İmkânsızlıklar İçinde Dünya Şampiyonu Oldu Avrupa ve Dünya Şampiyonu Hatice Akbaş: Salonda Fareler Geziyordu, Onlarla Antrenman Yapıyordum

Spor (Web Sitesi) - Web Sitesi | 27.05.2022 - 10:29, Güncelleme: 27.05.2022 - 10:49 2849+ kez okundu.
 

İmkânsızlıklar İçinde Dünya Şampiyonu Oldu Avrupa ve Dünya Şampiyonu Hatice Akbaş: Salonda Fareler Geziyordu, Onlarla Antrenman Yapıyordum

Başakşehir Gençlik ve Spor Tesisleri'nde düzenlenen Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda 54 kiloda Dünya Şampiyonu olan Malatyalı milli boksör Hatice Akbaş, babası ve antrenörü Kerem Akbaş ile birlikte çok zorlu şartlardan bugünlere geldiğini ifade ederek, “Spor başladığımda kötü bir spor salonumuz vardı. Salonda fareler geziyordu, onlarla antrenman yapıyordum. Salonun üstünde lağım boruları vardı, oksijen sıfır. Koşularımı dağlarda, bahçelerde yapıyordum. Emeklerimizin ve çalışmalarımızın karşılığını aldık” dedi.

10 yaşında boks, kick boks ve muay thai branşlarında çalışan Hatice Akbaş, 12 yıldır boks sporuyla uğraşıyor. Babasının yönlendirmesiyle spora başlayan Akbaş, kısa sürede önemli başarılara imza attı. 2016 yılında Ordu'da düzenlenen Yıldız ve Genç Bayanlar Avrupa Boks Şampiyonası'nda yıldızlarda 46 kiloda altın madalyanın sahibi olan milli sporcu, o güne kadar imkansızlıklar içerisinde yapmaya çalıştığı boks sporunu şimdi Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bünyesinde sürdürüyor. “ÇOK ZORLU BİR MÜCADELE VERDİK” Babasının antrenörlüğünde boks sporunu yapan Hatice Akbaş, “Babamla birlikte çok zorlu bir mücadele verdik yıllar boyu. Gerçekten çok zorluklar içerisinde geldik. Eldivenimin hiçbir zaman sağlam olduğunu bilmem. Çok zorlu şartlar altında geldik ama çok şükür ki bu mücadelenin karşılığını aldık. Avrupa Şampiyonu ardından da Dünya Şampiyonu oldum. Babamla birlikte hayallerimizden biriydi Dünya Şampiyonu olmak. Bu hayali gerçekleştirdik, çok mutluyum” dedi. “SALONDA FARELER GEZİYORDU” Milli sporcu, spora ilk başladığı dönemde zorlu dönemlerden geçtiklerini anlatarak, “Spor başladığımda kötü bir spor salonumuz vardı. Salonda fareler geziyordu, onlarla antrenman yapıyordum. Salonun üstünde lağım boruları vardı, oksijen sıfır. Koşularımı dağlarda, bahçelerde yapıyordum. Karda kışta koşuyorduk. Babamla çok zorlu süreçlerden geçtik. Babam nereden buldu bilmiyorum ama traktör tekerlekleri getirdi. Çok büyük olan o tekerleklerle güç antrenmanları yaptım. O tekerlekleri itip, yuvarlıyordum” diye konuştu. “HEDEFİM OLİMPİYATLARDA ALTIN MADALYA KAZANMAK” Malatya’da kimse sahip çıkmayınca Fenerbahçe’ye transfer olan Akbaş, o süreci ise şöyle anlattı: “2016 yılında Avrupa şampiyonu olduktan sonra Malatya’da yetkililerle görüştük. Babam, “Kızım Malatya Büyükşehir Belediyespor adına müsabakalara katılsın” dedi. Babam, Fenerbahçe’nin beni istediğini de söyledi. İlgileneceklerini söylediler ama bize hiçbir geri dönüş yapılmadı, bizde anladık ki istemiyorlar. Fenerbahçe güzel bir teklifte bulunmuştu. Onu değerlendirdik ve Fenerbahçe Kulübü’ne geçtim. Şu an büyük bir destek alıyorum ve kulübüme de teşekkür ediyorum. Babamla birlikte şimdi olimpiyat yolunda ilerleyeceğiz. 2024 Paris Olimpiyatları’nda ülkeme olimpiyat madalyası getirmek istiyorum.” “FİNALDE HEYECANDAN DOLAYI ZORLANDIM” Akbaş, 12 yıllık hayalinin gerçekleştirmenin mutluluğu ve gururunu yaşadığını ifade ederek, “Spora, babamın vasıtasıyla 2010 yılında başladım. 12 yıldır boks sporunun içerisindeyim. 2016 yılında Avrupa Şampiyonu oldum. 2022 yılında da yine babamla birlikte Avrupa Şampiyonluğu, ardından da Dünya Şampiyonluğunu getirdim. Çoğu kişinin benden beklentisi yoktu. “Hatice tecrübe için giriyor” denildi. Kimse böyle bir derece beklemiyordu ama babamla birlikte inanmıştık. Babam her zaman yetenekli olduğumu söyler. Rakiplerim çok tecrübeli olmalarının yanı sıra yaşça da benden büyüklerdi. Tekniğimle bu durumu avantaja çevirip hepsini yendim. 34 rakibim vardı, 6 maç yaptım be hepsi çok güzel sonuçlandı. Final maçında biraz zorlandım onu da heyecanıma veriyorum. Final maçında ilk ismim okunduğunda spor salonuna girdim ve her yer doluydu. Davul getirmişlerdi, coşkulu bir tribün vardı. Türk halkının hepsi oradaydı. Çok heyecanlandım, bu maçıma da yansıdı. Çok mutluydum. Elim havaya kalktığında gözlerim doldu. 12 yıldır vermiş olduğumuz mücadelenin karşılığını aldık. Dünya şampiyonu olmuştum. Etrafıma baktım, babamla göz göze gelmemle ağlamam bir oldu. 12 yıldır vermiş olduğumuz mücadele ve o zorlu şartlar gözümün önünden geçti. Orada çok duygusal anlar yaşadım” dedi. “ÇOK ÇALIŞTIM” Çok çalışmanın karşılığını aldığını dile getiren başarılı sporcu, “Babamla birlikte çok çalıştık. Bu çok çalışmanın karşılığını da alacağımızı düşünüyorduk. Biz gerçekten her zaman çok çalıştık. Elimizde fırsat yoktu, biz kendi fırsatımızı yarattık. Traktör tekerlekleriyle bahçelerde, tarlalara çalıştım. Dağlara çıktım koştum. Bunlar dezavantaj gibi görünse de hepsi avantajım oldu. Diğer sporculara göre daha kondisyonlu, teknik ve güçlü bir sporcu oldum. Bu da altın madalyayı getirdi. Spor yaptığım salona lağım kokusundan girilmiyordu. Şu an Dünya Şampiyonuyum” ifadelerini kullandı. “FENERBAHÇE ÇOK GÜZEL BİR AİLE” Akbaş, Fenerbahçe’nin sporcusu olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek, “Fenerbahçe gerçekten çok güzel bir aile. Sporcusunu destekleyen, maddi ve manevi anlamda destek veren bir kulüpte spor yapıyorum. Gerçekten aile olduğumuzu hissedebiliyorum. Fenerbahçe’yle çok güzel bir bağım var, herkese çok teşekkür ediyorum. Fenerbahçe TV’de canlı yayına çıktık, başkanımız telefonla yayına bağlandı ve hepimizi tebrik etti” diye konuştu. “EĞİTİMİMLE SPOR BİR ARADA GİDİYOR” İnönü Üniversitesi’nde eğitimini sürdüren Akbaş, “Babam bana her zaman eğitimin ilk sırada olmasını söyler. Bende elimden geldiği kadarıyla önem vermeye çalışıyorum. İnönü Üniversitesi de bu anlamda bana her zaman yardımcı oldu. Eğitimle sporu bir arada yürütebiliyorum” dedi.
Başakşehir Gençlik ve Spor Tesisleri'nde düzenlenen Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda 54 kiloda Dünya Şampiyonu olan Malatyalı milli boksör Hatice Akbaş, babası ve antrenörü Kerem Akbaş ile birlikte çok zorlu şartlardan bugünlere geldiğini ifade ederek, “Spor başladığımda kötü bir spor salonumuz vardı. Salonda fareler geziyordu, onlarla antrenman yapıyordum. Salonun üstünde lağım boruları vardı, oksijen sıfır. Koşularımı dağlarda, bahçelerde yapıyordum. Emeklerimizin ve çalışmalarımızın karşılığını aldık” dedi.

10 yaşında boks, kick boks ve muay thai branşlarında çalışan Hatice Akbaş, 12 yıldır boks sporuyla uğraşıyor. Babasının yönlendirmesiyle spora başlayan Akbaş, kısa sürede önemli başarılara imza attı.

2016 yılında Ordu'da düzenlenen Yıldız ve Genç Bayanlar Avrupa Boks Şampiyonası'nda yıldızlarda 46 kiloda altın madalyanın sahibi olan milli sporcu, o güne kadar imkansızlıklar içerisinde yapmaya çalıştığı boks sporunu şimdi Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bünyesinde sürdürüyor.

“ÇOK ZORLU BİR MÜCADELE VERDİK”

Babasının antrenörlüğünde boks sporunu yapan Hatice Akbaş, “Babamla birlikte çok zorlu bir mücadele verdik yıllar boyu. Gerçekten çok zorluklar içerisinde geldik. Eldivenimin hiçbir zaman sağlam olduğunu bilmem. Çok zorlu şartlar altında geldik ama çok şükür ki bu mücadelenin karşılığını aldık. Avrupa Şampiyonu ardından da Dünya Şampiyonu oldum. Babamla birlikte hayallerimizden biriydi Dünya Şampiyonu olmak. Bu hayali gerçekleştirdik, çok mutluyum” dedi.

“SALONDA FARELER GEZİYORDU”

Milli sporcu, spora ilk başladığı dönemde zorlu dönemlerden geçtiklerini anlatarak, “Spor başladığımda kötü bir spor salonumuz vardı. Salonda fareler geziyordu, onlarla antrenman yapıyordum. Salonun üstünde lağım boruları vardı, oksijen sıfır. Koşularımı dağlarda, bahçelerde yapıyordum. Karda kışta koşuyorduk. Babamla çok zorlu süreçlerden geçtik. Babam nereden buldu bilmiyorum ama traktör tekerlekleri getirdi. Çok büyük olan o tekerleklerle güç antrenmanları yaptım. O tekerlekleri itip, yuvarlıyordum” diye konuştu.

“HEDEFİM OLİMPİYATLARDA ALTIN MADALYA KAZANMAK”

Malatya’da kimse sahip çıkmayınca Fenerbahçe’ye transfer olan Akbaş, o süreci ise şöyle anlattı:

“2016 yılında Avrupa şampiyonu olduktan sonra Malatya’da yetkililerle görüştük. Babam, “Kızım Malatya Büyükşehir Belediyespor adına müsabakalara katılsın” dedi. Babam, Fenerbahçe’nin beni istediğini de söyledi. İlgileneceklerini söylediler ama bize hiçbir geri dönüş yapılmadı, bizde anladık ki istemiyorlar. Fenerbahçe güzel bir teklifte bulunmuştu. Onu değerlendirdik ve Fenerbahçe Kulübü’ne geçtim. Şu an büyük bir destek alıyorum ve kulübüme de teşekkür ediyorum. Babamla birlikte şimdi olimpiyat yolunda ilerleyeceğiz. 2024 Paris Olimpiyatları’nda ülkeme olimpiyat madalyası getirmek istiyorum.”

“FİNALDE HEYECANDAN DOLAYI ZORLANDIM”

Akbaş, 12 yıllık hayalinin gerçekleştirmenin mutluluğu ve gururunu yaşadığını ifade ederek, “Spora, babamın vasıtasıyla 2010 yılında başladım. 12 yıldır boks sporunun içerisindeyim. 2016 yılında Avrupa Şampiyonu oldum. 2022 yılında da yine babamla birlikte Avrupa Şampiyonluğu, ardından da Dünya Şampiyonluğunu getirdim. Çoğu kişinin benden beklentisi yoktu. “Hatice tecrübe için giriyor” denildi. Kimse böyle bir derece beklemiyordu ama babamla birlikte inanmıştık. Babam her zaman yetenekli olduğumu söyler. Rakiplerim çok tecrübeli olmalarının yanı sıra yaşça da benden büyüklerdi. Tekniğimle bu durumu avantaja çevirip hepsini yendim. 34 rakibim vardı, 6 maç yaptım be hepsi çok güzel sonuçlandı. Final maçında biraz zorlandım onu da heyecanıma veriyorum. Final maçında ilk ismim okunduğunda spor salonuna girdim ve her yer doluydu. Davul getirmişlerdi, coşkulu bir tribün vardı. Türk halkının hepsi oradaydı. Çok heyecanlandım, bu maçıma da yansıdı. Çok mutluydum. Elim havaya kalktığında gözlerim doldu. 12 yıldır vermiş olduğumuz mücadelenin karşılığını aldık. Dünya şampiyonu olmuştum. Etrafıma baktım, babamla göz göze gelmemle ağlamam bir oldu. 12 yıldır vermiş olduğumuz mücadele ve o zorlu şartlar gözümün önünden geçti. Orada çok duygusal anlar yaşadım” dedi.

“ÇOK ÇALIŞTIM”

Çok çalışmanın karşılığını aldığını dile getiren başarılı sporcu, “Babamla birlikte çok çalıştık. Bu çok çalışmanın karşılığını da alacağımızı düşünüyorduk. Biz gerçekten her zaman çok çalıştık. Elimizde fırsat yoktu, biz kendi fırsatımızı yarattık. Traktör tekerlekleriyle bahçelerde, tarlalara çalıştım. Dağlara çıktım koştum. Bunlar dezavantaj gibi görünse de hepsi avantajım oldu. Diğer sporculara göre daha kondisyonlu, teknik ve güçlü bir sporcu oldum. Bu da altın madalyayı getirdi. Spor yaptığım salona lağım kokusundan girilmiyordu. Şu an Dünya Şampiyonuyum” ifadelerini kullandı.

“FENERBAHÇE ÇOK GÜZEL BİR AİLE”

Akbaş, Fenerbahçe’nin sporcusu olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek, “Fenerbahçe gerçekten çok güzel bir aile. Sporcusunu destekleyen, maddi ve manevi anlamda destek veren bir kulüpte spor yapıyorum. Gerçekten aile olduğumuzu hissedebiliyorum. Fenerbahçe’yle çok güzel bir bağım var, herkese çok teşekkür ediyorum. Fenerbahçe TV’de canlı yayına çıktık, başkanımız telefonla yayına bağlandı ve hepimizi tebrik etti” diye konuştu.

“EĞİTİMİMLE SPOR BİR ARADA GİDİYOR”

İnönü Üniversitesi’nde eğitimini sürdüren Akbaş, “Babam bana her zaman eğitimin ilk sırada olmasını söyler. Bende elimden geldiği kadarıyla önem vermeye çalışıyorum. İnönü Üniversitesi de bu anlamda bana her zaman yardımcı oldu. Eğitimle sporu bir arada yürütebiliyorum” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri