Hasar Tespit Sonuçlarına Tepki: Kanımız Bu Kadar Ucuz mu?

6 Şubat depremi sonrasında 2 kez hasar tespiti yapılan Malatya’da birçok binanın hasar durumu değişti.  İki rapor arasındaki farklılıklar beraberinde birçok mağduriyeti de getirdi.  Bugünlerde kimi vatandaşlar önce ağır hasar raporu verilen evlerinin hafif hasara dönüştürülmesinin şokunu yaşıyor. “BİZİM ÖLMEMİZİ Mİ BEKLİYORLAR?” Depremde 17 yakınını kaybeden, Bahar Apartmanı sakini Döne Sarıbaş da hasar durumu değişen evinin hukuk mücadelesini veriyor.  Üst üste 2 kez incelenen evinin ağır hasardan hafif hasara dönüştürülmesine anlam veremediğini kaydeden Sarıbaş, “Bu yığma binaya ilk seferde ağır hasar verildi. 10 bin liramız, taşınma paramız ve evin DASK paraları yattı. Bizim canımızı zor kurtardığımız binaya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hafif hasara çevirmiş. Ben bu binanın içine nasıl gireyim? Kediyi dahi koyamam buraya. Devlet bunu nasıl kabul ediyor? Can güvenliğimiz yok içine kesinlikle giremem. Benim ailemden 17 kişi öldü. Köyümüzden 105 kişi öldü. Bizim ölmemizi mi bekliyorlar?” dedi. Binanın kolonsuz, yığma bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Sarıbaş şöyle devam etti: “Binanın hali bu, her taraftan ayrılmış, balkonlar ayrılmış. Balkonlar başımıza düşüyor, duvarlar cacık gibi olmuş. Depremde ben bu binanın içindeydim. Uyumadığım için hızlı bir sallantıyla dışarı kaçabildim. Binamız her yerden hasar aldı. Yan binadan dört parmak bizim bina arka tarafa geçmiş ve bu bina 4 katlı yığma. Buna hafif hasar verenler gelsinler binayı görsünler. Bu bina kolonsuz, yığma bina. Ben 3 tane yapı denetim mühendisi getirdim. Sarsıntıya gerek kalmadan bu bina üstünüze çöker, mezarın içinde oturmayın dediler. Ben boşuna taşınmadım. Görünen köy kılavuz istemez.” SARIBAŞ: KANIMIZ BU KADAR MI UCUZ? “Devlet az öldünüz, bu binaya girin ölün diyorsa, girip ölelim.” Diyerek Cumhurbaşkanı’na seslenen Sarıbaş, “Ben kediyi bile güvenip koymam buraya. Bu nasıl adalet, nasıl hukuk anlamıyorum. Ölelim mi? Devlete güveniyoruz böyle mi olması gerekiyor. Buna bir an önce el atsınlar. Böyle bir şey olamaz. Yüzlerce, binlerce ağır hasarı hafife çevirmişler. Bina zaten her taraftan ayrılmış, sallanıyor. Dört aydır çadırda kalıyorum.” İfadelerine yer verdi. Açıklamalarının devamında konuyla ilgili hukuk mücadelesi vereceğini söyleyen Sarıbaş, “Mahkemeyle uğraşırım. Çevre ve Şehircilik ’ten kim gelip hafife çevirdiyse, o bizim canımızı kurtaracak mı? Kanımızın bedelini ödeyecek mi? Kanımız bu kar mı ucuz? Devletimize bu kadar mı güvensiz olacağız? Kapısına girilmez diye şerit çekmişler, yine de burayı hasarsız yapmışlar.