İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye’ye Davet Edilmesine Tepki

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 04.03.2022 - 17:26, Güncelleme: 04.03.2022 - 17:26 2997+ kez okundu.
 

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye’ye Davet Edilmesine Tepki

Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye’ye Davet Edilmesine tepki amacıyla basın açıklaması düzenledi.

Soykan meydanında düzenlenen basın açıklamasında Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi üyeleri: “Bugün bu meydanda hem NATO’ya Hayır Demek ve hem de siyonist İsrail Cumhurbaşkanı katil  Herzog'un Türkiye'ye davet edilmesini protesto etmek üzere toplanmış bulunuyoruz. Bu basın açıklamamız aynı zamanda Mavi Marmara gazisi Mehmet Tunç tarafından, sayın cumhurbaşkanımıza ve hükümete kamuoyu önünde açık bir çağrıdır. Terörist İsrail’in başı Yitzak Herzog’un hükümet tarafından Türkiye’ye davet edilmesi Türkiyeli Müslümanlar için bir utanç sebebidir. İslam âlemi içinde önemli ve mümtaz bir konuma sahip Müslüman milletimizin böyle bir utançla karşı karşıya kalması, tarihimize kara bir leke olarak sürülecektir. Yıllar önce Şimon Perez’in Millet Meclisimizde yaptığı konuşmanın hala sızısı yüreklerimizde iken, Yitzak Herzog’un Türkiye’ye nasıl bir teklif veya tehditle geleceği ise bizleri endişelendirmektedir.Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın en temel sorununun, Büyük Orta Doğu Projesi adı altında yürütülen Büyük İsrail Projesi olduğu bir gerçektir.  İslam âlemi ve mazlum coğrafyamız her gün ağır bedeller ödemeye ve acılar çekmeye devam ediyor. Haremimiz olan Mescidi Aksa her gün terörist İsrailliler tarafından basılıyor, Müslümanların izzetleri çiğnenmeye devam ediyor. Terörist İsrail’in işgalleri sebebiyle Müslüman yurdu her gün kan ağlıyor. Siyonist İsrail bir gün Gazze'ye, bir gün Batı Şeria'ya, bir gün Mescidi Aksa'ya ve şu anda da Kudüs'te Şeyh Cerrah Mahallesi'ne kuduz bir köpek gibi saldırmaya devam ediyor. Tüm bu gelişmeleri görmezden gelen İslam ülkelerinin liderleri de birer birer siyonist İsrail ile normalleşme adımları atıyor.  Daha geçtiğimiz aylarda Birleşik Arap Emirlikleri'ni siyonist İsrail ile normalleşme anlaşması yaptığı için eleştiren ve büyükelçimizi o ülkeden çekme tehdidinde bulunan Cumhurbaşkanımız Erdoğan bugün ne değişti de siyonist Herzog'u Türkiye'ye davet etti?  Siyonist İsrail'in daha önce verdiği hiçbir sözü tutmadığı ve ülkemizi sürekli zor durumda bıraktığı ne çabuk unutuldu?! Akdeniz'in mavi sularında Mavi Marmara gemisinde 10 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını, yardım gönüllüsü kardeşlerimizi siyonist İsrail katletmedi mi?” ifadelerine yer verdiler. İHANET ANLAMINA GELİR Açıklamanın devamında:  “Biz Sayın cumhurbaşkanımızdan ve hükümetten siyonist İsrail ile tüm ilişkilerin kesilmesini isterken, katil Herzog'un Türkiye'ye davet edilmesi milletimizi derinden yaralamıştır. Bu davet Filistin davasına ihanet anlamına gelir. İsrail ile örtünen çıplak kalır. Siyonistlerle işbirliği yapanlar zillete düçar olur. Tarih bunun en güzel şahididir.Biz katil cumhurbaşkanı Herzog'u şehit kanlarıyla sulanan ülkemiz topraklarında görmek istemiyoruz. Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli ve bu davet iptal edilmelidir. İki devletli çözüm önerileri ile gündeme gelen Herzog, çözümlerin değil terör faaliyetlerinin öncülerindendir. Müslümanların hangi sorununa çözüm bulmuştur, Mescidimize yapılan hangi saldırıyı önlemiştir. Siyonist lobilerin ve Dünyadaki terörün ana merkezi olan ABD ile birlikte İslam coğrafyasında yaptıkları katliamlar, işgaller, tecavüzler, sömürü faaliyetleri ayan beyan ortadadır. Görmemek için kör, duymamak için sağır, dertlenmemek için vicdan ve izandan yoksun olmak gerekir. Herzog, tıpkı diğer cumhurbaşkanları gibi kökten siyonizmi temsil eden bir isimdir. İsaac Herzog’un babası Haim Herzog da cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Haim Herzog, siyonist İsrail’in kuruluş aşamasında Filistinlilere karşı terör eylemleri yapan gizli bir örgütün faal üyesidir. Ayrıca Haim Herzog, Mossad’ın içindeki özel suikast birliği olan AMAN’ın da yıllarca başkanlığını yapmıştır. Herzog bu dönemde Müslüman Kardeşler kurucusu Hasan El Benna’nın şehid edilmesi emrini veren bir katildir. Herzog ailesi siyonist İsrail’in kuruluşunda ve gelişiminde doğrudan yer almıştır. İşte görüldüğü gibi hükümet böyle eli kanlı bir aileden gelen Herzog’u ülkemize davet etmiştir. Yani korsan İsrail’de değişen hiçbir şey yoktur. Herzog’un kendinden önceki diğer terörist siyonist yöneticilerden hiçbir farkı yoktur.   Müslüman liderlerin teröristlere tepki vermesi gereken yerde işbirliği için yarıştığını üzülerek görmekteyiz.   Türkiye'miz hiçbir konuda şu anda siyonist İsrail'e muhtaç değildir. Ayrıca korsan İsrail'in Filistinli kardeşlerimizden çaldığı doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya satmak istemesi milletimiz açısından kabul edilemez bir tekliftir. Hükümet, hırsız İsrail'in Filistinli kardeşlerimizden çaldığı doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya satmasına aracılık etmemelidir. Milletimiz böyle bir anlaşmayı kabul etmiyor. Siyonist İsrail ile Türkiye’nin normalleşmesi Filistin halkına işgal, katliam ve zulüm olarak geri dönecektir. Kudüs’ün Kılıcı Savaşı ile bölgede karizması iyice çizilen, güvenlik sorunu yaşayan ve iç politik ve ekonomik istikrarsızlıklarla boğuşan gasıp İsrail’e bu davet ile hayat öpücüğü verilmesi büyük bir vebaldir. İşgalci İsrail artık Batı için bile bir kambura dönüşmüştür. Gasıp İsrail güvenilmez ve güçsüz bir ülkedir. Terörist İsrail ayrıca hükümetten, başta HAMAS olmak üzere Filistinli direniş gruplarının Türkiye’deki faaliyetlerinin kısıtlanmasını istemektedir. Türkiye, rahmetli Erbakan hocamızın her zaman vurguladığı gibi, siyonizmle mücadele ufkunu ve şuurunu kazanmalı ve korumalıdır. Türkiye’nin tükenmekte olan siyonist İsrail ile normalleşmeye ihtiyacı yoktur.   Terör devleti ile yapılacak bir anlaşmada kazan-kazan esası kesinlikle söz konusu değildir. Böyle bir anlaşmanın amacı terörü meşrulaştırmaktır. İsrail’le normalleşme toprakları gasp edilen ve evleri yağmalanan mazlum Filistin halkı özelinde bütün Müslümanlara ihanettir. Filistinli çocukları katlederken gözünü kırpmayan, binlerce Müslümanı zindanlarda işkenceyle çürüten ve kendi menfaatleri için bölgeyi kan gölüne çeviren İsrail ile normalleşmek asla kabul edilemez. İsrail bir terör devletidir ve coğrafyamız için en büyük tehdittir.  Bilindiği gibi Hükümet ile gasıp İsrail arasında kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin nihayetinde 28 Haziran 2016 tarihinde imzalanan birinci normalleşme anlaşmasıyla Mavi Marmara davası rafa kaldırılmış, ikili ilişkiler yeniden hız kazanmıştı. İktidar ve İsrail arasında 2016’da imzalanan normalleşme anlaşmasının en büyük nedeninin İsrail’in gasp ettiği Müslümanların hakkı olan doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmak için bir boru hattı projesi olduğu biliniyordu fakat bugüne kadar net olarak ortaya konmamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “İsrail doğalgazını ülkemizde kullanırız, kullanmanın ötesinde Avrupa’ya geçişi için de müşterek bir çalışmanın içerisine gireriz” açıklamaları İsrail’in bu planının önünü açmış oldu. Hükümet bu şom planın taşeronu olmamalıdır.   Batının etkisi ile şu anda bütün İslam ülkeleri maalesef İsrail'i dost olarak benimsediler. Biz böyle bir ortamda İsrail Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'ye davet edilmesini kesinlikle kabul edemeyiz. Allah’tan korkun, Allah’a güvenin, ahiretinizi düşünün. Maalesef Müslüman halkların Filistin davasına gerekli önemi vermemesi ise ayrı bir vakadır. Filistin davası için gayret göstermek imanımızın ve insanlığımızın bir gereğidir. Elbet bir gün toprak olacağız, tek gayemiz Allah’ın rızasıdır. Haysiyetimizle yaşayalım ki, şerefli bir ölüm bizi bulsun.  Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun. Zafer İslam’ındır. Zafer Allah’ındır. Allah’ın yardımı ise mücahitlerledir. “ denildi.
Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye’ye Davet Edilmesine tepki amacıyla basın açıklaması düzenledi.

Soykan meydanında düzenlenen basın açıklamasında Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi üyeleri: “Bugün bu meydanda hem NATO’ya Hayır Demek ve hem de siyonist İsrail Cumhurbaşkanı katil  Herzog'un Türkiye'ye davet edilmesini protesto etmek üzere toplanmış bulunuyoruz. Bu basın açıklamamız aynı zamanda Mavi Marmara gazisi Mehmet Tunç tarafından, sayın cumhurbaşkanımıza ve hükümete kamuoyu önünde açık bir çağrıdır. Terörist İsrail’in başı Yitzak Herzog’un hükümet tarafından Türkiye’ye davet edilmesi Türkiyeli Müslümanlar için bir utanç sebebidir. İslam âlemi içinde önemli ve mümtaz bir konuma sahip Müslüman milletimizin böyle bir utançla karşı karşıya kalması, tarihimize kara bir leke olarak sürülecektir. Yıllar önce Şimon Perez’in Millet Meclisimizde yaptığı konuşmanın hala sızısı yüreklerimizde iken, Yitzak Herzog’un Türkiye’ye nasıl bir teklif veya tehditle geleceği ise bizleri endişelendirmektedir.Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın en temel sorununun, Büyük Orta Doğu Projesi adı altında yürütülen Büyük İsrail Projesi olduğu bir gerçektir.  İslam âlemi ve mazlum coğrafyamız her gün ağır bedeller ödemeye ve acılar çekmeye devam ediyor. Haremimiz olan Mescidi Aksa her gün terörist İsrailliler tarafından basılıyor, Müslümanların izzetleri çiğnenmeye devam ediyor. Terörist İsrail’in işgalleri sebebiyle Müslüman yurdu her gün kan ağlıyor. Siyonist İsrail bir gün Gazze'ye, bir gün Batı Şeria'ya, bir gün Mescidi Aksa'ya ve şu anda da Kudüs'te Şeyh Cerrah Mahallesi'ne kuduz bir köpek gibi saldırmaya devam ediyor. Tüm bu gelişmeleri görmezden gelen İslam ülkelerinin liderleri de birer birer siyonist İsrail ile normalleşme adımları atıyor.  Daha geçtiğimiz aylarda Birleşik Arap Emirlikleri'ni siyonist İsrail ile normalleşme anlaşması yaptığı için eleştiren ve büyükelçimizi o ülkeden çekme tehdidinde bulunan Cumhurbaşkanımız Erdoğan bugün ne değişti de siyonist Herzog'u Türkiye'ye davet etti?  Siyonist İsrail'in daha önce verdiği hiçbir sözü tutmadığı ve ülkemizi sürekli zor durumda bıraktığı ne çabuk unutuldu?! Akdeniz'in mavi sularında Mavi Marmara gemisinde 10 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını, yardım gönüllüsü kardeşlerimizi siyonist İsrail katletmedi mi?” ifadelerine yer verdiler.

İHANET ANLAMINA GELİR

Açıklamanın devamında:  “Biz Sayın cumhurbaşkanımızdan ve hükümetten siyonist İsrail ile tüm ilişkilerin kesilmesini isterken, katil Herzog'un Türkiye'ye davet edilmesi milletimizi derinden yaralamıştır. Bu davet Filistin davasına ihanet anlamına gelir. İsrail ile örtünen çıplak kalır. Siyonistlerle işbirliği yapanlar zillete düçar olur. Tarih bunun en güzel şahididir.Biz katil cumhurbaşkanı Herzog'u şehit kanlarıyla sulanan ülkemiz topraklarında görmek istemiyoruz. Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli ve bu davet iptal edilmelidir. İki devletli çözüm önerileri ile gündeme gelen Herzog, çözümlerin değil terör faaliyetlerinin öncülerindendir. Müslümanların hangi sorununa çözüm bulmuştur, Mescidimize yapılan hangi saldırıyı önlemiştir. Siyonist lobilerin ve Dünyadaki terörün ana merkezi olan ABD ile birlikte İslam coğrafyasında yaptıkları katliamlar, işgaller, tecavüzler, sömürü faaliyetleri ayan beyan ortadadır. Görmemek için kör, duymamak için sağır, dertlenmemek için vicdan ve izandan yoksun olmak gerekir. Herzog, tıpkı diğer cumhurbaşkanları gibi kökten siyonizmi temsil eden bir isimdir. İsaac Herzog’un babası Haim Herzog da cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Haim Herzog, siyonist İsrail’in kuruluş aşamasında Filistinlilere karşı terör eylemleri yapan gizli bir örgütün faal üyesidir. Ayrıca Haim Herzog, Mossad’ın içindeki özel suikast birliği olan AMAN’ın da yıllarca başkanlığını yapmıştır. Herzog bu dönemde Müslüman Kardeşler kurucusu Hasan El Benna’nın şehid edilmesi emrini veren bir katildir. Herzog ailesi siyonist İsrail’in kuruluşunda ve gelişiminde doğrudan yer almıştır. İşte görüldüğü gibi hükümet böyle eli kanlı bir aileden gelen Herzog’u ülkemize davet etmiştir. Yani korsan İsrail’de değişen hiçbir şey yoktur. Herzog’un kendinden önceki diğer terörist siyonist yöneticilerden hiçbir farkı yoktur.   Müslüman liderlerin teröristlere tepki vermesi gereken yerde işbirliği için yarıştığını üzülerek görmekteyiz.   Türkiye'miz hiçbir konuda şu anda siyonist İsrail'e muhtaç değildir. Ayrıca korsan İsrail'in Filistinli kardeşlerimizden çaldığı doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya satmak istemesi milletimiz açısından kabul edilemez bir tekliftir. Hükümet, hırsız İsrail'in Filistinli kardeşlerimizden çaldığı doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya satmasına aracılık etmemelidir. Milletimiz böyle bir anlaşmayı kabul etmiyor. Siyonist İsrail ile Türkiye’nin normalleşmesi Filistin halkına işgal, katliam ve zulüm olarak geri dönecektir. Kudüs’ün Kılıcı Savaşı ile bölgede karizması iyice çizilen, güvenlik sorunu yaşayan ve iç politik ve ekonomik istikrarsızlıklarla boğuşan gasıp İsrail’e bu davet ile hayat öpücüğü verilmesi büyük bir vebaldir. İşgalci İsrail artık Batı için bile bir kambura dönüşmüştür. Gasıp İsrail güvenilmez ve güçsüz bir ülkedir. Terörist İsrail ayrıca hükümetten, başta HAMAS olmak üzere Filistinli direniş gruplarının Türkiye’deki faaliyetlerinin kısıtlanmasını istemektedir. Türkiye, rahmetli Erbakan hocamızın her zaman vurguladığı gibi, siyonizmle mücadele ufkunu ve şuurunu kazanmalı ve korumalıdır. Türkiye’nin tükenmekte olan siyonist İsrail ile normalleşmeye ihtiyacı yoktur.   Terör devleti ile yapılacak bir anlaşmada kazan-kazan esası kesinlikle söz konusu değildir. Böyle bir anlaşmanın amacı terörü meşrulaştırmaktır. İsrail’le normalleşme toprakları gasp edilen ve evleri yağmalanan mazlum Filistin halkı özelinde bütün Müslümanlara ihanettir. Filistinli çocukları katlederken gözünü kırpmayan, binlerce Müslümanı zindanlarda işkenceyle çürüten ve kendi menfaatleri için bölgeyi kan gölüne çeviren İsrail ile normalleşmek asla kabul edilemez. İsrail bir terör devletidir ve coğrafyamız için en büyük tehdittir.  Bilindiği gibi Hükümet ile gasıp İsrail arasında kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin nihayetinde 28 Haziran 2016 tarihinde imzalanan birinci normalleşme anlaşmasıyla Mavi Marmara davası rafa kaldırılmış, ikili ilişkiler yeniden hız kazanmıştı. İktidar ve İsrail arasında 2016’da imzalanan normalleşme anlaşmasının en büyük nedeninin İsrail’in gasp ettiği Müslümanların hakkı olan doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmak için bir boru hattı projesi olduğu biliniyordu fakat bugüne kadar net olarak ortaya konmamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “İsrail doğalgazını ülkemizde kullanırız, kullanmanın ötesinde Avrupa’ya geçişi için de müşterek bir çalışmanın içerisine gireriz” açıklamaları İsrail’in bu planının önünü açmış oldu. Hükümet bu şom planın taşeronu olmamalıdır.   Batının etkisi ile şu anda bütün İslam ülkeleri maalesef İsrail'i dost olarak benimsediler. Biz böyle bir ortamda İsrail Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'ye davet edilmesini kesinlikle kabul edemeyiz. Allah’tan korkun, Allah’a güvenin, ahiretinizi düşünün. Maalesef Müslüman halkların Filistin davasına gerekli önemi vermemesi ise ayrı bir vakadır. Filistin davası için gayret göstermek imanımızın ve insanlığımızın bir gereğidir. Elbet bir gün toprak olacağız, tek gayemiz Allah’ın rızasıdır. Haysiyetimizle yaşayalım ki, şerefli bir ölüm bizi bulsun.  Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun. Zafer İslam’ındır. Zafer Allah’ındır. Allah’ın yardımı ise mücahitlerledir. “ denildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri