Cumhurbaşkanlığı kararıyla grevleri yasaklanan Eskişehir’deki Türkiye Maden İş Sendikası'na üye Kırka ETİ Maden emekçilerini ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, "İşçinin güvenliğine gelince milli güvenlik yok ama alacağı maaşa gelince milli güvenlik var. Biz bunu kabul etmiyoruz. İşçinin alın terine, üç kuruşuna el koymak için milli güvenlik gerekçesi denmesini kabul etmiyoruz. Bir an önce işçinin gerçek anlamda refah düzeyine çıkabileceği artışın alınması lazım. Bu bir lütuf değil. Tam tersine alın terinin karşılığı ve yıllardır da gecikmiş olan karşılığı" dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, grev kararı alan ve Cumhurbaşkanlığı kararıyla grevleri yasaklanan Eskişehir’deki Türkiye Maden İş Sendikası Kırka ve Havalisi Şubesi Başkanı Seydi Demir ve Kırka ETİ Maden emekçilerini ziyaret etti.
Maden çalışanlarının aylardır yaşadığı mağduriyet hakkında bilgi almak ziyaret ettiğini belirten CHP'li Çakırözer, "Biliyorsunuz Türkiye'de ilk grev kararını Maden İş Sendikası'nın üç şubesi aldı. Çünkü 2025'in sekizinci ayına giriyoruz hala 2024'ün maaşıyla geçinmeye çalışıyorlar. Türk İş'in Maden İş'in teklifleri maalesef bugüne kadar hep duymazdan gelindi. Şu anda bir görüşme aşamasında biz umut ediyoruz ki bu görüşmelerden emekçinin gönlünün razı olacağı, gerçekten refahını arttıracak bir sonuç çıksın" dedi.
"Milli zenginliğimiz artıyorsa bu zenginlikten işçi de payını hakkıyla almalıdır"
İktidarın 22 kez grev ertelediğine dikkat çeken Çakırözer, şunları kaydetti:
"Bu grevin önemli bölümü bu madende çalışan maden işçilerinin grevidir. Madenler bizim için kıymetlidir, milli zenginliktir ama onu çıkaran, onu üreten emekçi de bizim başımızın tacıdır. Grev erteleme kararı milli güvenlikmiş. Emekçinin üç kuruş alacağı refahını düzelteceği hakkı olan, alın terinin karşılığı olan isteğine, talebine, milli güvenlik nedeniyle set vurulması kabul edilemez. Bunun yani şurada biz Kırka'dayız. Bunun milli güvenlikle falan alakası yok. Hala üretim yapıyorlar. Buna milli güvenlik demenin; işçinin alın terini, onun karşılığını milli güvenlik gerekçesiyle yok saymayı doğru bulmuyoruz. Buradan çağrımız, temennimiz arkadaşlarımızın hakkı olan maaşların mutlaka en kısa sürede onlara sunulmasıdır. Bu bir lütüf da değildir. Onlar sayesinde milli zenginliğimiz artıyor. Milli zenginliğimiz artıyorsa bu zenginlikten işçi de payını hakkıyla almalıdır."
İşçiler 2024 yılı maaşlarıyla geçiniyor
Türkiye Maden İş Sendikası Kırka ve Havalisi Şubesi Başkanı Seydi Demir, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin hala devam ettiğini belirterek "Sekizinci aya geldik. Şu ana kadar herhangi bir sonuç alınmadı. Sürecimiz devam ediyor. Tabii ki arkadaşlarımız şu anda ekonomik sıkıntılar yüzünden 2024 maaşlarıyla hala geçiniyor. Çok zor durumdayız. Bir an önce KÇP'nin imzalanmasını talep ediyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz" dedi.
"Tek oranın maaşıyla geçinmenin imkanı yok"
13 yıldır Kırka ETİ Maden Bor İşletmeleri açık ocak bölümünde çalışan Birkan Şen, "Geçen aldığımız maaş mesela çok düşüktü. Temmuzun 17'sinde 38 bin lira maaş aldık. Ben çok ek iş yapıyorum. Öyle geçiniyorum. Yoksa tek oranın maaşıyla geçinmenin imkanı yok. Çok da zor şartlarda çalışıyoruz. Aslında orada çalışanlar bilir. 120 derece sıcaklıkta çalışıyoruz" diye konuştu.
"İşçinin güvenliğine gelince milli güvenlik yok ama alacağı maaşa gelince milli güvenlik var"
Şen'in sözlerinin ardından CHP'li Çakırözer de "İşçinin güvenliğine gelince milli güvenlik yok ama alacağı maaşa gelince milli güvenlik var. Biz bunu kabul etmiyoruz. İşçinin alın terine işte üç kuruşuna el koymak için milli güvenlik gerekçesi denmesini bunu kabul etmiyoruz. Bir an önce işçinin gerçek anlamda refah düzeyine çıkabileceği artışın alınması lazım. Bu bir lütuf değil. Tam tersine alın terimin karşılığı ve yıllardır da gecikmiş olan karşılığı" dedi.
"Aman Maliye Bakanı kızmasın diye o işçinin rızkını çalıyorlar"
14 yıldır Kırka ETİ Maden Bor İşletmeleri kırma eleme bölümünde çalışan Uygar Ünlüce de yaşadıkları süreci şöyle anlattı:
"Bizim şu anki mevcut durumda resmiyete kavuşması 1 Ağustos'ta başlayacak şekilde greve çıkılacaktı. Grev çadırımız kuruluydu. Düzenimizde vardı ama dün akşam yapılan Cumhurbaşkanı'nın kararnamesiyle milli güvenlik sorunundan dolayı böyle bir karar alındı. İki ay erteleme yapıldı ve biz greve çıkamadık. Sözleşmemiz de bitmedi. Greve de çıkamıyoruz. Beklemedeyiz. Sekiz ay kadar bir süreç geçti. 2024 maaşları hala yatıyor. 8. ayda biz 2024 maaşıyla 38 lira net elimize geçiyor. Bunun içerisinde üretim primi, sosyal yardımlarda var. Üretim primini sosyal yardımlarda çıkarttığınız zaman hemen hemen asgari ücreti denk gelen bir kamu işçisinin aldığı bir maaş var. Greve çıkamıyoruz, hakkımızı arayamıyoruz. Arkadaşımızın dediği gibi sadece elimize geçen bir parayla geçirme durumumuz yok. Ek çalışmamız oluyor. Ek çalışmamız olduğu zaman yoruluyoruz. Çalıştığımız yer bizim madenin çalışma şekli ağır ve tehlikeli işler. Orada çalışan arkadaşlarımız devamlı iş kazası geçiriyorlar ve bu işçinin üç kuruşunun hesabı yapılıyor. Aman fazla olmasın aman Maliye Bakanı kızmasın diye o işçinin rızkını çalıyorlar. Şu anki Çalışma Bakanı'nın verdiği bir zam oranı vardı. O da bizim istediğimiz bir talep değildi ama onu da kabul etme durumu vardı. O oldu. Çalışma Bakanı'nın sunduğu şey sonrasında değişerek grev kararı alındı. Hazine Bakanı ben bunu veremem diye bir açıklama yapmadı ama ben bunu veremem dedi. Onu veremeyince biz de grev kararı aldık."