KESK Malatya Şubeler Platformu, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü önünde yaptığı açıklamada bütçe sürecinde şeffaflık sağlanmadığını, emekçilerin yoksullaştırıldığını belirterek 22 Kasım’da Adana’da düzenlenecek bölge mitingine çağrı yaptı.
KESK Malatya Şubeler Platformu, “Geçinemiyoruz! Halk için bütçe, demokratik Türkiye için birleşelim!” çağrısıyla Malatya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklama öncesi ve sonrasında, “Emekçiyiz haklıyız kazanacağız”, “Direne direne kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Üreten biziz kazanan da biz olacağız”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “İşte sendika işte KESK” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını, KESK adına dönem sözcüsü Cansu Kaplan okudu. Kaplan, konuşmasında bütçenin sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasal bir belge olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Bütçe, siyasal iktidarların demokratik, sosyal hak ve özgürlükler konusundaki duruşunun en önemli göstergesidir. Halktan toplanan vergilerin nerelere harcanacağını gösteren resmi bir belgedir. Her yurttaşın bu harcamaları denetleme hakkı vardır. Bu denetim, bütçenin hazırlanması, uygulanması ve sonuçlandırılması sırasında yapılabilmelidir. Ancak Türkiye’de bu şeffaflık henüz sağlanmamıştır, iktidar halktan, sendika ve demokratik kitle örgütlerinden ve muhalefetten gelen önerilere kapalı bir süreçle bütçe hazırlamaya devam etmektedir.”
“Artan borç, büyüyen açık, ağırlaşan fatura”
Açıklamada, Türkiye bütçelerinin her yıl daha fazla borçlanma ve bütçe açığı ürettiği vurgulanarak, şu değerlendirmeler yapıldı:
“2019’daki pandemi ve 2023 depremleri derin ekonomik kriz koşullarında halkımıza ağır bir fatura çıkarmıştır. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyen iktidar temsilcileri, kamu emekçilerine ve halkımıza ‘kemer sıkma’ dayatmaktadır. Geçen her dönem öncekini aratmakta emekçiler, emekliler ve bir bütün olarak halk enflasyona ezdirilmekte, ücretler reel olarak azalmakta, tüm kamu emekçileri yoksullaşmaktadır. Bu da yetmezmiş gibi 2025 yılının ikinci yarısında açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) ile 2026 ve sonrasında yoksulluğun daha da derinleşeceği, vergi yükünün daha da artacağı net olarak görülmektedir. Halk iradesini, hukukun üstünlüğünü, düşünce ve ifade özgürlüğünü, eşit ve özgür yaşamı esas alan bir ülke için; sadece emekçileri değil, ülkede yaşanan sömürü ve kölelik düzenine itirazı olan herkesi, tüm sendika ve konfederasyonları, emek ve demokrasi örgütlerini halktan ve emekten yana bütçe talebini yükseltmeye, yoksulluğa karşı mücadelede birleşmeye, bu doğrultuda hayata geçireceğimiz 22 Kasım Adana’da düzenlenecek olan Bölge mitingine katılmaya çağırıyoruz.”
.