İzmir'de Emekliler, Hükümeti Protesto Etti: Patates, Soğan, Güle Güle Erdoğan

Gündem (Anka) - Anka Haber Ajansı | 11.04.2023 - 16:44, Güncelleme: 11.04.2023 - 16:44 3359+ kez okundu.
 

İzmir'de Emekliler, Hükümeti Protesto Etti: Patates, Soğan, Güle Güle Erdoğan

DİSK’e bağlı Emekli-Sen’in üyeleri, "Emekliler, yoksullukta değil, refahta eşitlensin" sloganıyla İzmir'de basın açıklaması yaptı. Boyunlarına patates, soğan ve ekmekten yaptıkları kolyeler takan emekliler, “Patates, soğan, güle güle Erdoğan” sloganı attı.

Emekli-Sen üyeleri, bugün Konak’ta bulunan SGK İzmir İl Müdürlüğü önünde toplanarak hükümetin emeklilere yönelik politikalarını protesto etti. Basın açıklamasına kendi yaptıkları para sayma makinası ve seçim sandığıyla gelen emekliler, boyunlarına patates, soğan ve ekmekten yaptıkları kolyeler taktı. “Patates, soğan, güle güle Erdoğan” sloganı atan emekliler adına konuşan Emekli-Sen Ege Bölge Temsilcisi Sebahattin Yeşiltepe, şunları söyledi: “3 Nisan 2023 tarihinde, Saray’ın istatistik uydurma kurumu açıkladı; yıllık enflasyon yüzde 50,51. Diğer yandan konfederasyonumuz DİSK'in Araştırma Merkezi hesapladı; emeklilerin ve dar gelirlilerin gıda enflasyonu yüzde 87-100 aralığında seyrediyor. Açıklanan ve gerçekleşen enflasyon arasındaki uçurumun yanında, 14 milyonu aşkın emekli ve hak sahibi yurttaş, açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyor. Dahası, açlık sınırı altında kalan emekli aylıklarına yapılan sözde iyileştirmeler de emeklileri açlık ve yoksulluk kıskacından kurtarmıyor. Emekli maaşlarının belirlenmesinde refahta eşitlik değil, dibe doğru yarış ilkesi benimseniyor. Demokrasi, eşitlik ve adalette dibe doğru yarışanlardan hesap soracağız. “HELALLEŞMİYORUZ. HEM SOKAKTA HEM DE SANDIKTA HESAP SORUYORUZ” Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklama ile en düşük emekli maaşının 5 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya yükseltileceği duyuruldu. Bir müjde gibi verilen bu haberin ardından Meclis’ten geçen bu düzenleme, milyonlarca emekli için hiçbir anlam ifade etmedi. Zira emekli maaşlarına oransal ya da seyyanen bir zam öngörülmedi. 7 bin 500 liranın altında maaş alan emeklilerin maaşlarının Hazine yardımıyla 7 bin 500 liraya tamamlanacağı karara bağlandı. Dolayısıyla emeklilerin kök maaşı aynı kaldı. Emekli maaşlarına ileride yapılacak zamların 7 bin 500 lira üzerinden değil, bu kök maaşlar üzerinden gerçekleşeceği, diğer yandan 7 bin 500 liradan bir lira fazla maaş alan emeklilere bu düzenlemenin hiçbir katkısı olmayacağı açıkken seçim yatırımı umuduyla yapılan bu düzenlemeyi kabul etmiyoruz. Emekliler açlık sınırının altında maaşlarla yaşam mücadelesi vermeye bir kez daha mahkum edilirken, en düşük emekli maaşı ortalama emekli maaşı haline getirilirken sessiz kalmamak boynumuzun borcudur. Susmuyoruz, helalleşmiyoruz. Hem sokakta hem de sandıkta hesap soruyoruz. “EMEKLİLER, HESABI MAHŞERE BIRAKMAYACAK” Türkiye'de emeklilerin tek problemi açlık sınırın altındaki maaşları da değildir. Emekliler, özelleştirilen sağlık sisteminin, betonlaştırılan doğanın, yaşanılmaz hale gelen çevrenin bedelini, fizyolojik ve psikolojik sağlıklarını kaybederek, toplumdan yalıtılarak, yalnızlaştırılarak, depremlerde ve tüm diğer afetlerde yaşamlarından olarak ödemektedir. Emeklileri enflasyona ezdirenler, emeklilerin sağlık hakkını, barınma hakkını, güvenli çevre hakkını ve en nihayet yaşam hakkını gasp etmekten de geri durmamaktadır. Öyleyse emekliler, devlete sosyal niteliğini yeniden kazandırmak için, insan onuruna yakışır bir yaşamı inşa etmek için, sendikal hak ve özgürlüklerini kazanmak için susmayacak, yaşamına kastedenlerle helalleşmeyecektir. Emekliler, dün olduğu gibi bugün de sokaklarda hesap sormaktadır, soracaktır. Emekliler, hesabı mahşere bırakmayacak, utanmadan oylarına talip olan düzenbazlardan sandıkta da hesap sormaktan geri durmayacaktır.” TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİLER Yeşiltepe, açıklamanın sonunda taleplerini de şu sözlerle dile getirdi: “Emeklilikte insan onuruna yaraşır ücret alınmalıdır. Emekli ücretleri, enflasyona değil milli gelire endeksli olmalıdır. Emekli aylığı bağlama oranları eski düzeye çekilmeli ve güncelleme katsayısında milli gelir artışının tümü dikkate almamalıdır. En düşük emekli aylağı asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Emekli ikramiyeleri asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Emekli ücretleri arasındaki farklılıkların giderilmesi için emeklilikte intibak yasası çıkarılmalıdır. Aynı koşullarda emekli olanların aylıkları arasındaki uçurum kapatılmalıdır. Mezarda emeklilik uygulamasına son verilmelidir. Emeklilikte yaş şartı, adil bir biçimde ve kademeli olarak yeniden düzenlenmelidir. Emekli olmak için 2008 sonrası yükseltilen prim gün sayısı şartı makul bir düzeye çekilmelidir. Emeklilerin sağlık hizmetlerinde katılım payı kaldırılmalıdır. Emeklilerle ilgili politika yapılacağında emeklilere danışılmalıdır ve tüm bunları gerçek anlamda yaşama geçirilebilmesi için emeklilerin sendikal hak ve özgürlükleri ile toplu pazarlık hakları tanınmalıdır. Emeklilerin somut talepleri açıktır, nettir. Taleplerimizin yaşama geçirilmesi mümkündür, zaruridir. Yoksullukta değil refahta birleşmek hakkımızdır.” “SOĞAN PARASINA KOLYE ALIR BOYNUMUZA TAKARDIK” ANKA Haber Ajansı’na konuşan emekli Firdevs Kutluk, “Emeklilerin içinde bulunduğu durum malum, hepimiz açlık sınırının altında aldığımız maaşlarla sürünüyoruz. Eskiden biz, bu soğan parasıyla altın alıyorduk, kolye takıyorduk boynumuza. Bir kilo soğan parasına gram altın alıp küçükte bir kolye alıp takabiliyorduk. Oysa bugün biz, soğanı kiloyla değil taneyle alıyoruz artık. Seneler boyunca çalıştık, ürettik, devlete vergimizi verdik ama sonunda onurlu bir yaşam sürmek istiyoruz. Oysa içinde bulunduğumuz bu durum bizi sefalete sürükledi. Biz, emekli olduğumuzda, uzun süren çalışma hayatımız boyunca her şeyi öteledik. Emekli olduğumuzda sefa sürecek durumda olacakken sefalet sürer hale geldik. Yakında bayram var. Çocuklar, torunlar gelecekler. Biz, onlara ne vereceğiz, kendi karnımızı doyuramazken? Onlara harçlık veremeyeceğiz, kıyafet alamayacağız, hediye veremeyeceğiz. Yani biz de bunun hesabını iktidardan soracağız. Sandık önümüze konduğunda, verilmeyen haklarımızın hesabını soracağız” dedi. “BİR SOĞAN DEĞERİNDE OLAMAYACAKSAK BİZ NEDEN VARIZ” Emeklilerin hayatının çok zor olduğunu dile getiren emekli Deniz Şimşek de “Hayat çok pahalı. Çalışanın hiçbir zaman değeri yok, değerlerimizi istiyoruz. Bize önem verilmesini istiyoruz. İnsan gibi yaşamak istiyoruz. Bir soğan değerinde olmayacaksak biz neden varız” diye konuştu. “AVRUPALI EMEKLİLER GİBİ YAŞAMAK İSTİYORUM” Emekli Şükran Sayır ise “Ben, Avrupalı gibi yaşamak istiyorum. Sürünerek yaşamak istemiyorum. Onların yaşlıları gibi yaşamak istiyorum” dedi.
DİSK’e bağlı Emekli-Sen’in üyeleri, "Emekliler, yoksullukta değil, refahta eşitlensin" sloganıyla İzmir'de basın açıklaması yaptı. Boyunlarına patates, soğan ve ekmekten yaptıkları kolyeler takan emekliler, “Patates, soğan, güle güle Erdoğan” sloganı attı.

Emekli-Sen üyeleri, bugün Konak’ta bulunan SGK İzmir İl Müdürlüğü önünde toplanarak hükümetin emeklilere yönelik politikalarını protesto etti. Basın açıklamasına kendi yaptıkları para sayma makinası ve seçim sandığıyla gelen emekliler, boyunlarına patates, soğan ve ekmekten yaptıkları kolyeler taktı.

“Patates, soğan, güle güle Erdoğan” sloganı atan emekliler adına konuşan Emekli-Sen Ege Bölge Temsilcisi Sebahattin Yeşiltepe, şunları söyledi:

“3 Nisan 2023 tarihinde, Saray’ın istatistik uydurma kurumu açıkladı; yıllık enflasyon yüzde 50,51. Diğer yandan konfederasyonumuz DİSK'in Araştırma Merkezi hesapladı; emeklilerin ve dar gelirlilerin gıda enflasyonu yüzde 87-100 aralığında seyrediyor. Açıklanan ve gerçekleşen enflasyon arasındaki uçurumun yanında, 14 milyonu aşkın emekli ve hak sahibi yurttaş, açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyor. Dahası, açlık sınırı altında kalan emekli aylıklarına yapılan sözde iyileştirmeler de emeklileri açlık ve yoksulluk kıskacından kurtarmıyor. Emekli maaşlarının belirlenmesinde refahta eşitlik değil, dibe doğru yarış ilkesi benimseniyor. Demokrasi, eşitlik ve adalette dibe doğru yarışanlardan hesap soracağız.

“HELALLEŞMİYORUZ. HEM SOKAKTA HEM DE SANDIKTA HESAP SORUYORUZ”

Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklama ile en düşük emekli maaşının 5 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya yükseltileceği duyuruldu. Bir müjde gibi verilen bu haberin ardından Meclis’ten geçen bu düzenleme, milyonlarca emekli için hiçbir anlam ifade etmedi. Zira emekli maaşlarına oransal ya da seyyanen bir zam öngörülmedi. 7 bin 500 liranın altında maaş alan emeklilerin maaşlarının Hazine yardımıyla 7 bin 500 liraya tamamlanacağı karara bağlandı. Dolayısıyla emeklilerin kök maaşı aynı kaldı. Emekli maaşlarına ileride yapılacak zamların 7 bin 500 lira üzerinden değil, bu kök maaşlar üzerinden gerçekleşeceği, diğer yandan 7 bin 500 liradan bir lira fazla maaş alan emeklilere bu düzenlemenin hiçbir katkısı olmayacağı açıkken seçim yatırımı umuduyla yapılan bu düzenlemeyi kabul etmiyoruz. Emekliler açlık sınırının altında maaşlarla yaşam mücadelesi vermeye bir kez daha mahkum edilirken, en düşük emekli maaşı ortalama emekli maaşı haline getirilirken sessiz kalmamak boynumuzun borcudur. Susmuyoruz, helalleşmiyoruz. Hem sokakta hem de sandıkta hesap soruyoruz.

“EMEKLİLER, HESABI MAHŞERE BIRAKMAYACAK”

Türkiye'de emeklilerin tek problemi açlık sınırın altındaki maaşları da değildir. Emekliler, özelleştirilen sağlık sisteminin, betonlaştırılan doğanın, yaşanılmaz hale gelen çevrenin bedelini, fizyolojik ve psikolojik sağlıklarını kaybederek, toplumdan yalıtılarak, yalnızlaştırılarak, depremlerde ve tüm diğer afetlerde yaşamlarından olarak ödemektedir. Emeklileri enflasyona ezdirenler, emeklilerin sağlık hakkını, barınma hakkını, güvenli çevre hakkını ve en nihayet yaşam hakkını gasp etmekten de geri durmamaktadır. Öyleyse emekliler, devlete sosyal niteliğini yeniden kazandırmak için, insan onuruna yakışır bir yaşamı inşa etmek için, sendikal hak ve özgürlüklerini kazanmak için susmayacak, yaşamına kastedenlerle helalleşmeyecektir. Emekliler, dün olduğu gibi bugün de sokaklarda hesap sormaktadır, soracaktır. Emekliler, hesabı mahşere bırakmayacak, utanmadan oylarına talip olan düzenbazlardan sandıkta da hesap sormaktan geri durmayacaktır.”

TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİLER

Yeşiltepe, açıklamanın sonunda taleplerini de şu sözlerle dile getirdi:

“Emeklilikte insan onuruna yaraşır ücret alınmalıdır. Emekli ücretleri, enflasyona değil milli gelire endeksli olmalıdır. Emekli aylığı bağlama oranları eski düzeye çekilmeli ve güncelleme katsayısında milli gelir artışının tümü dikkate almamalıdır. En düşük emekli aylağı asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Emekli ikramiyeleri asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Emekli ücretleri arasındaki farklılıkların giderilmesi için emeklilikte intibak yasası çıkarılmalıdır. Aynı koşullarda emekli olanların aylıkları arasındaki uçurum kapatılmalıdır. Mezarda emeklilik uygulamasına son verilmelidir. Emeklilikte yaş şartı, adil bir biçimde ve kademeli olarak yeniden düzenlenmelidir. Emekli olmak için 2008 sonrası yükseltilen prim gün sayısı şartı makul bir düzeye çekilmelidir. Emeklilerin sağlık hizmetlerinde katılım payı kaldırılmalıdır. Emeklilerle ilgili politika yapılacağında emeklilere danışılmalıdır ve tüm bunları gerçek anlamda yaşama geçirilebilmesi için emeklilerin sendikal hak ve özgürlükleri ile toplu pazarlık hakları tanınmalıdır. Emeklilerin somut talepleri açıktır, nettir. Taleplerimizin yaşama geçirilmesi mümkündür, zaruridir. Yoksullukta değil refahta birleşmek hakkımızdır.”

“SOĞAN PARASINA KOLYE ALIR BOYNUMUZA TAKARDIK”

ANKA Haber Ajansı’na konuşan emekli Firdevs Kutluk, “Emeklilerin içinde bulunduğu durum malum, hepimiz açlık sınırının altında aldığımız maaşlarla sürünüyoruz. Eskiden biz, bu soğan parasıyla altın alıyorduk, kolye takıyorduk boynumuza. Bir kilo soğan parasına gram altın alıp küçükte bir kolye alıp takabiliyorduk. Oysa bugün biz, soğanı kiloyla değil taneyle alıyoruz artık. Seneler boyunca çalıştık, ürettik, devlete vergimizi verdik ama sonunda onurlu bir yaşam sürmek istiyoruz. Oysa içinde bulunduğumuz bu durum bizi sefalete sürükledi. Biz, emekli olduğumuzda, uzun süren çalışma hayatımız boyunca her şeyi öteledik. Emekli olduğumuzda sefa sürecek durumda olacakken sefalet sürer hale geldik. Yakında bayram var. Çocuklar, torunlar gelecekler. Biz, onlara ne vereceğiz, kendi karnımızı doyuramazken? Onlara harçlık veremeyeceğiz, kıyafet alamayacağız, hediye veremeyeceğiz. Yani biz de bunun hesabını iktidardan soracağız. Sandık önümüze konduğunda, verilmeyen haklarımızın hesabını soracağız” dedi.

“BİR SOĞAN DEĞERİNDE OLAMAYACAKSAK BİZ NEDEN VARIZ”

Emeklilerin hayatının çok zor olduğunu dile getiren emekli Deniz Şimşek de “Hayat çok pahalı. Çalışanın hiçbir zaman değeri yok, değerlerimizi istiyoruz. Bize önem verilmesini istiyoruz. İnsan gibi yaşamak istiyoruz. Bir soğan değerinde olmayacaksak biz neden varız” diye konuştu.

“AVRUPALI EMEKLİLER GİBİ YAŞAMAK İSTİYORUM”

Emekli Şükran Sayır ise “Ben, Avrupalı gibi yaşamak istiyorum. Sürünerek yaşamak istemiyorum. Onların yaşlıları gibi yaşamak istiyorum” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri