AYM Ethem Sarısülük’ün Yaşam Hakkının İhlal Edilmediğine Hükmetti, 6 Üye Şerh Koydu

Gündem (Anka) - Anka Haber Ajansı | 04.03.2022 - 11:39, Güncelleme: 04.03.2022 - 11:39 2793+ kez okundu.
 

AYM Ethem Sarısülük’ün Yaşam Hakkının İhlal Edilmediğine Hükmetti, 6 Üye Şerh Koydu

Anayasa Mahkemesi (AYM), 1 Haziran 2013 tarihinde, ‘Gezi protestoları’ sırasında polis memuru Ahmet Şahbaz tarafından vurularak yaşamını yitiren Ethem Sarısülük için yapılan başvuruda, oyçokluğuyla 'yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edilmediğine' hükmetti. Karara şerh koyan AYM üyeleri, karşı oy gerekçelerinde, Şahbaz'a yargılama sürecinde verilen 15 bin liralık para cezasının yaşam hakkının korunması açısından caydırıcılıktan uzak olduğuna ve yargılamayla ilgili bazı hususların mahkemenin tarafsızlığı konusunda tereddüt yarattığına dikkat çekti.

Ethem Sarısülük, 1 Haziran 2013’te Ankara’daki Kızılay Meydanı’nda yapılan Gezi Parkı eylemleri sırasında polis memuru Ahmet Şahbaz’ın yakın mesafeden kafasına ateş etmesi sonucu yaşamını yitirmişti. AYM Genel Kurulu, Ethem Sarısülük’ün öldürülmesiyle ilgili 15 bin 200 TL’lik ceza ile sonuçlanan yargı sürecine ilişkin 13 Mayıs 2019’da yapılan başvuruyu karara bağladı. AYM oyçokluğu ile ‘yaşam hakkının usul boyutuyla ihlal edilmediğine’ hükmederken karara AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın da aralarında yer aldığı 6 üye şerh koydu. “MAHKEMENİN TARAFSIZLIĞI KONUSUNDA TEREDDÜTLERE NEDEN OLMUŞTUR” Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, karşı oy gerekçesinde şu tespitlere yer verdi: “Yargılama yerinin değiştirilmesi ve buna ilişkin ikna edici gerekçelerin ortaya konulamaması, bir bütün olarak mahkemenin tarafsızlığı konusunda tereddütlere neden olmuştur. “BU DERECE AĞIR BİR SONUCUN ALT SINIRA YAKIN BİR ADLİ PARA CEZASIYLA TECZİYESİ CEZASIZLIK DURUMU ORTAYA ÇIKARIR” Yaşam hakkının söz konusu olduğu bir yargılamanın sonunda hükmedilen bir ‘adli para cezasının’ meydana gelen netice ile orantılı olduğunu söylemek mümkün değildir. Zira meydana gelen netice, bir kişinin yaşamının sona ermesidir. Bu derece ağır bir sonucun alt sınıra yakın bir adli para cezasıyla tecziyesi, cezasızlık durumu ortaya çıkarır. “ALTI YILA YAKLAŞAN YARGILAMA SÜRESİNİN MAKUL OLDUĞU SÖYLENEMEZ” Tek sanıklı ve karmaşık olmayan bir davanın olduğu, olaya ilişkin görüntülerin ve diğer delillerin de toplandığı, üstelik soruşturma evresinin bir buçuk ayda tamamlandığı dikkate alındığında, altı yıla yaklaşan yargılama süresinin makul olduğu söylenemez. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğini düşündüğümden, çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.” “CEZA MİKTARI YAŞAM HAKKININ KORUNMASI BAKIMINDAN GEREKLİ OLAN CAYDIRICILIK KRİTERİNİ KARŞILAMAKTAN UZAK” AYM Başkan Vekili Hasan Tahsin Gökcan ise karşı oy gerekçesinde 15 bin TL’lik cezaya vurgu yaparak şunları belirtti: “Bu olayda mahkeme hükmettiği hapis cezasını paraya çevirmeyi tercih ettiği gibi, paraya çevirirken de 15 bin TL'den 76 bin TL'ye kadar geniş bir aralıkta tercihte bulunarak cezaya hükmedebilecek iken alt sınırdan para cezası vermeyi uygun görmüştür. Hükmedilen para cezasının, hüküm tarihi itibarıyla anılan meslekteki en düşük memur maaşıyla kıyaslandığında yaklaşık üç aylık ücrete bedel olduğu söylenebilir. Mahkememizin çeşitli kararlarında da ifade edildiği üzere; yaşam hakkının korunması için öngörülecek cezanın, failin eylemiyle yüzleşerek hukuk düzenine karşı hesap vermesini sağlayacak bir etkililiğe sahip olması ve benzer olaylar bakımından gerek fail gerekse başkaları üzerinde caydırıcılık kapasitesinin bulunması gerekmektedir. Öte yandan caydırıcılık kapasitesinin tayininde bir ceza olmayıp, koruma tedbiri olan tutuklu kalınan sürelerin gözetilmesi de mümkün olmayacaktır. Bu durum infazla ilgilidir. Sonuç olarak mahkemece hükmedilen ceza miktarı, yaşam hakkının korunması bakımından gerekli olan caydırıcılık kriterini karşılamaktan uzak olduğu gibi temyiz denetiminde de bu eksiklik giderilemediğinden yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiği görüşündeyim.”
Anayasa Mahkemesi (AYM), 1 Haziran 2013 tarihinde, ‘Gezi protestoları’ sırasında polis memuru Ahmet Şahbaz tarafından vurularak yaşamını yitiren Ethem Sarısülük için yapılan başvuruda, oyçokluğuyla 'yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edilmediğine' hükmetti. Karara şerh koyan AYM üyeleri, karşı oy gerekçelerinde, Şahbaz'a yargılama sürecinde verilen 15 bin liralık para cezasının yaşam hakkının korunması açısından caydırıcılıktan uzak olduğuna ve yargılamayla ilgili bazı hususların mahkemenin tarafsızlığı konusunda tereddüt yarattığına dikkat çekti.

Ethem Sarısülük, 1 Haziran 2013’te Ankara’daki Kızılay Meydanı’nda yapılan Gezi Parkı eylemleri sırasında polis memuru Ahmet Şahbaz’ın yakın mesafeden kafasına ateş etmesi sonucu yaşamını yitirmişti. AYM Genel Kurulu, Ethem Sarısülük’ün öldürülmesiyle ilgili 15 bin 200 TL’lik ceza ile sonuçlanan yargı sürecine ilişkin 13 Mayıs 2019’da yapılan başvuruyu karara bağladı.

AYM oyçokluğu ile ‘yaşam hakkının usul boyutuyla ihlal edilmediğine’ hükmederken karara AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın da aralarında yer aldığı 6 üye şerh koydu.

“MAHKEMENİN TARAFSIZLIĞI KONUSUNDA TEREDDÜTLERE NEDEN OLMUŞTUR”

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, karşı oy gerekçesinde şu tespitlere yer verdi:

“Yargılama yerinin değiştirilmesi ve buna ilişkin ikna edici gerekçelerin ortaya konulamaması, bir bütün olarak mahkemenin tarafsızlığı konusunda tereddütlere neden olmuştur.

“BU DERECE AĞIR BİR SONUCUN ALT SINIRA YAKIN BİR ADLİ PARA CEZASIYLA TECZİYESİ CEZASIZLIK DURUMU ORTAYA ÇIKARIR”

Yaşam hakkının söz konusu olduğu bir yargılamanın sonunda hükmedilen bir ‘adli para cezasının’ meydana gelen netice ile orantılı olduğunu söylemek mümkün değildir. Zira meydana gelen netice, bir kişinin yaşamının sona ermesidir. Bu derece ağır bir sonucun alt sınıra yakın bir adli para cezasıyla tecziyesi, cezasızlık durumu ortaya çıkarır.

“ALTI YILA YAKLAŞAN YARGILAMA SÜRESİNİN MAKUL OLDUĞU SÖYLENEMEZ”

Tek sanıklı ve karmaşık olmayan bir davanın olduğu, olaya ilişkin görüntülerin ve diğer delillerin de toplandığı, üstelik soruşturma evresinin bir buçuk ayda tamamlandığı dikkate alındığında, altı yıla yaklaşan yargılama süresinin makul olduğu söylenemez.

Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğini düşündüğümden, çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.”

“CEZA MİKTARI YAŞAM HAKKININ KORUNMASI BAKIMINDAN GEREKLİ OLAN CAYDIRICILIK KRİTERİNİ KARŞILAMAKTAN UZAK”

AYM Başkan Vekili Hasan Tahsin Gökcan ise karşı oy gerekçesinde 15 bin TL’lik cezaya vurgu yaparak şunları belirtti:

“Bu olayda mahkeme hükmettiği hapis cezasını paraya çevirmeyi tercih ettiği gibi, paraya çevirirken de 15 bin TL'den 76 bin TL'ye kadar geniş bir aralıkta tercihte bulunarak cezaya hükmedebilecek iken alt sınırdan para cezası vermeyi uygun görmüştür. Hükmedilen para cezasının, hüküm tarihi itibarıyla anılan meslekteki en düşük memur maaşıyla kıyaslandığında yaklaşık üç aylık ücrete bedel olduğu söylenebilir.

Mahkememizin çeşitli kararlarında da ifade edildiği üzere; yaşam hakkının korunması için öngörülecek cezanın, failin eylemiyle yüzleşerek hukuk düzenine karşı hesap vermesini sağlayacak bir etkililiğe sahip olması ve benzer olaylar bakımından gerek fail gerekse başkaları üzerinde caydırıcılık kapasitesinin bulunması gerekmektedir. Öte yandan caydırıcılık kapasitesinin tayininde bir ceza olmayıp, koruma tedbiri olan tutuklu kalınan sürelerin gözetilmesi de mümkün olmayacaktır. Bu durum infazla ilgilidir. Sonuç olarak mahkemece hükmedilen ceza miktarı, yaşam hakkının korunması bakımından gerekli olan caydırıcılık kriterini karşılamaktan uzak olduğu gibi temyiz denetiminde de bu eksiklik giderilemediğinden yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiği görüşündeyim.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri