Genel

Çizgi filmden etkilenerek balkondan atlayan çocuk, fizik tedaviyle desteksiz yürümeye başladı

Van'ın Gevaş ilçesinde 10 yıl önce izlediği çizgi filmin etkisiyle balkondan atlayarak beyin kanaması geçiren 14 yaşındaki Halit Duranlı, uygulanan fizik tedavi sayesinde yatağa bağımlı olmaktan kurtuldu.

Abone Ol

VAN (AA) - Bahçelievler Mahallesi'nde yaşayan Duranlı ailesinin en küçük çocuğu Halit, 4 yaşındayken Ramazan Bayramı'nın ikinci günü ablasıyla oyun oynadığı sırada, izlediği çizgi filmin etkisiyle kendini "süper kahraman" sanarak 2 katlı evin balkonundan atladı.

Ağır yaralı olarak ailesinin ve komşularının yardımıyla kaldırıldığı Van Eğitim Araştırma Hastanesinde yapılan kontrollerde beyin kanaması geçirdiği tespit edilen ve düşmeye bağlı felç (kuadripleji) yaşayan Duranlı, 3 ay yoğun bakımda tedavi gördü.

Hastaneden taburcu edildikten sonra bir süre yatağa bağımlı kalan Duranlı, ailesinin yardımı ve duvarlara tutunarak yürüyebildi.

Daha sonra doktorların yönlendirmesiyle fizik tedaviye başlayan Duranlı, aldığı destekler ve azmiyle, yakınlarının desteği olmadan yürümeye başladı.

İzlediği çizgi filmin etkisinde kalarak yaptığı hareketin hayatını değiştirdiğini belirten Halit Duranlı, akranlarını bu konuda dikkatli olmaları için uyardı.

"Çizgi film izliyorum ama artık etkisinde kalmıyorum"

Okula da yalnız gitmeye başlayan Duranlı, AA muhabirine, desteksiz yürümeye başladığı için mutlu olduğunu söyledi.

Ablasıyla bayramda şeker topladıktan sonra eve geldiğini belirten Duranlı, "Eve geldik, televizyonun karşısına geçtik. Ablam bir çizgi film açtı. Bitinceye kadar izledik. Daha sonra balkona çıktık ve ablamın gözlüğü yere düştü. Ben de kendimi süper kahraman sandım ve kendimi balkondan attım." dedi.

Hastaneye kaldırıldığını ve uzun süre tedavi gördüğünü anlatan Duranlı, "Üç ay yoğun bakımda kaldım. Eve getirildiğim zaman yataktan kalkamıyordum. Ailem beni fizik tedaviye götürdü. Sezgin hocam (Fizyoterapist Sezgin Onat) ile tanıştım. Onunla birlikte yaptığımız aktiviteler sayesinde önce sırt üstü yatmaktan kurtuldum, sonra oturmaya başladım. Zamanla yürümeye de başladım. Şimdi destek almadan yürüyebiliyorum." diye konuştu.

Çizgi film izlemeye devam ettiğini belirten Duranlı, "O zamanlar çocuktum, etkisinde kalmıştım ama şimdi kalmıyorum. Çizgi filmler eğlenceli olabilir ama eğer etkisinde kalırsak, başımıza kötü şeyler gelebilir. En büyük hayalim futbolcu olmak." dedi.

"O günleri düşününce kötü oluyorum"

Anne Hayriye Duranlı ise balkondan düştükten sonra yatağa bağımlı kalan oğlunun 10 yıllık fizik tedavinin ardından desteksiz yürümeye başladığını dile getirdi.

Oğlunu yatağa bağımlı kaldığı sürede kucağında taşıdığını anlatan anne Duranlı, "Boğazında ve ciğerlerinde hortum vardı. Çok zor durumdaydı ama yürümeyi başardı. Fizik tedavi gördü. Çok şükür, şimdi kendi yürüyebiliyor. Eskiden çok çizgi film izliyordu. O gün ablasıyla balkonda oyun oynuyorlardı. Demek ki çizgi filmin etkisinde kalmış ve kendini balkondan atmış. Ben odadaydım. Kızım gelip 'Anne, Halit' dedi. Hemen koştum. Hiçbir şey düşünmeden kucağıma aldım, hastaneye koşmaya başladım. Allah razı olsun komşularımdan, onlar da bana yardım etti, hemen hastaneye yetiştirdiler." ifadelerini kullandı.

Çok zor günler geçirdiklerini belirten Duranlı, "Oğlum 3 ay boyunca yoğun bakımda kaldı. Fizik tedaviye geldiğimiz zamanlar onu yürütmeye ve oturtmaya çalışıyordum. Çok zayıftı. Kolları ve bacakları vücuduna yapışmış gibiydi. Anlatırken bile tüylerim diken diken oluyor. O günleri düşününce çok kötü oluyorum. Şimdi çok şükür iyi. Ne istiyorsa onu yapsın istiyorum. Koşsun, oynasın." şeklinde konuştu.

"Aileyle yoğun bir fizyoterapi süreci yürüttük"

Fizyoterapist Sezgin Onat da Duranlı'nın yoğun bakım sürecinden sonra ailenin kendilerine başvurduğunu dile getirdi.

Onat, şunları kaydetti:

"Halit'i fizyoterapiye aldığımız dönemde sırt üstü yatmaya bağımlıydı. Vücudun tüm uzuvlarının etkilendiği bir felç durumu vardı. Geçirdiği nörolojik travma çok ağır olduğu için başlangıçta oldukça zorlandık. Aileyle yoğun bir fizyoterapi süreci yürüttük. Nihayetinde Halit yürüyebiliyor. Bu tarz ağır nörolojik vakalarda beyin ciddi hasar aldığı için nöron dediğimiz hücrelerin iyileşme potansiyeli çok kısıtlı hatta yok denecek kadar azdır. Bu yüzden mevcut nörolojik kapasitesini maksimum seviyeye çıkarmaya çalıştık. Bu da bize bir şans tanıdı ve Halit şanslı bir hastaydı. Bu vesileyle tekrar yürüyebilir hale geldi. Biz de çok mutlu olduk."


Muhabir: Nevzat Umut Uzel,Bahar Tanrıtanır