‘Belediye Başkanı Hakkında Soruşturma İzni Verilmelidir’

Malatya Söz Gazetesi Youtube kanalında yayınlanan ‘Bir konu bir söyleşi’ programına katılan Kiraz, gündeme ilişkin konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Kiraz, Yeşilyurt Belediyesi’nin "Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek" başlığı ile hazırladığı projeye dahil edilerek Almanya'ya gönderilen 90 kişinin Türkiye'ye dönmemesine ilişkin, “Belediye meclis üyelerimiz bu olayı ortaya çıkarttılar. Önce Türkiye sonra dünya kamuoyuna geldi. Sadece Yeşilyurt Belediyesi değil başka belediyelerinde olduğu görüldü. İşin aslı Yeşilyurt Belediyesi üzerinden şekillendi” dedi. “HER NE HİKMETSE BELEDİYE BAŞKANI HAKKINDA SORUŞTURMAYA İZİN VERİLMİYOR” ‘Gri pasaport skandalını’ ilk defa CHP’li meclis üyelerinin ortaya çıkardığını dile getiren Kiraz, şunları söyledi: “Bu konu ilk defa Yeşilyurt Belediyesi’nde ortaya çıktı. Bu skandalın aktörü mevcut belediye başkanıdır. Her konuda bir sorun olduğunda birinci muhatap belediye başkanıdır. Belediye başkanı hakkında işlem yapılır. Ama burada her ne hikmetse belediye başkanının soruşturulmasına izin verilmiyor. Mahkeme, ‘belediye başkanı soruşturulamaz’ diyor. Belediyenin başında bu adam var. Bu kişilerin yurt dışına gitmesi için bir protokol yapılmışsa, meclisten geçirilmişse en başta sorumluluk belediye başkanınındır. Belediye başkanı hakkında soruşturma izni verilmelidir, belki suçsuzda çıkabilir. Ben, Yeşilyurt Belediye Başkanı’nın yerinde olsam hakikaten kendimi suçsuz hissediyorsam, soruşturmaya engel olacağıma, “Açın, beni soruşturun, bende kendimi aklayayım. Bana da yazık” derim. Üzerinde bir sürü iddia var, soruşturma açılmıyor, dolayısıyla kendisini aklama şansıda olmuyor. Kendini aklamak için bir adımda atmıyor.” “HERKES KADERİNE TERK EDİLDİ” Soruşturma açılmaması için her şeyin yapıldığını iddia eden Kiraz, “Bu doğru bir anlayış değil. Bir tutuklama oldu, dava açıldı. Konuyla ilgili bir belediye başkan yardımcısı, Nüfus İl Müdürü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü görevden alındı. Konuyla ilgili kim varsa görevden alındı, soruşturuluyor. Asıl işin başındaki kişiyle ilgili ne soruşturma ne de görevden alma var, belediye başkanlığına devam ediyor. Böyle bir anlayış olmaz. Böyle bir anlayışla ülke yönetilmez. Yeşilyurt bölgesindeki insanlar nasıl belediyeye güvenecekler. Bu noktada bir soruşturma izninin verilmesi gerekiyor. Soruşturma sonuçlanıncaya kadar belediye başkanı açığa alınır ve sağlıklı yürür. Hiçbirisi yapılmadı. Para verildiği iddiaları var. Mahkeme ifadelerine baktığımızda belediye başkanı ile görüştükleri iddiaları var. Temel bakış açımız; Yeşilyurt Belediyesi’nin böyle bir yolsuzluğa yol açmış olması ve birinci sorumlu belediye başkanıdır. Birinin tutuklanması bizim için gir şey ifade etmiyor. Belediyenin imkânlarıyla, gri pasaportla belediyenin tüm imkânlarını bu adamların yurt dışına kaçması için seferber etmişsin, elbette ki burada birileri faydalanacak. Bizim gidenlerle, aracı olanla işimiz yok, tek işimiz Yeşilyurt Belediyesi’nin bu organizasyonu nasıl, niye ve ne karşılığı oluşturulduğudur” ifadelerini kullandı. Kiraz, Malatya’da bu sene ciddi bir zirai donun yaşandığını anımsatarak, “Malatya’da birçok yerde tespit yaptık. Birçok bahçede bir tek kayısı yoktu. Afetler yaşadığımız yerlerde tespitlerin yapılıp, Malatya’ya destek verilmesi çağrısını yaptık. Önce yatışırdılar, milletvekilleri çıktı ‘tespitler yapılıyor, değerlendireceğiz’ dediler ama kimse tek bir kuruş alamadılar. Vatandaş TARSİM’e de gidip sigorta yaptıramıyor. Vatandaşta para yok, ne ile sigorta yaptıracak? Çiftçi, kaderine terk ediyor. TARSİM sigortası olmayan hiçbir vatandaş bir kuruş destek alamadı. Çiftçilerin milyonlarca zararı var ama karşılanmadı. Çiftçi tekrar kayısıya bakıp, masraf yapmak zorunda ama bir desek verilmeden yapılıyor. Kayısı için bir devlet politikası oluşturulmalı, birincisi alan bazlı destek. İkincisi taban fiyat açıklanacak. Çiftçi ürettiğinde kaça satacağını bilecek. İki yıldır “Toprak Mahsulleri Ofisi alım yapacak” diyorlar. Ne zaman alacak? İki yıldır TMO fiyat açıklamıyor. Fiyatı şu anda açıklamanın da bir faydası yok. Haziran’ın ortalarında kayısı hasadı başlıyor. İşçiler var onların ücretleri ödenecek, verilecek ücretler açıklanıyor. İşçiye verilecek ücreti açıklıyorsun, ı zaman kayısının taban fiyatını da açıkla. Çiftçi ürünü daldan indiriyor. İşçi parası geliyor, kim gelirse hemen satıyor, hiçbir fiyat ya da kriter yok. Kim kaç lira verirse veriyor çünkü adam işçi parasını vermek, yeniden masraf yapmak zorunda. Bu giderleri karşılamak için kim gelirse hemen kayısısını satıyor. Üreticinin temel sorunu bu, onun için temel bir kayısı politikasına ihtiyaç var. Kayısıyı çay, fındık, üzüm ve pamuk gibi stratejik bir ürün olarak görüp, temel fiyat açıklanmalıdır. Diğer ürünlere alan bazlı destek veriliyor, Malatya’nın kayısısına gelince destek yok. Kayısı donuyor, destek yok. Her ürüne olduğu gibi kayısıya da destek verilmesi gerekiyor. Bir üçüncüsü TARSİM düzenlemesi gerekiyor. Orada da bir haksızlık var, bunun ortadan kaldırılması gerekiyor. Her yıl aynı sorun ve her yıl biz bunları konuşuyoruz. Herkes mutsuz. Kayısı üreticisini tüccarı, tüccarı sanayiciye, sanayiciyi ihracatçıya teslim etmişsin. Herkes kendi kaderine terk edilmiş” diye konuştu. “SULAMA BİRLİKLERİ KAFALARINA GÖRE ZAM YAPIYOR” Sulama birliğiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Kiraz, şunları söyledi: “Sulama birliklerinin büyük bölümü problemli. Önceden sulama birliği başkanını üyeler seçiyordu. Birliklere bile kayyum atandı. Seçilenleri görevden alıp, müdür atadılar. Kayyumu yetkililer atadı, dolayısıyla kayyumda yetkililere çalışıyor. O nedenle kafasına göre zam yapıyor. ‘Daha fazla para kazanacağım’ diye durmadan fiyatlarını 2-3 katına çıkarıyor. Yazık değil mi? Çiftçiyi mağdur etmek için uğraşıyorlar. Bu dönem her yerde çiftçi eylem yaptı. Yüzde yüz haklılar. Kapalı sulama sistemi yok, dolayısıyla suyun büyük bir bölümü kaybolup gidiyor. Açık alanda o suyun doğal yollardan kaybolma ihtimalide çok yüksek, o nedenle Malatya’da bütün bölgelerde kapalı sulama sisteme geçmek gerekiyor. Bu hem daha verimli, daha ucuz ve daha avantajlı. Üretimin daha modern bir sistemle yapılması gerekiyor. Sulama birliklerinin baştan aşağıya elden geçirilmesi gerekiyor. Çiftçi ve esnafın borçları da var. Bu çiftçi için büyük bir yük. Biz, “borcunuz varsa ödemeyin” diyoruz. Göreve geldiğimizde bu borçların faizlerini sileceğiz. Çiftçi ve esnaf borçlarını ödeyemez durumda.”