Çalışma Bakanı Bilgin'den Randevu İstediklerini Belirten Balık: Derdimizi Anlatalım İstedik, Bakan Bizden Korktu

Kamu Sendikaları ve Konfederasyonları Platformları, bugün Ankara Anıtpark’ta bir miting düzenledi. Mitingde 8 konfederasyon ve 50’ye yakın sendika ve temsilcileri yer aldı. Memurlar, 6. Dönem Toplu Sözleşme'de taleplerinin karşılanmamasına ve sözleşme ikramiyesinden faydalanabilmek için getirilen yüzde 1 örgütlenme barajına tepki gösterdi. Memurlar, 6. Dönem Toplu Sözleşme’de taleplerinin karşılanmadığını belirterek hükümete, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e ve sözleşmeye yetkili sendika olarak imza atan Memur-Sen’e tepki gösterdi. Sözleşme ikramiyesi için getirilen yüzde 1 örgütlenme barajına ilişkin ise “Kamu-Sen memnun görünmekte, KESK sessiz kalmaktadır” açıklaması yapıldı. Mitingde, Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın işaret edilerek bir mizansen yapıldı. Malum-Sen yazılı yelek giyen “3,5 Ali” lakaplı kişinin halatlarla şehit, gazi ve yurt sendikalarını temsil eden kişileri elleri bağlanmış halatlarla sürüklediği görüldü. Memurlar, Malum-Sen’i yuhaladı. Mizansende Malum-Sen sözcüsü, “Yuhalamalarınız bir kulağımdan girer ötekinden çıkar. Bana üye olan memurun bile sözünü dinlemiyorum. Bu meydanda kimse beni susturamaz. Yetki bende söz bende” dedi. “ÇALIŞMA BAKANI BİLGİN BİZE RANDEVU VERMEDİ” Kamu Sendikaları ve Konfederasyonları Platformları Sözcüsü Mehmet Balık’ın, miting öncesinde siyasi partilerden ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin’den randevu istedikleri belirterek şöyle konuştu: “Bu eylem öncesinde tüm siyasi partilerden randevu istedik, hepsinden randevu istedik ama bazıları bize randevu vermedi. Bilerek vermedi, çünkü iktidardan ve ortağından randevu istedik ama bize randevu verse biz acı gerçekleri söyleyeceğiz. Bakan’dan haftada bir randevu istedik. Bakan, konfederasyonlarına ve sendikalarına randevu vermekten aciz. Yani karşısında muhatap bulamayan 2 milyonun üzerinde kamu çalışanı var. Biz 2 milyon kamu çalışanı adına randevu istedik. Maalesef 900 bin sendikasız, diğer sendika ve konfederasyonlar irili ufaklı toplandığında 2 milyon kamu çalışanı ediyor. Derdimizi anlatalım istedik, ama Bakan bizden korktu. Birileri de bizden korksun, korkmaya devam etsin.” "İNSANCA YAŞAM HAKKI TALEP EDİYORUZ" Eğitim-İş üyesi bir kamu çalışanı, “İnsanca yaşam hakkı talep ediyoruz. Verildiği söylenen 3600 ek göstergemizi istiyoruz. Kamu çalışanları toplumun tüm kesimlerinden farklı bir hayat sürmüyorlar zaten” dedi. "KAMU EMEKÇİLERİNİN ÖRGÜTLENME SÜRECİNE EN BÜYÜK DARBEDİR" Birleşik Kamu İş Örgütlenme Uzmanı Hasan Kütük ise yüzde 1 barajına ilişkin, “Sözleşme sürecinde ortaya çıkan sonuçlar, bu ülkede kamu emekçilerinin örgütlenme sürecine vurulabilecek en büyük darbedir, onu kaldırmaya dönük bir adımdır” diye konuştu. "SÖZLEŞMELİ PERSONEL KADROYA GEÇİRİLMELİ" Kamu Süresiz Sözleşmeli Memurlar Derneği Başkanı Adem Atacan, sözleşmeli personellerin sorunlarına ilişkin, “Sözleşmeli personelin 3+1 sistemine dahil edilmesi ya da direkt kadroya geçirilmesini talep ediyoruz” dedi. "BİZ BU DEVLETİN ÖZ EVLATLARIYIZ" Yurt-Sen Kırşehir Temsilcisi Bayram Koç ise “Biz çocuk koruma kanunlarıyla devletimizin bünyesinde yetişmiş, bu devletin öz evlatlarıyız ama maalesef bize bugün birileri üvey evlat muamelesi yapmaya çalışıyor. Bu tarz sözleşmelerle bizleri geri adım attırarak kendi iradelerinin mensubu olmaya dahil edeceklerini sanıyorlar. Biz, irademizi hiçbir zümreye ipotek olarak vermeyeceğiz” dedi.