Aile Sağlığı Çalışanlarından Ortak Açıklama: Birinci Basamak Hizmetlerinin Faturası Aile Hekimlerinin Altından Kalkamayacağı Hale Geldi

Gündem (Anka) - Anka Haber Ajansı | 29.12.2021 - 15:44, Güncelleme: 29.12.2021 - 15:44 2054+ kez okundu.
 

Aile Sağlığı Çalışanlarından Ortak Açıklama: Birinci Basamak Hizmetlerinin Faturası Aile Hekimlerinin Altından Kalkamayacağı Hale Geldi

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) 2. Başkanı Dr. Tolga İpek, "Aile sağlığı merkezlerinin tüm masrafları aile hekimlerinin sırtına yüklenmiştir. Son günlerdeki fiyat artışlarına rağmen carilerle ilgili hiçbir açıklama yapılmamış, birinci basamak hizmetlerinin faturası aile hekimlerinin altından kalkamayacağı hale gelmiştir" açıklamasını yaptı.

Aile sağlığı çalışanlarının ekonomik ve özlük hakları, bugün AHEF’in öncülüğünde düzenlenen basın toplantısında gündeme geldi. Toplantıya; Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF) Genel Başkanı Pervin Çeltiklioğlu, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS) Genel Başkanı Can Kirişçi, Genel Sağlık - İş Genel Sekreteri Gazi Çeliker, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kol Sekreteri Sibel Uyan katıldı. AHEF 2. Başkanı İpek'in okuduğu açıklama şöyle: "BU CEZA YÖNETMELİĞİ İPTAL EDİLENE KADAR MÜCADELEMİZ ARTARAK DEVAM EDECEKTİR" "Ceza yönetmeliği iptal edilene ve geçinebileceğimiz bir ücret alana kadar durmayacağımızı, susmayacağımızı, vazgeçmeyeceğimizi tekrar söylüyoruz, ceza yönetmeliğinizi kabul etmiyoruz. Biz kamu dışı sözleşmeli çalışan Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Çalışanlarının kadroya alınmasını, yıllardır artarak devam eden hak ve gelir kayıplarımızın giderilmesini beklerken karşımıza bu ceza yönetmeliği çıkartılmıştır. Bu ceza yönetmeliği iptal edilene kadar mücadelemiz artarak devam edecektir.      "BİRİNCİ BASAMAK HİZMETLERİNİN FATURASI AİLE HEKİMLERİNİN ALTINDAN KALKAMAYACAĞI HALE GELDİ" Şiddet, yetersiz iş güvenliği, Covid tedbirlerini uygulamakta zorlandığımız kiralık binalarda, eksik bırakılmış işgücü yükü altında ezilen biz aile hekimliği çalışanları ülkenin içinde olduğu ekonomik ortamda artık geçinemiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinin tüm masrafları aile hekimlerinin sırtına yüklenmiştir. Son günlerdeki fiyat artışlarına rağmen carilerle ilgili hiçbir açıklama yapılmamış, artan maliyetlerle kendimizi korumak için gereken maske, dezenfeksiyon malzemeleri gibi koruyucu ekipmandan bina temizliğine, internetinden elektriğine, doğalgazından suyuna tüm faturalar, çalıştırılan personelin maaşı, milyonlarca aşıyı yaparken kullandığımız alkolünden pamuğuna sarf malzemeler, kağıdından kalemine, muayene malzemelerinden, mobil hizmete giderken kullanılan aracına kadar tüm birinci basamak hizmetlerinin faturası aile hekimlerinin altından kalkamayacağı hale gelmiştir. "EBE VE HEMŞİRELERİN HAK EDİŞİ ASGARİ ÜCRET SINIRINDADIR" Ebe ve hemşirelerin hak edişi asgari ücret sınırındadır. Pek çok arkadaşımız hastalarını, bebeklerimizi, gebelerimizi terk etmemek için asgari ücretin altında gelirle aile hekimliğini sürdürmeye çalışmaktadır. Ancak gelinen noktada on binlerce aile hekimliği çalışanı değil ay sonunu, ayın ortasını dahi getiremez durumdadır. Tüm masraflar üç kata yakın artarken aile hekimliği sistemini sürdürmek imkansız hale gelmiştir." "ARKADAŞLARIMIZIN TEHDİT EDİLDİĞİNİ, HUKUK DIŞI BAZI TALEPLERDE BULUNULDUĞUNU BİLİYORUZ" Toplantının ardından TTB Aile Hekimliği Kol Sekreteri Sibel Uyan ANKA Haber Ajansı'na şu açıklamayı yaptı: "Bu son ceza sözleşmesini gerekçe göstererek il ve ilçelerde kurulan komisyonlar bize ulaşıyor. Aynı şekilde diğer sendikalardan arkadaşlar da bize iletiyor. Özellikle İstanbul ve Muş'ta kurulan bu komisyonlardaki aile hekimi arkadaşlarımıza telefonların geldiğini biliyoruz. Bu telefonlarla aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı arkadaşlarımızın tehdit edildiğini, hukuk dışı bazı taleplerde bulunulduğunu biliyoruz. Bunun giderek yayılacağından da korkumuz var ama böyle gitmeyeceğini biliyoruz. Kesinlikle bu ceza sözleşmesinin kalkması gerektiğini söylüyoruz. Kalkmasıyla beraber bu hukuk dışı talepte bulunan, bu telefon açıp tehdit eden kişiler hakkında da hukuki mücadelemizi yapacağımızı bildiriyoruz." "HUKUKSUZ UYGULAMALARI YAPAN İDARECİLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ" BDS Genel Başkanı Can Kirişçi ise ANKA'ya şunları söyledi: "Özellikle aile hekimliğinde idarecilerin hukuksuz uygulamalar yaptığını görüyoruz ve bunlar sendikalar, dernekler tarafından yargıya taşınarak iptal edilmektedir. Bu sayı gittikçe yükseldi. Hekimlerden performansla ilgili mesleklerinin değerlendirilmesi istenmekte ama idarecilerde böyle bir şey yok. Onlar akıllarına geldiği gibi ceza uygulamakta ve mahkemelerden geri dönmektedir. İdarecilerin performansının da bu konu üzerinden değerlendirilmesini en büyük talebimiz olarak söylüyoruz ve biz de bundan sonra bu hukuksuz uygulamaları yapan idareciler hakkında suç duyurusunda bulunacağız ve tazminat davaları açacağız. "EVLİLİK RAPORUNU VERSEK BİR TÜRLÜ, VERMESEK BİR TÜRLÜ" Kirişçi, aile hekimliklerinde evlilik öncesi çiftlerde uygulanmaya başlanan SMA taramasının işleyişi ile ilgili de şunları söyledi: "Alt yapısı oluşturulmadan duyurulduğu için daha bize bununla ilgili barkodlar, gerekli donanım gelmeden talepler gelmeye başladı. Tabii bunu karşılayamadığımız için yine biz hastalarla karşı karşıya geldik, planlı programlı bir uygulama değildi. Ayrıca bizim için de aksayan yönleri olacaktır. Örneğin evlilik muayenesi için gelen hastaya biz bu testi uyguladığımız zaman sonucunu yaklaşık iki ay gibi bir bekleme süresi olacak. Evlenmek için tarih alan bir çiftin iki ay beklemesi söz konusu değil. Biz burada evlenecek insanlarla karşı karşıya geleceğiz. Yani evlilik raporunu versek bir türlü, vermesek bir türlü."
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) 2. Başkanı Dr. Tolga İpek, "Aile sağlığı merkezlerinin tüm masrafları aile hekimlerinin sırtına yüklenmiştir. Son günlerdeki fiyat artışlarına rağmen carilerle ilgili hiçbir açıklama yapılmamış, birinci basamak hizmetlerinin faturası aile hekimlerinin altından kalkamayacağı hale gelmiştir" açıklamasını yaptı.

Aile sağlığı çalışanlarının ekonomik ve özlük hakları, bugün AHEF’in öncülüğünde düzenlenen basın toplantısında gündeme geldi. Toplantıya; Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF) Genel Başkanı Pervin Çeltiklioğlu, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS) Genel Başkanı Can Kirişçi, Genel Sağlık - İş Genel Sekreteri Gazi Çeliker, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kol Sekreteri Sibel Uyan katıldı.

AHEF 2. Başkanı İpek'in okuduğu açıklama şöyle:

"BU CEZA YÖNETMELİĞİ İPTAL EDİLENE KADAR MÜCADELEMİZ ARTARAK DEVAM EDECEKTİR"

"Ceza yönetmeliği iptal edilene ve geçinebileceğimiz bir ücret alana kadar durmayacağımızı, susmayacağımızı, vazgeçmeyeceğimizi tekrar söylüyoruz, ceza yönetmeliğinizi kabul etmiyoruz. Biz kamu dışı sözleşmeli çalışan Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Çalışanlarının kadroya alınmasını, yıllardır artarak devam eden hak ve gelir kayıplarımızın giderilmesini beklerken karşımıza bu ceza yönetmeliği çıkartılmıştır. Bu ceza yönetmeliği iptal edilene kadar mücadelemiz artarak devam edecektir.     

"BİRİNCİ BASAMAK HİZMETLERİNİN FATURASI AİLE HEKİMLERİNİN ALTINDAN KALKAMAYACAĞI HALE GELDİ"

Şiddet, yetersiz iş güvenliği, Covid tedbirlerini uygulamakta zorlandığımız kiralık binalarda, eksik bırakılmış işgücü yükü altında ezilen biz aile hekimliği çalışanları ülkenin içinde olduğu ekonomik ortamda artık geçinemiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinin tüm masrafları aile hekimlerinin sırtına yüklenmiştir. Son günlerdeki fiyat artışlarına rağmen carilerle ilgili hiçbir açıklama yapılmamış, artan maliyetlerle kendimizi korumak için gereken maske, dezenfeksiyon malzemeleri gibi koruyucu ekipmandan bina temizliğine, internetinden elektriğine, doğalgazından suyuna tüm faturalar, çalıştırılan personelin maaşı, milyonlarca aşıyı yaparken kullandığımız alkolünden pamuğuna sarf malzemeler, kağıdından kalemine, muayene malzemelerinden, mobil hizmete giderken kullanılan aracına kadar tüm birinci basamak hizmetlerinin faturası aile hekimlerinin altından kalkamayacağı hale gelmiştir.

"EBE VE HEMŞİRELERİN HAK EDİŞİ ASGARİ ÜCRET SINIRINDADIR"

Ebe ve hemşirelerin hak edişi asgari ücret sınırındadır. Pek çok arkadaşımız hastalarını, bebeklerimizi, gebelerimizi terk etmemek için asgari ücretin altında gelirle aile hekimliğini sürdürmeye çalışmaktadır. Ancak gelinen noktada on binlerce aile hekimliği çalışanı değil ay sonunu, ayın ortasını dahi getiremez durumdadır. Tüm masraflar üç kata yakın artarken aile hekimliği sistemini sürdürmek imkansız hale gelmiştir."

"ARKADAŞLARIMIZIN TEHDİT EDİLDİĞİNİ, HUKUK DIŞI BAZI TALEPLERDE BULUNULDUĞUNU BİLİYORUZ"

Toplantının ardından TTB Aile Hekimliği Kol Sekreteri Sibel Uyan ANKA Haber Ajansı'na şu açıklamayı yaptı:

"Bu son ceza sözleşmesini gerekçe göstererek il ve ilçelerde kurulan komisyonlar bize ulaşıyor. Aynı şekilde diğer sendikalardan arkadaşlar da bize iletiyor. Özellikle İstanbul ve Muş'ta kurulan bu komisyonlardaki aile hekimi arkadaşlarımıza telefonların geldiğini biliyoruz. Bu telefonlarla aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı arkadaşlarımızın tehdit edildiğini, hukuk dışı bazı taleplerde bulunulduğunu biliyoruz. Bunun giderek yayılacağından da korkumuz var ama böyle gitmeyeceğini biliyoruz. Kesinlikle bu ceza sözleşmesinin kalkması gerektiğini söylüyoruz. Kalkmasıyla beraber bu hukuk dışı talepte bulunan, bu telefon açıp tehdit eden kişiler hakkında da hukuki mücadelemizi yapacağımızı bildiriyoruz."

"HUKUKSUZ UYGULAMALARI YAPAN İDARECİLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ"

BDS Genel Başkanı Can Kirişçi ise ANKA'ya şunları söyledi:

"Özellikle aile hekimliğinde idarecilerin hukuksuz uygulamalar yaptığını görüyoruz ve bunlar sendikalar, dernekler tarafından yargıya taşınarak iptal edilmektedir. Bu sayı gittikçe yükseldi. Hekimlerden performansla ilgili mesleklerinin değerlendirilmesi istenmekte ama idarecilerde böyle bir şey yok. Onlar akıllarına geldiği gibi ceza uygulamakta ve mahkemelerden geri dönmektedir. İdarecilerin performansının da bu konu üzerinden değerlendirilmesini en büyük talebimiz olarak söylüyoruz ve biz de bundan sonra bu hukuksuz uygulamaları yapan idareciler hakkında suç duyurusunda bulunacağız ve tazminat davaları açacağız.

"EVLİLİK RAPORUNU VERSEK BİR TÜRLÜ, VERMESEK BİR TÜRLÜ"

Kirişçi, aile hekimliklerinde evlilik öncesi çiftlerde uygulanmaya başlanan SMA taramasının işleyişi ile ilgili de şunları söyledi:

"Alt yapısı oluşturulmadan duyurulduğu için daha bize bununla ilgili barkodlar, gerekli donanım gelmeden talepler gelmeye başladı. Tabii bunu karşılayamadığımız için yine biz hastalarla karşı karşıya geldik, planlı programlı bir uygulama değildi. Ayrıca bizim için de aksayan yönleri olacaktır. Örneğin evlilik muayenesi için gelen hastaya biz bu testi uyguladığımız zaman sonucunu yaklaşık iki ay gibi bir bekleme süresi olacak. Evlenmek için tarih alan bir çiftin iki ay beklemesi söz konusu değil. Biz burada evlenecek insanlarla karşı karşıya geleceğiz. Yani evlilik raporunu versek bir türlü, vermesek bir türlü."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri