İYİ Partili Kabukcuoğlu: Her Şeye Rant Gözüyle Bakan Ak Parti Hükümeti Sağlık Sektörünü De Ranta Kurban Etmiştir

İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Sağlık çalışanlarının sorunları hakkında konuşan Kabukcuoğlu, şunları söyledi: “TÜM ÜLKEMİZDE İSE HİZMET VEREN PERSONEL 1 MİLYON 300 BİN CİVARINDADIR” “Cumhuriyetin başlangıcında nüfusumuz 13 milyon, 550 hekim, 60 eczacı, 136 ebe ve 6 bin 500 yataktan ibaretti hiç hemşire yoktu. Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında 190 binden fazla hekim, 303 bin hemşire ve ebe, 30 binden fazla eczacı ve 220 bin diğer sağlık personeli ile hizmet vermektedir. Tüm ülkemizde ise hizmet veren personel 1 milyon 300 bin civarındadır. “ŞEHİR HASTANELERİYLE AÇTIĞI YATAK SAYISINDAN DAHA FAZLASI İPTAL EDİLMİŞTİR” Her şeye rant gözüyle bakan Ak Parti hükümeti sağlık sektörünü de ranta kurban etmiştir. Sağlık sisteminde öncelenmesi gereken koruyucu sağlık hizmetleriyken, koruyucu sağlık hizmetleri geri planda kaldı. Ak Parti hükümetleri sağlık sektörüne şehir hastaneleri gözüyle baktı. Yani sadece para gözüyle baktı. Şehir hastaneleriyle açtığı yatak sayısından daha fazlası iptal edilmiştir. “GÜNÜMÜZDE BİR HASTA İÇİN DEVLET HASTANELERİNDEN RANDEVU ALMAK MÜCADELE İŞİDİR” Günümüzde bir hasta için devlet hastanelerinden randevu almak mücadele işidir. Maddi durumları yerinde olanlar özel hastanelerde sorunlarını çözüyorlar. Türk hekimleri 5 dakika da bir hasta muayene ederek rekora koşuyor. Ak Parti ile uygulamaya konulan performans sistemi tıpta kaliteyi bitirmiştir. Yapılan sağlık hizmetlerinin kalite değerlendirmesi yoktur. Ak Parti hükümetlerinin anladığı tek şey; büyüklüktür. ‘Dünyanın en büyük hastanesi’, ‘dünyanın en büyük köprüsü’, ‘dünyanın en uzun kulesi’ gibi. Büyüklük tutkusu basit bir kompleks giderme yöntemidir. Ülkenin ihtiyacı olan başta kalitedir. En uygun sayıda ve olması gereken yerlerde hastanın ayağına giden hastaneler ya da olması gerektiği kadar ayak açıklığı olan köprüler veya kültürel ve altyapısı oluşmuş geleceğe umutla bakan üniversiteler olmalıdır. “AK PARTİ GEREĞİNİ YAPMAYARAK KISMEN SAĞLIKTA ŞİDDETİN ORTAĞI HALİNE GELMİŞTİR” Randevu alamayan hastalar, tahlil sonuçları için hekime ulaşamayan hastalar, hastanelerdeki aşırı kalabalık ve bunun sonucunda canı burnuna gelen hastalar ve sağlık personeli bunlara hedef olmaktadır. Ak Parti toplumu ve sağlık personelini şiddetle tanışmıştır. Ak Parti hükümetleri sağlıkta şiddete çözüm aramayı bırakmış olayı geçiştirmeye uğraşmaktadır. Gereğini yapmayarak kısmen sağlıkta şiddetin ortağı haline gelmiştir. Cumhuriyetin ilk 80 yılında 3 hekim görevi başında hayatını kaybetmişken; son 20 yılda 10 hekim görevi başında hayatını kaybetti. Devlet kurumları arasında, sağlık şiddetin kurbanı olan tek devlet kurumdur. Türkiye Cumhuriyeti’nde sağlık personeline ödenen maaş gelişmiş ülkelerle kıyaslanamayacak kadar düşüktür. 10 sağlıkçıdan 9’u borçla yaşıyor. “SAĞLIK ÇALIŞANLARININ BORÇLULUK ORANLARI 2019’DA YÜZDE 70 İKEN, BU GÜNÜMÜZDE YÜZDE 92’YE ÇIKMIŞTIR” Sağlık çalışanlarının borçluluk oranları 2019’da yüzde 70 iken, bu günümüzde yüzde 92’ye çıkmıştır. Bazı çalışanlar borçlarını kapatmak için emekli ikramiyelerine güvenmektedir. Ancak verilen sağlık hizmetleri batı ülkelerinin sağlık hizmetleriyle yarışacak seviyededir. Bu sağlık personelinin fedakarlığı sayesinde gelişiyor. Ak Parti’nin yaptığı hesapsız, programsız, diplomalı işsiz yetiştirme programından maalesef sağlık sektörü de payını aldı. 39 branşta 500 binden fazla sağlık personeli atama beklemektedir. İYİ Parti iktidarında sağlık personeli işsizlikten kurtulacaktır. Bir devlette çalışanların aldıkları ücretler emeklilik için baz alınır. Sağlık sektöründe ise çalışanlar iki türlü kazanç alıyor gözüküyorlar. Zannedersiniz ki yaptıkları işten farklı bir iş daha yapıyorlar ya da ikinci bir kurumdan bir ücret daha alıyorlar.  Bu yüzden sağlık personelinin emeklilikte aldıkları ücret çok yetersizdir. Sağlık personeli emekli olunca geçimlerine sağlayamayacak olmaktan korkuyorlar. Sağlık çalışanlarının emekleri karşılığında aldıkları ücretlerin tamamı emeklilikleri için esas olmalıdır. Devlet başka mesleklere gösterdiği adil davranışı sağlık çalışanlarına da göstermelidir. “DOKTORLAR HİÇBİR ZAMAN AK PARTİ HÜKÜMETLERİNİN YAPTIĞI KADAR AŞAĞILANMADI” Doktorlar hiçbir zaman Ak Parti hükümetlerinin yaptığı kadar aşağılanmadı. Sayın cumhurbaşkanı milletin birliğini, beraberliğini temsil etmesi gerekirken doktorların yurt dışına gitmesi konusunda işi, ‘giderlerse gitsinler’e kadar getirmiştir. Aşağılanmaktan, itilip kakılmaktan usandı; Türk hekimleri çareyi yurt dışına gitmekte buldular. 2012 yılında yurt dışına gitmek isteyen hekim sayısı 59 iken 2022 yılında bu sayı 45 misli olmuş ve 2 bin 685’e ulaşmıştır. Tüm vatandaşlarımız güçlüklere ülkesi için fedakarlıklara hazırdır. Ak Parti maalesef bu hisleri maalesef yandaşlarına çıkar için istismar etmiştir. Hekimlerin istediği nimetler kadar külfetlerinde paylaşılmasıdır. Tıp fakülteleri büyük bir ekonomik sorunla uğraşmaktadır. Hükümet tıp fakültelerini kendisine rakip seçmiştir. Ülkemizde hekim kalite ilişkisi tamamen bozulmuştur. Eğitim vermesi gerekenler ancak rutin hasta yetiştirmeye uğraşmaktadırlar. Eğitim işi sahipsizdir. Eğitim kurumlarında asistanlar sadece seyrederek öğrenmek zorundadırlar. Halbuki asistanlar yaparak öğrenmelidirler. “İYİ DOKTOR ANCAK İYİ TIP FAKÜLTESİNDE YETİŞİR” Tıp fakültesi öğretim üyeleri, devlet hastanesinde çalışan uzman hekimlerden daha az maaş alıyorlar. Üniversite ve üniversite hastaneleri depreme dayanıklılık testinden geçirilmelidir. İyi doktor ancak iyi tıp fakültesinde yetişir.”