarayın koridor duvarları baskı motif ve duvar resimleri ile bezenmiştir. Binanın çeşitli bölümlerinde çok sayıda mühür baskısının bulunması, idari etkinliklerin yoğunluğunu ve bu işlerde, malları depolardan alma ve mühürleme yetkisi bulunan çok sayıda memurun çalıştığını ortaya koymaktadır. Duvarlardaki zengin bezeme ve kabartmalar da gücü simgelemektedir. Bu bütün etkinliklerin merkezileştirildiği, kayıt amacıyla etkin bir mühürleme sisteminin kullanıldığı ve giderek bürokrasinin geliştiği, güçlü siyasi ve dini kurumları olan bir devlet sisteminin doğuşuna kanıttır. Geçmişte daha çok dinsel amaçlar için yapılan büyük yapı ilk kez başka işlevler de kazanıp içinde kamu hizmetlerinin de görüldüğü, mimari açıdan gelişmiş, böylece Yakın Doğu’da sarayın başlangıcını oluşturmuştur. Dünyanın En Eski Kılıçları Malatya Arslantepe Höyüğü’ndeki eski kerpiç saray yapısında yapılan kazılarda 42 yıl önce bulunan 5 bin yıllık kılıçlar, dünyanın yine bulunabilen en eski kılıçları olma özelliğini taşıyor. Prof. Dr. Marcella Frangipane, Arslantepe’de ortaya çıkarılan metal eserlerin bilhassa saray döneminde olağanüstü bir gelişme gösterdiğini anlatırken, buluntuların arasında yer alan 9 kılıcın dünyada bugüne kadar bulunan en eski metal kılıç olduğunu söyledi. Frangipane “Kılıçların yapımında kullanılan teknoloji dikkat çekici. 5 bin yıl öncesine ait kılıçlar bakır ve arsenik alaşımıyla imal edilmiş ve bazılarının kabzasına gümüş işleme yapılmış. Şimdiye kadar ilk defa bu özellikte bir kılıçlar bulduk. Çok eski, çok önemli eserler. Bu kılıçlar burada bir savaşın yapıldığını gösteriyor” dedi. 1976 yılında ortaya çıkarılan, bulunduğu dönem sarayla yaşıt olduğu ileri sürülmekle birlikte bu iddia o dönem pek kabul görmeyen, ancak 2000li yıllarda geliştirilmiş yöntemlerle yapılan analizlerle “dünyanın en eskisi” olduğu kanıtlan kılıçlar Malatya Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.  
Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin hayatı Arslantepe Höyüğü’nde geçti. 44 yıl Arslantepe’de kazı çalışmalarına katılan Frangipane, 2020 yılında emekli olurken, Doç. Dr. Francesca Balossi Restelli, Arslantepe Höyüğü Kazı Heyeti Başkanlığı görevini devraldı.

Anadolu'nun en eski şehir devletinin kurulduğu 7 bin yıllık geçmişe sahip Malatya'daki Aslantepe höyüğü, Türkiye'den, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne kaydedilen 19. eser oldu. Arslantepe’nin UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi'ne alınmasında en büyük emeği Prof. Dr. Marcella Frangipane verdi. Marcella Frangipane, “44 sene Malatya Arslantepe’de geçti. Çok genç başladım ve devam ettim. Her sene daha önemli buluntular oldu. Ben burayı daha da sevdim. Arkeoloji çok zaman alıyor. Benim hayatım burada. Çok çok sene çalıştım ama daha bitmedi. Daha çok var” dedi.

Prof. Dr. Marcella Frangipane, duvarlarına renkli figürler işlenmiş kerpiçten sarayı, 5 bin 500 yıllık geçmişe sahip tapınağı, kılıç ve mızraklarıyla tarihe ışık tutan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Arslantepe Höyüğü’ne ömrünü adadı. Prof. Dr. Marcella Frangipane, 2020 yılında emekli olurken, Doç. Dr. Francesca Balossi Restelli, Arslantepe Höyüğü Kazı Heyeti Başkanlığı görevini devraldı.

1948 yılında İtalya’nın Palermo şehrinde dünyaya gelen Marcella Frangipane; Meksika, Türkiye ve Mısır’da çeşitli kazı çalışmalarında bulundu. 1976’da Arslantepe kazı ekibine katılan Prof. Dr. Marcella Frangipane, 1981’de Roma Sapienza Üniversitesi’ne döndü ve 1990’da profesör oldu.

1990 yılında Doğu Anadolu’daki İtalyan Arkeoloji Misyonu’nun müdürü olan Frangipane, ilk idari sistemlerini yeniden inşa ettiği Arslantepe kazısına katıldı. Bu çalışma National Geographic tarafından desteklendi.

Arslantepe, Marcella Frangipane’nin bulgularının önemi nedeniyle 2014 yılında UNESCO kültür mirası listesine dahil edildi. Dünyanın en eski kraliyet sarayını keşfeden ekibe liderlik eden ve 44 yılını Arslantepe Höyüğü’ne veren Frangipane, Arslantepe’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmasında büyük bir emek verdi.

Ulusal Bilimler Akademisi’ne 2013’te yabancı ortak seçilen ilk İtalyan kadın olan Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin aldığı ödüller ve onurlar şöyle:

1994 Ufficiale Ordine al Merito della Repubblica Italiana

2005 Cavaliere dell’Ordine della Stella della Solidarieta

2005 Eski Malatya Fahri Vatandaşlığı

2011 İnönü Üniversitesi Fahri Doktora

2013 Ulusal Bilimler Akademisi’ne Seçildi

2015 Şangay Arkeoloji Forumu Keşif Ödülü

2015 Vittorio De Sica Bilim Ödülü

Sanat Kurtarıcıları için 2017 Rotondi Ödülü

2018 Sidney Üniversitesi Anthony McNicoll Konferansı

Malatya’nın 7 kilometre kuzeydoğusunda, Fırat ırmağının (Karakaya Baraj Gölü) batı kıyısı yakınındaki Orduzu Beldesinde yer alan Arslantepe Höyüğü’nün Kültür Dolgusu 30 m. yüksekliğindedir. M.Ö. 5000 yıllarından M.S. 11. yy.a kadar yerleşim görmüştür. M.S. 5-6. yy.lar arasında Roma köyü olarak kullanılmış ve daha sonra Bizans Nekropolü (mezarlık) olarak yerleşimini tamamlamıştır.

Höyükte yapılan kazılar sonucunda; M.Ö. 3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, M.Ö.3600-3500’lere ait tapınak, iki bini aşkın mühür baskısı, kaliteli metal eserler bulunmuştur. Elde edilen veriler göstermektedir ki o dönemde Arslantepe, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkezdir.

Sarayın koridor duvarları baskı motif ve duvar resimleri ile bezenmiştir. Binanın çeşitli bölümlerinde çok sayıda mühür baskısının bulunması, idari etkinliklerin yoğunluğunu ve bu işlerde, malları depolardan alma ve mühürleme yetkisi bulunan çok sayıda memurun çalıştığını ortaya koymaktadır. Duvarlardaki zengin bezeme ve kabartmalar da gücü simgelemektedir. Bu bütün etkinliklerin merkezileştirildiği, kayıt amacıyla etkin bir mühürleme sisteminin kullanıldığı ve giderek bürokrasinin geliştiği, güçlü siyasi ve dini kurumları olan bir devlet sisteminin doğuşuna kanıttır. Geçmişte daha çok dinsel amaçlar için yapılan büyük yapı ilk kez başka işlevler de kazanıp içinde kamu hizmetlerinin de görüldüğü, mimari açıdan gelişmiş, böylece Yakın Doğu’da sarayın başlangıcını oluşturmuştur.

Dünyanın En Eski Kılıçları

Malatya Arslantepe Höyüğü’ndeki eski kerpiç saray yapısında yapılan kazılarda 42 yıl önce bulunan 5 bin yıllık kılıçlar, dünyanın yine bulunabilen en eski kılıçları olma özelliğini taşıyor.

Prof. Dr. Marcella Frangipane, Arslantepe’de ortaya çıkarılan metal eserlerin bilhassa saray döneminde olağanüstü bir gelişme gösterdiğini anlatırken, buluntuların arasında yer alan 9 kılıcın dünyada bugüne kadar bulunan en eski metal kılıç olduğunu söyledi. Frangipane “Kılıçların yapımında kullanılan teknoloji dikkat çekici. 5 bin yıl öncesine ait kılıçlar bakır ve arsenik alaşımıyla imal edilmiş ve bazılarının kabzasına gümüş işleme yapılmış. Şimdiye kadar ilk defa bu özellikte bir kılıçlar bulduk. Çok eski, çok önemli eserler. Bu kılıçlar burada bir savaşın yapıldığını gösteriyor” dedi.

1976 yılında ortaya çıkarılan, bulunduğu dönem sarayla yaşıt olduğu ileri sürülmekle birlikte bu iddia o dönem pek kabul görmeyen, ancak 2000li yıllarda geliştirilmiş yöntemlerle yapılan analizlerle “dünyanın en eskisi” olduğu kanıtlan kılıçlar Malatya Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri