Gündem

DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: “Kalıcı barışın anahtarı Öcalan’ın elindedir”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’nda Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecinin kurucu muhatabı olduğunu belirtti ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için doğrudan diyalog çağrısı yaptı.

Abone Ol

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’nda Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecinin “kurucu muhatabı” olduğunu belirtirken, Meclis komisyonu ve toplumun Öcalan’la doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.

“1993’ten beri barışı ve muhatabını arıyor”

DEM Parti tarafından Bakırköy’deki İBB Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı başladı. İki gün sürecek toplantının açılışında, Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ın yanı sıra Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan tahliye edilen eski koğuş arkadaşı Veysi Aktaş ile Suriye’nin kuzeydoğusundaki fiili yönetimin Dış İlişkiler Dairesi Başkanı İlham Ehmed konuşma yaptı.

Bakırhan, Türkiye’de Kürt meselesinin yüz yılı aşan bir dışlanma politikası nedeniyle çözümsüz kaldığını savunarak “Kürtler bugün artık inkâr edilmiyor ancak haklarıyla cumhuriyete tam olarak dahil edilmiş değiller” dedi.

“Barış kapısının önemli anahtarlarından biri Öcalan’ın elinde”

Bakırhan, Abdullah Öcalan’ın düşünsel ve siyasal etkisinin çözüm sürecinde merkezi bir konumda olduğunu savundu:

“Tarih gösterdi ki dün ‘terörist’ denilenler bugün barış mimarlarına dönüşebiliyor. Öcalan hem düşünür hem eylem insanıdır. Çeyrek asırdır tecride rağmen fikir üretmeye devam ediyor. Açılan barış kapısının anahtarlarından biri onun elindedir.”

Öcalan’ın 1993’ten bu yana barış için muhatap aradığını söyleyen Bakırhan, Türkiye’nin ikinci yüzyılında demokratik dönüşümün ancak toplumsal katılım ve yerinden yönetimle mümkün olacağını ifade etti.

“Öcalan’la görüşmeler siyasetin üzerindeki korkuyu azalttı”

Bakırhan, devlet yetkilileri ile Meclis komisyonunun Öcalan’la yaptığı temasların siyasetin üzerindeki baskıyı azalttığını savundu:

“Diyalog kapısı açılınca gökyüzünün çökmediğini hep birlikte gördük. Halkın, siyasetçilerin, yazarların ve akademisyenlerin de Öcalan’la doğrudan görüşmesi gerekir. Onsuz kalıcı bir barışın en önemli temeli eksik kalır.”

Türkiye’nin tercih edeceği demokratik dönüşümle bölgesel krizleri aşabileceğini belirten Bakırhan, yeni dönemin “demokratik ulus ve demokratik cumhuriyet modeli” ile mümkün olacağını ifade etti.

“Kürtlerin özgürleşmesi Türkiye’nin demokratikleşmesidir”

Konuşmasında çözüm sürecinin uluslararası etkilerine de değinen Bakırhan, Türkiye’de yürütülen sürecin Ortadoğu’da barışa katkı sağlayacağını söyledi:

“Dört ülkeye yayılan, 50 milyonu aşan Kürtlerin sorunlarının çözümü hem Türkiye’ye hem de Orta Doğu’ya istikrar getirecektir.”

Konferans iki gün boyunca barış politikaları, demokratik çözüm yöntemleri ve bölgesel perspektifler çerçevesinde devam edecek.