Gelin Hasat Edelim, Satalım Kim Kazanıyor, Kim Kaybediyor?

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir’de yaptığı açıklamada; Türkiye’de son üç senedir tarımsal üretimin bittiğini belirtti. Pakdemirli, “Allah’a şükürler olsun, bugün itibarıyla çiftçimizin biz zarar ediyoruz, dediği bir ürün yoktur. Zaman zaman maliyetlerin arttığı dönemler olabilir. Bunlarla da ilgili tedbirleri alıyoruz, almaya devam edeceğiz” dedi. ANKA Haber Ajansı’na konuşan çiftçiler, Pakdemirli’nin sözlerine tepki gösterdi. Amasya Kızılcaköy’den çifti Ömer Sarı, şunları söyledi: “Sayın Tarım Bakanımız Pakdemirli, çiftçilerimizin para kazandığını, zarar etmediğini, kar ettiklerini dile getiriyor. Kendisini Amasya’da davet ediyorum. Gelsin burada, yerinde inceleme yapalım. Yerinde satış yapalım. Kendisi izlesin, biz toplayalım, satalım. Kim kazanıyor, kim kaybediyor; o zaman görelim. Şu gördüğünüz sera, domatesti. Domates güvesi, yedi bitirdi. Domatesin fidesi 5 lira ve üzeri. Şu anda da zaten domatesin fidesi 6 liraya, 7 liraya kadar yükselmek üzere. Dolar yükseldi. Bunlara bir dur diyen yok. Sayın Bakanım, burası domatesti, domatesten para kazanamadık. Eskiden bu seranın içinden 25 ton domates alırdık, 7-8 yıl önce. Şimdi ürünler yarıya düştü. Parayla domates yer olduk. Domatesin yerine marul diktik. İşçilik parası var, fide parası var. Bu marulun filesi var. Maliyeti 1 lira. Şu anda köyde 2.5 lira. 1 lira da maliyeti var, 1.5 liraya düştü. Bunu götüreceğiz, satacağız; komisyoncu bizden komisyonunu kesecek, artı KDV’sini kesecek. Yine bize bu maruldan bir tane yaprak kalacak. Çiftçi de o yaprakla zaten geçinemiyor. Gübre olmuş ateş pahası. İlaç olmuş ateş pahası. Sayın Tarım Bakanım, ben sizi Amasya’ya davet ediyorum. Gelin hep birlikte oturalım, hasat edelim, satalım; kim kazanıyor, kim kaybediyor o zaman çıkın televizyonda göğsünüzü gere gere konuşun.” “HAYAL KIRIKLIĞI İÇERİSİNDEYİZ” Edirne’de çiftçi Yalçın Yiğit ise şunları söyledi: “Ayçiçeği hasadına başladığımız bir sezonda daha yine çiftçiler olarak bizler hayal kırıklığı içerisindeyiz. Geçen yılki fiyatlara bakıldığında, bu yılki fiyatlar çiftçiyi memnun etmiş değil. Maliyetler artmış durumda. Fiyatlar maliyetler göz önüne alınarak belirlenmiyor. Geçen yıl, 5 TL olan fiyatlar; bu yıl ne yazık ki hala alıcı kooperatifler tarafından belirlenmemiş durumda. Biz üreticiler olarak biçtiğimiz ürünleri fiyatı belirsiz bir şekilde bu kooperatiflere teslim etmek durumda kalıyoruz. Geçen yılki maliyet girdileri ile bu yılki maliyet girdilerini karşılaştırdığımızda, gübre olsun, mazot olsun, diğer girdiler olsun; yüzde 100’e kadar artmış durumda. Ama ne yazık ki 5 TL’ye sattığımız ayçiçeği bu yıl özel sektörde yine 5 TL olarak bizden alınmakta. Bu şekilde devam ettiği sürece ne şeklide üretim yapacağımızı bilmiyoruz. Faiz yükü altında ezilen birçok çiftçi var. Bu ürünü çıkardığı zaman, gelir sağlayıp borçlarını ödeyebileceğini düşünen çiftçiler şu an hayal kırıklığı içerisinde; ne yaparım acaba diye düşünmekteler. Birtakım kooperatiflere, birtakım bankalara borçları olan çiftçiler çok zor durumda. Bu çiftçilere bir şekilde devletimizin yardım etmesi gerekiyor. Bizler maliyetlerden çok şikayetçiyiz. Her defasında bunu söylüyoruz” “BORÇLARIMIZ VAR, ÖDEYEMİYORUZ” Kayserili ayçiçeği üreticisi Mustafa İpek ise şunları söyledi: “Bugün ayçiçeği hasadımızı yapıyoruz. Verim düşük, kuraklıktan dolayı. Çiftçi ne yaparsa yapsın kar edemiyor. Perişan durumda. Bankalara, Tarım Kredi’ye borçlarımız var, ödeyemiyoruz. Sulama ücretleri çok pahalı. Bir dönüm sulamanın maliyeti 70 lira, gübreye yüzde 150 zam gelmiş. İlaç pahalı. Her şey pahalı. Bu işin içinden nasıl çıkacağız bilmiyoruz. İlgililer, çiftçilere yardımcı olsunlar. Böyle giderse, çiftçiler tarımdan çekilecekler, durum çok vahim.”