Yurt

Malatyalı çiftçiler, Derme Sulama Birliği’ne tepkili: “Suyu vermiyorlar, parayı da geri ödemiyorlar”

Malatya'da çiftçiler, Derme Sulama Birliği’nin uygulamalarına tepki göstererek, kurum önünde açıklama yaptı. Çiftçi Emin Gülfırat, “Bizden bir yıllık ücret alıyorlar. Bir yıl en az dört-beş kere sulamamız gerekirken bir kere suluyoruz. O yatırdığımız bir yıllık para ne bize iade ediliyor ne de bir sonraki seneye aktarılıyor” dedi.

Abone Ol

Haber: Mehmet Duran Özkan Kamera: Erdal Akbuğa

(MALATYA) - Malatya'da çiftçiler, Derme Sulama Birliği’nin uygulamalarına tepki göstererek kurum önünde açıklama yaptı. Çiftçi Emin Gülfırat, "Bizden bir yıllık ücret alıyorlar. Bir yıl en az dört-beş kere sulamamız gerekirken bir kere suluyoruz. O yatırdığımız bir yıllık para ne bize iade ediliyor ne de bir sonraki seneye aktarılıyor" dedi.

Çiftçilerin aktardığına göre, Derme Sulama Birliği, kapalı devre sulamada dönüm başına belirlenen su miktarını sezon başında peşin olarak tahsil ediyor. Ancak yıl içerisinde çiftçiye yeterli miktarda su verilmemesi ya da çiftçinin kendi tercihiyle suyu kullanamaması durumunda, peşin ödenen ve içerde kalan su miktar bedeli iade edilmiyor ya da sonraki sezona devredilmiyor.

“Parayı alıyorlar, suyu vermiyorlar”

Çiftçi Saim Avşar, sezon başında çiftçilere Derme Sulama Birliği tarafından belirli miktarda tonaj yüklendiğini ve yıl sonunda kullanılmayan miktarın iptal edildiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Halbuki sen bir yıl önce aldığın suyu tekrar tonaj olarak kartıma yüklemek zorundasın. Veyahut da benim paramı geri ödemek zorundasın. Bana 'sulasaydın, sulama yapsaydın' diyor. Peki su olmayınca ben neyle sulayacağım? Bir insan düşün, karnını doyurmak için bir lokantaya gitti. Sen önüne beş porsiyon yemek indiriyorsun, 'bunu ye' diyorsun ve parasını da alıyorsun. Adam bir porsiyon yiyor, onun parasını ödemek zorunda. Ama diyoruz ki; istediğimiz kadar tonaj yükleyelim, bittiği zaman tekrar gelir yükleriz. Hayır, olmaz! 'Biz belirlemişiz, bunu yükleyeceksin’ diyorlar. Ne olacak? Sene sonunda geldiğimizde, ‘ben bunu gasp edeceğim, senin elinden zorla alacağım’ diyorlar."

Avşar, karta su yüklemedikleri zaman, yıl sonunda kaçak su kullanım cezası işlemi ile karşı karşıya kaldıklarını, buna bağlı olarak da destek primlerinde kesinti yapıldığını belirterek, şunları söyledi:   

"Bu yıl yine geldik su yüklemeye. ‘Size iki su vereceğiz’ diyorlar. Fakat bütün sezon boyunca dört defa sulayacağımız kadar tonaj yüklüyorlar. Biz diyoruz ki; madem iki su vereceksiniz, bize iki suyun parasını yükleyin. Benim gücüm bin tona yetiyor, bin ton yükleyeceğim. Bitti mi, yine gelir yüklerim. ‘Yok, olmaz. Biz belirlemişiz, bu kadar yüklenecek’ diyorlar. Şimdi bana yükledi, sekiz bin küsur lira para yükledi. Ama ben iyi biliyorum ki bu kadar suyu kullanamayacağım.”

“Bir kez suladık, paramız yandı”

Kuyulu Mahallesi’nden bir diğer üretici Emin Gülfırat da sezon boyunca yalnızca bir defa sulama yapabildiklerini, ancak dört-beş sulama için ödeme yaptıklarını belirterek, "Bizden bir yıllık ücret alıyorlar. Bir yıl en az dört-beş kere sulamamız gerekirken bir kere suluyoruz. O yatırdığımız bir yıllık para ne bize iade ediliyor ne de bir sonraki seneye aktarılıyor. Hiçbirisi yapılmıyor. Bunlar kendi başına buyruk davranıyorlar" dedi.

“Dört suyun parasını alıp bir sulama yaptılar”

Çiftçi Aydın Patlar ise "Bizden dört suyun parasını alıyorlar. Biz bir sefer sulama yapıyoruz. Bir sulamanın parasını alın. 'Yok olmaz kanun budur.' Peki benim şu an elimde iki bin ton su var. Bunu üzerine ekleyin diyorum. 'Yok, olmaz' diyorlar" şeklinde konuştu.

"Peşin parayla belirsizlik yaşıyoruz"

Çiftçiliğe yeni başlayan Mürsel Kaya ise şunları söyledi:

“Daha sulamadığımız suyun parası peşin alınıyor. Ama o para karşılığı da su kullanamıyoruz. Şu anda on dönüm bahçem için üç bin lira yatırdım. Ama bu iki defa sulanacak diye bana söylendi. Fakat suyun gelip gelmeyeceğiyle ilgili hâlâ bir belirsizlik var. Ne zaman su verilecek? Şu an daha o bölgeye verilmedi deniyor. Temmuz ayındayız şu an. Burada gerçekten keyfi bir uygulama var. Yetkililerin gelip bu işe bakması gerekiyor diye düşünüyorum."