Kanal İstanbul Davasında 'Reddi Hakim' Talebi

Gündem (Anka) - Anka Haber Ajansı | 24.03.2022 - 15:39, Güncelleme: 24.03.2022 - 15:39 3574+ kez okundu.
 

Kanal İstanbul Davasında 'Reddi Hakim' Talebi

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) ve 21 kurum, Kanal İstanbul Projesi’ne karşı açtıkları dava kapsamında bugün yapılacak keşif öncesi itirazlarını tutanağa geçirmek istedi. Davacılar, mahkeme heyetinin talebi kabul etmemesi üzerine reddi hakim talebinde bulundu.

HKP ile 21 kurumun Kanal İstanbul Projesi için verilen 'çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu' raporuna karşı açtığı davada, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmişti. Mahkeme heyeti ve davacı taraflar, keşif için bugün İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde bir araya geldi. Davacı taraflar itirazlarının tutanağa geçirilmesini talep etmesine karşın mahkeme heyeti bunu kabul etmedi. Yaşananların ardından keşfe katılmayacaklarını açıklayan davacı taraflar, mahkeme heyetinin avukatların beyanlarını, taleplerini ve itirazlarını dikkate almadan bilirkişi incelemesi ve keşfine devam ederek 'silahların eşitliği' ilkesini ihlal ettiğini gerekçe göstererek reddi hâkim talebinde bulundu. Keşfe ilişkin davacı avukatlar tarafından tutulan tutanakta, İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nce Kanal İstanbul Projesi’nin ÇED iptal davalarına istinaden bugün yapılması kararlaştırılan keşif için İstanbul İdare Mahkemesi konferans salonunda keşfe katılacak olan taraflar sayısı kadar sivil polisin mevcut olduğu ve polislerce video kaydı alındığı belirtildi. “DAVACI VEKİLLER BİLİRKİŞİLERE SORULARINI İLETMEK İSTEMİŞ, MAHKEME BAŞKANI REDDETMİŞTİR” Bu hususta mahkeme başkanına sözlü olarak şikâyette bulunulduğunun kaydedildiği tutanakta şöyle denildi: “Bu koşullar altında başlayan keşifte, bir kısım davacı vekilleri söz alarak keşifte incelenmesi istenen konular hakkında beyanlarını ve bilirkişilere sorularını iletmek istemiş, mahkeme başkanı tarafından bu talepler reddedilerek derhal sahaya çıkılması ve keşif zaptı ile beyanların keşif tamamlandıktan sonra adliyeye geri dönerek alınmasına karar verildiği bildirilmiştir. Bir kısım davacı ve vekillerinin 45 kilometrelik keşif alanında, 22 adet dava dosyasının keşfinin birlikte yapılması da nazara alındığında, 100 kişiden fazla katılımcı ile açık havada davacı ve vekillerin beyan ve sorularının dile getirilmesinin fiziken imkânsız olduğu ile sahaya geçilmeden önce davacı ve vekillerinin bilirkişi heyetine gerek bütüncül gerekse noktasal olarak değerlendirme talepleri ile sorularının iletilmesinin gerektiği ifade edilmiştir.”  "MAHKEME BAŞKANI İHSASI REYDE BULUNMUŞTUR" Mahkeme başkanının “Ne gereği var”, “Zaten bu projeyi ortalama bir vatandaş dahi iyi biliyor”, “Dava dosyasında, dilekçelerinizde her şey yazılı”, “Farklı ne söyleyeceksin bize ki”, “Türkiye’de herkesin bu proje hakkında bir bilgisi var” ve benzeri cümlelerle ihsası rey (tarafını belli etme) niteliğinde açıklamalar yaptığına dikkat çekilen tutanağın devamında şöyle denildi: “Mahkeme başkanı tarafından, bu taleplerin heyeti ile müzakeresi için toplantıya 10 dakika kadar ara verilmiştir. Ayrıca daha önce davacı ve vekillerine bu yönde herhangi bir bildirimde bulunmamış olmasına ve ara karar kurmamış olmasına rağmen keşfin yarına da devam edebileceğini söylemiştir. Verilen ara sonrasında mahkeme başkanı, toplantı salonuna geri dönerek taleplerimizin reddedildiğini ve tutanağın keşif sonrasında açılacağını ifade etmiştir. Bir kısım davacı ve vekilleri, bu kararın yazılı olarak tebliğ edilmesi veya mümkün olmaması halinde heyet tarafından tutanak altına alınması gerektiği ve bundan sonra davacı ve vekillerinin de katılımı ile alana hareket edilebileceğini ifade etmiştir. Ancak mahkeme başkanı tarafından bu talepler de sözlü olarak reddedilmiş ve verilen bu ret kararları tutanak altına alınmaktan imtina edilmiştir. Ve bir kısım davacı vekilleri ile bir kısım davacılar, mahkeme başkanına sözlü olarak reddi hakim taleplerini bildirmiştir. Bunun üzerine saat 10:15 civarı mahkeme başkanı, keşfin verdikleri karar doğrultusunda yapılacağını bildirmiş; mahkeme ve bilirkişi heyeti, davalılar ile birlikte salonu terk ederek davacı ve vekilleri bulunmaksızın keşif alanına hareket etmiştir.”  MAHKEME ÖNÜNDEKİ AÇIKLAMAYA MÜDAHALE EDİLMEK İSTENDİ Bu arada, keşif ve bilirkişi incelemesi öncesinde HKP üyeleri mahkeme önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polis ise HKP üyelerini engellemeye çalıştı. Tartışma sırasından bir polisin “Siz mahkemeyi etki altına almaya çalışıyorsunuz. Burada basın açıklaması yapamazsınız. Provoke etmeyin” dediği duyuldu. “BU PROJE ASLINDA ABD’NİN PROJESİDİR” Engellemeye karşın açıklama yapan HKP MYK Üyesi ve İstanbul İl Başkanı Pınar Akbina, bu davanın sonuçlarının sadece İstanbul’u değil tüm Türkiye’yi hatta dünya siyasetini ilgilendirdiğine dikkat çekti. Akbina, şöyle konuştu: “Çünkü biz biliyoruz ki bu proje, aslında ABD’nin projesidir. Bu proje, aslında Montrö Sözleşmesi’nin kadük kalması projesidir. Bilirkişilerin neleri tespit etmesi gerektiğine dair beyanda bulunacağız ve çok uzun bir keşif bekliyor bizi. 45 kilometrelik alanda yapılacak bir keşif söz konusu. Bizler de davamızın peşindeyiz. Bizler de içeri gireceğiz ve aslında bu projenin Türkiye’yi batırma projesi olduğunu kanıtlarıyla ortaya koyacağız. Yargımız ne yazık ki şu anda siyasi baskı altında, AKP’gillerin hukuk bürolarına dönüştürülmüş durumda. Bu nedenle onlardan rahat, özgür bir karar beklemiyoruz ancak biz yine de mücadelemize, hukuk mücadelemize devam edeceğiz. Davamızın arkasındayız. Halkız, haklıyız, yeneceğiz diyoruz.”
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) ve 21 kurum, Kanal İstanbul Projesi’ne karşı açtıkları dava kapsamında bugün yapılacak keşif öncesi itirazlarını tutanağa geçirmek istedi. Davacılar, mahkeme heyetinin talebi kabul etmemesi üzerine reddi hakim talebinde bulundu.

HKP ile 21 kurumun Kanal İstanbul Projesi " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> Kanal İstanbul Projesi için verilen 'çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu' raporuna karşı açtığı davada, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmişti. Mahkeme heyeti ve davacı taraflar, keşif için bugün İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde bir araya geldi.

Davacı taraflar itirazlarının tutanağa geçirilmesini talep etmesine karşın mahkeme heyeti bunu kabul etmedi. Yaşananların ardından keşfe katılmayacaklarını açıklayan davacı taraflar, mahkeme heyetinin avukatların beyanlarını, taleplerini ve itirazlarını dikkate almadan bilirkişi incelemesi ve keşfine devam ederek 'silahların eşitliği' ilkesini ihlal ettiğini gerekçe göstererek reddi hâkim talebinde bulundu.

Keşfe ilişkin davacı avukatlar tarafından tutulan tutanakta, İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nce Kanal İstanbul Projesi’nin ÇED iptal davalarına istinaden bugün yapılması kararlaştırılan keşif için İstanbul İdare Mahkemesi konferans salonunda keşfe katılacak olan taraflar sayısı kadar sivil polisin mevcut olduğu ve polislerce video kaydı alındığı belirtildi.

“DAVACI VEKİLLER BİLİRKİŞİLERE SORULARINI İLETMEK İSTEMİŞ, MAHKEME BAŞKANI REDDETMİŞTİR”

Bu hususta mahkeme başkanına sözlü olarak şikâyette bulunulduğunun kaydedildiği tutanakta şöyle denildi:

“Bu koşullar altında başlayan keşifte, bir kısım davacı vekilleri söz alarak keşifte incelenmesi istenen konular hakkında beyanlarını ve bilirkişilere sorularını iletmek istemiş, mahkeme başkanı tarafından bu talepler reddedilerek derhal sahaya çıkılması ve keşif zaptı ile beyanların keşif tamamlandıktan sonra adliyeye geri dönerek alınmasına karar verildiği bildirilmiştir. Bir kısım davacı ve vekillerinin 45 kilometrelik keşif alanında, 22 adet dava dosyasının keşfinin birlikte yapılması da nazara alındığında, 100 kişiden fazla katılımcı ile açık havada davacı ve vekillerin beyan ve sorularının dile getirilmesinin fiziken imkânsız olduğu ile sahaya geçilmeden önce davacı ve vekillerinin bilirkişi heyetine gerek bütüncül gerekse noktasal olarak değerlendirme talepleri ile sorularının iletilmesinin gerektiği ifade edilmiştir.” 

"MAHKEME BAŞKANI İHSASI REYDE BULUNMUŞTUR"

Mahkeme başkanının “Ne gereği var”, “Zaten bu projeyi ortalama bir vatandaş dahi iyi biliyor”, “ Dava dosyasında, dilekçelerinizde her şey yazılı”, “Farklı ne söyleyeceksin bize ki”, “Türkiye’de herkesin bu proje hakkında bir bilgisi var” ve benzeri cümlelerle ihsası rey (tarafını belli etme) niteliğinde açıklamalar yaptığına dikkat çekilen tutanağın devamında şöyle denildi:

“Mahkeme başkanı tarafından, bu taleplerin heyeti ile müzakeresi için toplantıya 10 dakika kadar ara verilmiştir. Ayrıca daha önce davacı ve vekillerine bu yönde herhangi bir bildirimde bulunmamış olmasına ve ara karar kurmamış olmasına rağmen keşfin yarına da devam edebileceğini söylemiştir. Verilen ara sonrasında mahkeme başkanı, toplantı salonuna geri dönerek taleplerimizin reddedildiğini ve tutanağın keşif sonrasında açılacağını ifade etmiştir. Bir kısım davacı ve vekilleri, bu kararın yazılı olarak tebliğ edilmesi veya mümkün olmaması halinde heyet tarafından tutanak altına alınması gerektiği ve bundan sonra davacı ve vekillerinin de katılımı ile alana hareket edilebileceğini ifade etmiştir. Ancak mahkeme başkanı tarafından bu talepler de sözlü olarak reddedilmiş ve verilen bu ret kararları tutanak altına alınmaktan imtina edilmiştir. Ve bir kısım davacı vekilleri ile bir kısım davacılar, mahkeme başkanına sözlü olarak reddi hakim taleplerini bildirmiştir. Bunun üzerine saat 10:15 civarı mahkeme başkanı, keşfin verdikleri karar doğrultusunda yapılacağını bildirmiş; mahkeme ve bilirkişi heyeti, davalılar ile birlikte salonu terk ederek davacı ve vekilleri bulunmaksızın keşif alanına hareket etmiştir.” 

MAHKEME ÖNÜNDEKİ AÇIKLAMAYA MÜDAHALE EDİLMEK İSTENDİ

Bu arada, keşif ve bilirkişi incelemesi öncesinde HKP üyeleri mahkeme önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polis ise HKP üyelerini engellemeye çalıştı. Tartışma sırasından bir polisin “Siz mahkemeyi etki altına almaya çalışıyorsunuz. Burada basın açıklaması yapamazsınız. Provoke etmeyin” dediği duyuldu.

“BU PROJE ASLINDA ABD’NİN PROJESİDİR”

Engellemeye karşın açıklama yapan HKP MYK Üyesi ve İstanbul İl Başkanı Pınar Akbina, bu davanın sonuçlarının sadece İstanbul’u değil tüm Türkiye’yi hatta dünya siyasetini ilgilendirdiğine dikkat çekti. Akbina, şöyle konuştu:

“Çünkü biz biliyoruz ki bu proje, aslında ABD’nin projesidir. Bu proje, aslında Montrö Sözleşmesi’nin kadük kalması projesidir. Bilirkişilerin neleri tespit etmesi gerektiğine dair beyanda bulunacağız ve çok uzun bir keşif bekliyor bizi. 45 kilometrelik alanda yapılacak bir keşif söz konusu. Bizler de davamızın peşindeyiz. Bizler de içeri gireceğiz ve aslında bu projenin Türkiye’yi batırma projesi olduğunu kanıtlarıyla ortaya koyacağız. Yargımız ne yazık ki şu anda siyasi baskı altında, AKP’gillerin hukuk bürolarına dönüştürülmüş durumda. Bu nedenle onlardan rahat, özgür bir karar beklemiyoruz ancak biz yine de mücadelemize, hukuk mücadelemize devam edeceğiz. Davamızın arkasındayız. Halkız, haklıyız, yeneceğiz diyoruz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri