‘Kanun Demeye Bin Şahit Lazım’

Şube binasında gazetecilere açıklamada bulunan Kara, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yazılı Sınavı’nı eleştirdi. “Bakanlık tarihe kara bir leke olarak gerecek bir sınav yaptı” diyen Kara, “Sendika olarak başından buyana kariyer planlamasının sınava dayalı olarak yapılmasına karşıyız. Öğretmenler odasında zaten yeterince öğretmen çeşitliliği var. Kadrolu, uzman, ücretli, sözleşmeli ve başöğretmen var, bu çalışma barışını bozacak bir durum” ifadelerini kullandı. “ÖĞRETMENLER RENCİDE OLDULAR” Bütün öğretmenlerin kadrolu olarak görev yapmasını istediklerini dile getiren Kara, “Çünkü aynı işi yapıyorlar. ‘Eşit işe eşit ücret’ ilkesi gereği bunun bu şekilde olması gerektiğini söyledik. Sendika olarak başından beri de mücadelemizi verdik. Ama her ne hikmetse bakanlık ısrarından geri adım atmadı ve neticede 600 binin üzerinde öğretmen bu sınava girdi. Bakanın söylediği gibi yüzde 95’inin bu sınava girmesi asla öğretmenlerin apolet peşinde koşmalarından, uzman ya da başöğretmen olmak için değil, sadece alım günün yerlerde süründüğü şu ortamda maaşlarında bir dizi artışın olması içindir. Bunu böyle görmek lazım. Aslında bakanlık, sınavda ısrar yerine öğretmenlerimizin ekonomik durumlarını insanca yaşanabilir bir seviyeye çıkarmış olsa öğretmenlerimiz zaten bu sınava girmeyecekler. Öğretmenler sınava üzülerek girdiler. Rencide oldular. Maaş artışının bir sınava bağlı olarak gerçekleşmesi onlar için üzüntü verici. Ama maalesef bakanlık bu sınavı yaptı. Arkadaşlarımızdan aldığımız geri dönüşlere göre de sınav çok basitmiş. Madem böyle basit bir sınav yapacaktınız, neden yaptınız? Maaşlardaki iyileştirmeyi doğrudan yapsanız, kıdeme bağlı olarak maaş artışları sağlasanız bu ülke ve öğretmenler için çok daha faydalı bir iş olurdu” diye konuştu. “ANAYASA MAHKEMESİ SÜRECİ UZATARAK YANLIŞ BİR ADIM ATTI” Kara, Anayasa Mahkemesi’nin Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun (ÖMK) bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini esastan görüşmesiyle ilgili ise şunları söyledi: “Anayasa Mahkemesi süreci uzatarak yanlış bir adım attı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararı beklemeden bu sınavı yapması da ayrı bir yanlış. Anayasa Mahkemesi’nin ara kararına bakıldığında bakanlık ve üye sayısı en fazla olan üç sendikayı dinleme yönünde bir karar aldı. Bizce bütün sendikaları dinlemeli. Eğitim emekçilerini temsil eden, üye sayısı kaç olursa olsun bütün sendikalar dinlenilmeli ve bu sendikaların Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili düşüncelerinden istifade edip, ona göre bir karar verilmelidir. “Bu sınavı yetkili sendika istedi” diyorlar. Sınavı isteyenlerden bir şeyler dinlemek, verecekleri karar da çok fazla değiştirmeyecektir. Anayasa Mahkemesi ilerleyen günlerde kararını verecek. Bir mağduriyet yaşanıyor.” “BİZİM 60 YILLIK HAYALİMİZ BU DEĞİLDİ” Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu da eleştiren Kara, “Kanun demeye bin şahit ister. 12 maddelik kısa bir metin. Diğer mesleklerin kanunları 200-300 sayfalık bir metinle karşılaşırken, Öğretmenlik Meslek Kanunu 12 sayfalık kısa bir metinden oluşuyor. Bir 3600 ek gösterge var, 2023 yılı ocak ayında öğretmenlere verileceği söylenen birde sınava dayalı kariyer basamakları bulunuyor. Öyle bir meslek yasası değil. Bakan, “Bir meslek yasamız var, 60 yıllık hayal gerçekleşti” diyor. Böyle bir şeyde yok, bizim 60 yıllık hayalimiz bu değildi. Demek ki bakanın hayali bu 2 önemli maddesi olan bu 12 maddelik Öğretmenlik Meslek Kanunu’ymuş” dedi. “OKULLARDAKİ ÇALIŞMA BARIŞI BOZULACAK” “Anayasa Mahkemesi’nin kararı olumluda olsa olumsuzda olsa Ocak 2023’ten itibaren okullardaki çalışma barışı bozulacak” diyen Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öğretmenler odasına girdiğinizde birden fazla öğretmen çeşitliliği ile karşı karşıyasınız. Ücretli öğretmen 5 bin 250 civarında, başöğretmen ise 15 bin lira civarında bir ücret alacak. Aynı işi yapan öğretmenler arasındaki ücret farkı 10 bin liraya dayanacak. Bu asla kabul edilebilir bir şey değil, okullardaki çalışma barışı bozulacak. Okulun iklimi bozulacak, öğretmen arkadaşlarımızın birbirlerine bakışı farklılaşacak. Neresinden baksanız sıkıntılı bir süreci yaşayacağız.” “MESLEĞİMİZİ YAPIP, HAK ETTİĞİMİZ ÜCRETİ ALMAK İSTİYORUZ” Öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü de kutlayan Kara, “Öğretmenlerimiz her 24 Kasım’da gerek siyasiler gerekse de bakanlık yetkilileri tarafından övgülerle anılıyorlar. Öğretmenlerimizden övgülerle bahsediliyor ama biz bir günlük övgüleri istemiyoruz. Daha doğrusu biz, gerek siyasiler gerekse de bakanlık yetkililerin övgülerini istemiyoruz. 365 gün insanca, onurlu bir şekilde meleğimizi yapıp, bunun karşılığında da hak ettiğimiz ücreti talep ediyoruz” diye konuştu.