Kadına ve Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Teklifinde 'Tali Komisyon' Tartışması

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nda, 'tali komisyon' olarak AKP'li milletvekillerinin kadın ve sağlık çalışanlarına şiddetle ilgili kanun teklifinin görüşmelerine başlandı. Komisyon Başkanı Fatma Aksal, maddelere geçilmeden teklifin sadece geneli üzerinde görüşülmesini oylatmak istedi. Buna itiraz eden muhalefet milletvekilleri ise usul tartışması açılmasını istedi. Muhalefet milletvekilleri şu eleştirileri getirdi: BANKOĞLU: “TEKLİF HAZIRLANIRKEN BİLE KADIN ÖRGÜTLERİNİN, SİVİL TOPLUMUN GÖRÜŞLERİ ALINMADI” - CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu: “KEFEK’in böylesine kanun teklifinin incelenmesinde kesinlikle tali olarak değil, esas komisyon olarak adlanması gerekiyordu. Sizin de bu konuda bastırmanız gerekiyordu. Bu torba yasa uygulamasından vazgeçmeniz gerekiyor. Bu noktada ‘kadınlara müjde veriyoruz’ diye pazarlanan bir yasa teklifinin tartışmasında neredeyse 2009’dan beri hiçbir kanun teklifini neredeyse esas komisyon olarak görüşmedi KEFEK. Ve bu aslında bize bir zihniyet resmi de veriyor. Bu resimdeki kadınlara yönelik yasa tartışmasında bile kadının komisyonu tali olarak gören erkek egemen zihniyetin kadına yönelik şiddeti önlemesi de mümkün değildir…Böyle önemli bir kanun teklifi yapılırken çoğunlukçu ve katılımcı bir demokrasi ilkesi gözetmeliydiniz. Bu konu ile ilgili uzmanların, sivil toplum kuruluşlarının, kadın örgütlerinin görüşlerini almalıydınız. Ama daha kanun teklifi hazırlanırken bile kadın örgütlerinin, sivil toplumun görüşleri alınmadı. Bu toplantıya davet edilmesi gerekirdi sivil toplumun ve bu toplantıları gün sınırlamasının da buna göre yapılması gerekirdi.” KERESTECİOĞLU: “BU KADAR ‘ŞİDDETE KARŞIYIZ, ŞİDDETE KARŞIYIZ’ DERKEN BU MADDELERİ Mİ GÖRÜŞEMEYECEĞİZ” - HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu: “Biz ısrarlı takip suçunu, (TCK) 96’ya eziyet suçuna göre mi, 6284’e göre mi, TCK 123’e göre mi hangisine göre değerlendirirsek daha iyi olur. Ya da zaten ısrarlı takip suçu vardı da aslında uygulanmıyor muydu?... Bunu yapmadan nasıl biz Adalet Komisyonu'na bir şeyler göndereceğiz…Biz bunu Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu olarak doğru dürüst tartışmak ve eleştirmek zorundayız…İstanbul Sözleşmesi’nin çekilmesinin yıl dönümünde bunu getiriyorsunuz… …Bu komisyondan beklenen şey şudur. Adalet Komisyonu'na dönüp de ‘kardeşim biz daha istişare etmeliyiz. Bizim için çok önemli bu kanun.’ Onun için siz de toplantınızı bir zahmet gelecek haftaya işte ondan sonraya erteleyin, biz de size doğru dürüst tartıştığımız bir şeyi sunabilelim…Biz Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda uzlaşamadan mı bir şey çıkartacağız. Bu Türkiye için ayıp değil mi? Bu kadar ‘şiddete karşıyız, şiddete karşıyız’ derken bu maddeleri mi görüşemeyeceğiz. Niye görüşemeyeceğiz? Çünkü, iktidarın yetiştirmesi gereken bir şey olduğu için mi? 10 yıldır 6284’te (Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun) ısrarlı takip var…Bir tane uygulamamışlar. Ama Boğaziçi Rektörü Naci İnci’ye uygulamışlar. ‘Öğrenciler, öğretim üyelerini ısrarlı takip yapıyorlar bana’ diye… Naci İnce’ye uygulanan şeyi kadınlara uygulamamış hakimler. Biz bunun hesabını soramamışız doğru dürüst, şimdi ‘ısrarlı takip suçunu getiriyoruz, çok önemli bir şey…’ Tabii ki önemlidir…. Ama nasıl olacağını tartışalım” şeklinde konuştu. KARACA: “BU KOMİSYONUN ANA KOMİSYON OLARAK KANUN TEKLİFİNİ GÖRÜŞMESİ ADALET KOMİSYONU'NUN TALİ OLMASI GEREKİRDİ” - CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca: “Geçtiğimiz yıl 20 Mart’ta bu kanun teklifindeki düzenlemelerin birçoğunu bünyesinde barındıran ve bugüne kadar uygulanmayan, ‘uygulansın ‘diye mücadele ettiğimiz, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece de ve hukuksuzca çıkıldığının yıl dönümünde ısrarlı takip ve diğer bazı konuların bir torba yasa içerisinde bugün buraya gelmiş olmasının da altını çizmek isterim… Burada sadece kanun maddesini değiştirmiyoruz. Bu kanun maddesindeki değişiklik kadınlara yönelik olması durumundaki ayrı suç düzenlemeleri getiriyor. Yani kadınlara karşı işlenen suçları, kadın olduğu için işlenen suçları düzenlediği için bu komisyonun ana komisyon olarak kanun teklifini görüşmesi Adalet Komisyonunun tali komisyon olması gerekirdi.” YÜCEER: “TOPU TOPU 12 MADDE VAR KONUŞACAĞIMIZ, ‘ONLARI DA TOPLU HALDE KONUŞUR GEÇERİZ’ DİYORSUNUZ, BU TORBANIN TORBASI OLUYOR” - CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer: “Sağlık çalışanlarına ve kadınlara yönelik şiddet gibi aslında ikisi de ayrı ayrı çok kıymetli çok önemli olan çok hayati olan ve aralarında illiyet bağı olmayan bu düzenlemeyi…aynı yerde görüyoruz. Neden böyle yapıyorsunuz? Daha önemli bir işiniz mi var? Yoksa Melis’in gücü ve zamanı mı yok yani bunları ayrı ayrı konuşmaya, değerlendirmeye?...Siz burada şu an komisyon toplantısında torbanın torbasını yapıyorsunuz. Diyorsunuz ki bize ‘genelini konuşacağız.’ Topu topu 12 madde var konuşacağımız. ‘Onları da ayrı ayrı konuşmaya gerek yok. Onları da toplu halde konuşur geçeriz’ diyorsunuz. Ya bu torbanın torbası oluyor. Bu tolere edebileceğimiz, yapabileceğimiz bir şey değil.” SUNAT: “BU SEMBOLİK GÜN, TARİH VEYA İCRAATLERDEN KAÇINMANIZI TAVSİYE EDİYORUM” - İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Şenol Sunat: “Bu KEFEK ana komisyon olmalıydı. Çünkü konu kadın ile ilgili ve hassas bir konu. Özellikle neden 20 Mart’ta, hızlı bir şekilde bu konunun ele alındığını hepimiz gayet iyi anlıyoruz. Yani İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı tarih olan 20 Mart, herhalde pazartesi Meclis olmadığı için salı gününe aktarılarak bir rövanş yapılmaya çalışılıyor…Bu sembolik gün, tarih veya icraatlerden kaçınmanızı tavsiye ediyorum. Herhalde sizde İstanbul Sözleşmesi olmazsa bizde kendimize göre sözleşmeyi yapalım ki, öyle planlarınız vardı, onu yapmaya çalışıyorsunuz. Böyle hassas konularda tüm partilerin birlikte hareket etmesi gereken ve uzlaşı yoluyla ortaya çıkan kanun teklifleri daha önem arz ediyor.” "KADINLARIMIZ" TARTIŞMASI Öte yandan KEFEK Sözcüsü AKP'li Tülay Kaynarca’nın konuşması sırasında ‘kadınlarımız’ kelimesini kullanmasına CHP’li Karaca tepki gösterdi. Karaca, “Kadınlarımız kelimesini duymak biraz rahatsız edici. Kadınlar hiç kimsenin malı değildir. Hiç kimseye tabi değildir. Kadınlarımız değil, kadınlar diyeceksiniz” diye karşılık verdi. İktidar milletvekilleri ise tartışmayı ‘gereksiz’ olarak değerlendirdi. Karaca, “Benim düşüncem benim düşünceme saygı duymak zorundasınız” diye konuştu. Karaca’ya muhalefet milletvekillerinden de destek geldi.