Malatya’da Uyarı: Hasarlı binalar tamamen boşaltılmalı

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 30.03.2022 - 11:51, Güncelleme: 30.03.2022 - 11:51 3288+ kez okundu.
 

Malatya’da Uyarı: Hasarlı binalar tamamen boşaltılmalı

İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı Vehbi Aluçlu, Malatya’da 2000 yılı öncesi yapılan 7 katlı binaların riskli olduğunu ifade ederek, “2000 yılından önce yapılmış olan binaların yüzde 65’i Erkenek’te olacak depremden çok fazla etkilenecek” dedi.

Çelikhan da meydana gelen deprem sonrası Pütürge segmentinden Erkenek segmentine enerjinin transferi söz konusu olduğuna dikkat çeken Aluçlu, “Çelikhan’da meydana gelen 4,4’lük deprem, Erkenek segmentinin öncüsüydü. Erkenek segmentinde artık ana deprem olmak üzere” dedi. Aluçlu, Pütürge segmentinde artçı depremlerin devam ettiğini ancak enerjisini bitirdiğini kaydederek, oradan sonraki segmentte henüz ana depremin olmadığını ifade etti. Pütürge segmentinden sonra Pazarcık segmentinin başladığına dikkat çeken Aluçlu, şunları söyledi: “O segment Türkoğlu’na kadar uzuyor. Erkenek ve Türkoğlu’na kadar olan Pazarcık segmenti Malatya ve çevre iller Adıyaman ve Kahramanmaraş için çok sıkıntı oluşturacak. “70’TEN 90’NIN SONUNA KADAR SAĞLIKLI BİNALAR YAPILMADI” Malatya’da 70 yılından 90’lı yılların sonuna kadar çok sağlıklı binaların yapılmadığını dile getiren Aluçlu, “Malatya’nın yapı stokunun olası muhtemel bir depreme dayanamayacağını özellikle 2000 yılından önce yapılmış olan binaların yüzde 65’inin Erkenek’te olacak depremden çok fazla etkileneceğini defalarca söyledik. Bunun nedeni ise fayın Malatya’ya daha yakın olmasından kaynaklı. Yapı stokumuz 60’lı 70’li yıllarda yığma, 70’ten 90’a kadar daha çok betonarme, 90’dan sonrada yüksek katlı ve çokta sağlıklı olmayan, kontrol mekanizmasının çalışmadığı bir döneme girdik. 70’ten 90’nın sonuna kadar çok sağlıklı binalar yapılmadı. O dönemde bu beton santrallerinin olmamasından kaynaklı olarak betonlarımızı elle döküyorduk. Yerde kumu karıştırıp, ustanın kontrolünde bir miktar çimento ve su katılıyordu, harman yapılarak inşaatlar üretiliyordu. Esas problem burada, elle üretilen betonların mukavemet değeri çok düşüktü. Suyu fazla katıyorlardı ki yerine yerleştirirken kolay yerleşsin diye sulu beton yapıyorlardı. Suyu fazla kattıkları için mukavemet yarıya düşüyordu. O zamanlar beton sınıfını BS-200 yapmak için uğraşırken, yerinde üretim yapılırken BS-100 bile olmuyordu. Şu anki ifadeyle C-20 beton üretmeye çalışırken, C-10 beton üretiliyordu. Bunun yanında beton döküldükten sonra bakımı da yapılmıyordu. Betonun bakımı çok önemli, bakım mukavemetin artmasını sağlıyor. Eğer bakımını iyi yapmazsanız mukavemet olduğundan daha da aşağıya doğru düşüyor” diye konuştu. “KONTROL MEKANİZMASI ÇALIŞMADAN BİNALAR ÜRETİLDİ” Aluçlu, Malatya’da 70’ten 2000 yılına kadar yapılan betonarme binalar yapılırken, kontrol mekanizması çalışmadan binaların üretildiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Betona yeterince bakım yapılmayınca, içerisine fazla su katılınca, elle üretilen betonlar, zaman içerisinde projesinde C-20’ye tekabül eden beton sınıfı olması gerekirken, C-10, C-8 ve C-6’larda beton üretildi. İşte bu C-6’lar, C-8’ler depreme kadar binaların ayakta kalmasını sağlıyorlar ama olası bir depremde yıkımla karşı karşıya kalacaklar.” “AYAKTA DURACAK HALİ KALMAMIŞ BİNADA OTURMALARIN DEVAM ETMESİ BÜYÜK SIKINTI” Aluçlu, Hasanbey Caddesi’nde boşaltılan binayla ilgili “24 Ocak 2020’de Sivrice’de meydana gelen depremden sonra Malatya’da bir kısım binaya ağır, bir kısım binaya orta, bir kısım binaya ise hafif hasarlı raporu verildi. Ağır hasarlıların bir kısmı yıkıldı, bir kısmı ise boşaltıldı. Ama orta hasarlı binalarda oturmaya devam eden vatandaşlarımız vardı. Zaten üretimde iyi üretilmeyen betonlarla yapılan binalarda otururken, üstüne birde bu geldi. Orta hasarlı binalar, zaten mukavemeti de kötü olan binalar ve birde hasar aldı. Daha büyük bir depreme gerek kalmadan, 6’nın üzerindeki depremlerde yıkılma riskiyle daha fazla karşı karşıya gelecek. Hiç hasar almamış bir bina olsaydı belki 6 büyüklüğündeki bir depremde hasar alacaktı ama şimdi Sivrice depreminde hasar aldığı için 6 büyüklüğündeki bir depremde bile o binalar yerle bir olacak. Zaten beton kalitesi son derece kötü, artı depremde de orta hasarlı rapor verilmiş, bu binanın artık ayakta duracak hali kalmamış, olası muhtemel bir depremde de yıkılacak. En büyük sıkıntı bu binalarda oturmaların devam etmesi” değerlendirmesinde bulundu. “SORUN DAHA DA BÜYÜMEDEN ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ” Malatya’daki orta hasarlı binaların hemen tahliyelerinin yapılması gerektiği uyarısında bulunan Aluçlu, “Oturmaya devam eden vatandaşlarımızın can ve mal kayıplarını en aza indirebilmek için bu binaların hemen tahliyesi gerekiyor. Diğer binaları da tahliye ederek kentsel dönüşümle yapacağız ama önemli olan orta hasarlı binalarda oturan vatandaşlarımızın tahliyelerini sağlamak. O vatandaşlarımıza orayı boşaltacak imkânlarında sağlanması önemli. Vatandaşlarımızı, orta hasarlı binalardan çıkmaya zorlarken, onlarında yaşam kalitesini düşünerek, gittikleri yerde yaşam standartlarının düşmeyeceği ortamların hazırlanması gerekiyor. O binalarında kentsel dönüşümle hemen yapımını sağlayacak sürede vatandaşlarımıza kira yardımı ve buna benzer desteklerin verilmesi gerekli. Burada da yerel yönetimlere büyük görev düşüyor. Bugün bir bina boşaltıldı ama yarın onlarca bina boşaltılacak. Sorun daha büyümeden çözüm üretilmelidir” ifadelerini kullandı. “7 KATLI VE 2000 YILINDAN ÖNCE YAPILAN BİNALAR RİSKLİ” Aluçlu, Malatya’da riskli binalar ve yapı stoklarıyla ilgili yerel yönetimlere büyük görev düştüğünü belirterek, “Malatya’nın merkezi tamamen bu şekilde. Kışla Caddesi, İnönü Caddesi, Akpınar, Fuzuli Caddesi, Emeksiz, Sıtmapınarı, Cengiztopel, Paşaköşkü gibi 7 katlı yapılmış bitişik nizamlı yapı nerede varsa orası sıkıntılı durumda. 7 katlı ve 2000 yılından önce yapılmış binaların tamamı riskli” dedi.
İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı Vehbi Aluçlu, Malatya’da 2000 yılı öncesi yapılan 7 katlı binaların riskli olduğunu ifade ederek, “2000 yılından önce yapılmış olan binaların yüzde 65’i Erkenek’te olacak depremden çok fazla etkilenecek” dedi.

Çelikhan da meydana gelen deprem sonrası Pütürge segmentinden Erkenek segmentine enerjinin transferi söz konusu olduğuna dikkat çeken Aluçlu, “Çelikhan’da meydana gelen 4,4’lük deprem, Erkenek segmentinin öncüsüydü. Erkenek segmentinde artık ana deprem olmak üzere” dedi.

Aluçlu, Pütürge segmentinde artçı depremlerin devam ettiğini ancak enerjisini bitirdiğini kaydederek, oradan sonraki segmentte henüz ana depremin olmadığını ifade etti.

Pütürge segmentinden sonra Pazarcık segmentinin başladığına dikkat çeken Aluçlu, şunları söyledi:

“O segment Türkoğlu’na kadar uzuyor. Erkenek ve Türkoğlu’na kadar olan Pazarcık segmenti Malatya ve çevre iller Adıyaman ve Kahramanmaraş için çok sıkıntı oluşturacak.

“70’TEN 90’NIN SONUNA KADAR SAĞLIKLI BİNALAR YAPILMADI”

Malatya’da 70 yılından 90’lı yılların sonuna kadar çok sağlıklı binaların yapılmadığını dile getiren Aluçlu, “Malatya’nın yapı stokunun olası muhtemel bir depreme dayanamayacağını özellikle 2000 yılından önce yapılmış olan binaların yüzde 65’inin Erkenek’te olacak depremden çok fazla etkileneceğini defalarca söyledik. Bunun nedeni ise fayın Malatya’ya daha yakın olmasından kaynaklı. Yapı stokumuz 60’lı 70’li yıllarda yığma, 70’ten 90’a kadar daha çok betonarme, 90’dan sonrada yüksek katlı ve çokta sağlıklı olmayan, kontrol mekanizmasının çalışmadığı bir döneme girdik. 70’ten 90’nın sonuna kadar çok sağlıklı binalar yapılmadı. O dönemde bu beton santrallerinin olmamasından kaynaklı olarak betonlarımızı elle döküyorduk. Yerde kumu karıştırıp, ustanın kontrolünde bir miktar çimento ve su katılıyordu, harman yapılarak inşaatlar üretiliyordu. Esas problem burada, elle üretilen betonların mukavemet değeri çok düşüktü. Suyu fazla katıyorlardı ki yerine yerleştirirken kolay yerleşsin diye sulu beton yapıyorlardı. Suyu fazla kattıkları için mukavemet yarıya düşüyordu. O zamanlar beton sınıfını BS-200 yapmak için uğraşırken, yerinde üretim yapılırken BS-100 bile olmuyordu. Şu anki ifadeyle C-20 beton üretmeye çalışırken, C-10 beton üretiliyordu. Bunun yanında beton döküldükten sonra bakımı da yapılmıyordu. Betonun bakımı çok önemli, bakım mukavemetin artmasını sağlıyor. Eğer bakımını iyi yapmazsanız mukavemet olduğundan daha da aşağıya doğru düşüyor” diye konuştu.

“KONTROL MEKANİZMASI ÇALIŞMADAN BİNALAR ÜRETİLDİ”

Aluçlu, Malatya’da 70’ten 2000 yılına kadar yapılan betonarme binalar yapılırken, kontrol mekanizması çalışmadan binaların üretildiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Betona yeterince bakım yapılmayınca, içerisine fazla su katılınca, elle üretilen betonlar, zaman içerisinde projesinde C-20’ye tekabül eden beton sınıfı olması gerekirken, C-10, C-8 ve C-6’larda beton üretildi. İşte bu C-6’lar, C-8’ler depreme kadar binaların ayakta kalmasını sağlıyorlar ama olası bir depremde yıkımla karşı karşıya kalacaklar.”

“AYAKTA DURACAK HALİ KALMAMIŞ BİNADA OTURMALARIN DEVAM ETMESİ BÜYÜK SIKINTI”

Aluçlu, Hasanbey Caddesi’nde boşaltılan binayla ilgili “24 Ocak 2020’de Sivrice’de meydana gelen depremden sonra Malatya’da bir kısım binaya ağır, bir kısım binaya orta, bir kısım binaya ise hafif hasarlı raporu verildi. Ağır hasarlıların bir kısmı yıkıldı, bir kısmı ise boşaltıldı. Ama orta hasarlı binalarda oturmaya devam eden vatandaşlarımız vardı. Zaten üretimde iyi üretilmeyen betonlarla yapılan binalarda otururken, üstüne birde bu geldi. Orta hasarlı binalar, zaten mukavemeti de kötü olan binalar ve birde hasar aldı. Daha büyük bir depreme gerek kalmadan, 6’nın üzerindeki depremlerde yıkılma riskiyle daha fazla karşı karşıya gelecek. Hiç hasar almamış bir bina olsaydı belki 6 büyüklüğündeki bir depremde hasar alacaktı ama şimdi Sivrice depreminde hasar aldığı için 6 büyüklüğündeki bir depremde bile o binalar yerle bir olacak. Zaten beton kalitesi son derece kötü, artı depremde de orta hasarlı rapor verilmiş, bu binanın artık ayakta duracak hali kalmamış, olası muhtemel bir depremde de yıkılacak. En büyük sıkıntı bu binalarda oturmaların devam etmesi” değerlendirmesinde bulundu.

“SORUN DAHA DA BÜYÜMEDEN ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ”

Malatya’daki orta hasarlı binaların hemen tahliyelerinin yapılması gerektiği uyarısında bulunan Aluçlu, “Oturmaya devam eden vatandaşlarımızın can ve mal kayıplarını en aza indirebilmek için bu binaların hemen tahliyesi gerekiyor. Diğer binaları da tahliye ederek kentsel dönüşümle yapacağız ama önemli olan orta hasarlı binalarda oturan vatandaşlarımızın tahliyelerini sağlamak. O vatandaşlarımıza orayı boşaltacak imkânlarında sağlanması önemli. Vatandaşlarımızı, orta hasarlı binalardan çıkmaya zorlarken, onlarında yaşam kalitesini düşünerek, gittikleri yerde yaşam standartlarının düşmeyeceği ortamların hazırlanması gerekiyor. O binalarında kentsel dönüşümle hemen yapımını sağlayacak sürede vatandaşlarımıza kira yardımı ve buna benzer desteklerin verilmesi gerekli. Burada da yerel yönetimlere büyük görev düşüyor. Bugün bir bina boşaltıldı ama yarın onlarca bina boşaltılacak. Sorun daha büyümeden çözüm üretilmelidir” ifadelerini kullandı.

“7 KATLI VE 2000 YILINDAN ÖNCE YAPILAN BİNALAR RİSKLİ”

Aluçlu, Malatya’da riskli binalar ve yapı stoklarıyla ilgili yerel yönetimlere büyük görev düştüğünü belirterek, “Malatya’nın merkezi tamamen bu şekilde. Kışla Caddesi, İnönü Caddesi, Akpınar, Fuzuli Caddesi, Emeksiz, Sıtmapınarı, Cengiztopel, Paşaköşkü gibi 7 katlı yapılmış bitişik nizamlı yapı nerede varsa orası sıkıntılı durumda. 7 katlı ve 2000 yılından önce yapılmış binaların tamamı riskli” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri