Adıgüzel: Gençlerimizin Yabancı Ülkelerde Mağdur Edilmesini Ne Aklımız Kabul Eder Ne De Vicdanımız

CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, TBMM’ye verdiği soru önergesinde, Erasmus ile yurt dışına giden öğrencilerin aylardır hibe desteği alamadığı, bir kısmının ise eksik ödeme aldığını anımsatarak Mevlüt Çavuşoğlu’na, hibelerin ödenmesine ilişkin öngörülen bir tarih olup olmadığını sormuştu. “FON TAHSİSİ 2022 YILINA KALDI” Adıgüzel, Çavuşoğlu’nun kendisine gönderdiği yanıtı kamuoyu ile paylaştı. Çavuşoğlu’nun yanıtı şöyle oldu: “AB’nin 2021-27 bütçesi, yaklaşık 1 yıl gecikmeyle 2021 yılının temmuz ayı sonuna doğru kabul edilmiştir. Bu gecikme nedeniyle ülkemiz Erasmus’a Katılım Anlaşması’nı ancak 27 Ekim 2021 tarihinde imzalayabilmiş olup, henüz AB, ülkemize 2021 yılı için fon tahsis edememiştir. Fon tahsisinin, 2022 yılının ilk haftalarında mümkün olabileceği ön görülmektedir. “BENZER BİR DURUM 2014’TE DE YAŞANDI” AB’nin bütçe sürecini zamanında tamamlayamaması ve Katılım Anlaşması’nın AB tarafından hazır hale getirilememesi nedeniyle Erasmus+ programından yararlananların hibe süresi ve tutarlarında üniversiteler tarafından kısıtlamaya gidilmiştir. Benzer bir durum yedi yıllık (2014-2020) mali dönemin başı olan 2014 yılında diğer ülkelerde de yaşanmıştır. Ulusal Ajans da bu çerçevede, durumu zamanında üniversitelerin dikkatine getirerek, önceki yıllara ait geçici ve sınırlı fonların mevcut riskler göz önünde bulundurularak kullandırılmasını telkin etmiştir. “2020 YILINDA KULLANILAMAYAN FONLAR 2021 YILI İÇİN KULLANDIRILDI” Bazı üniversiteler, 2020 yılında kullanılamayan fonlarını 2021 yılı için kullandırmıştır. İlgili üniversitelerin çoğunluğu, 2021 yılı için yararlanıcı sayısını azaltarak veya başka yöntemlerle Erasmus hibesi kullandırmış ya da hiç kullandırmamayı tercih etmiştir. Bazı üniversiteler ise öğrencilerine olası riskleri de hatırlatarak 2021 yılı Erasmus programına 2020 yılının kısıtlı fonlarıyla katılma fırsatı sunmuştur. Bu çerçevede, bazı üniversitelerde öğrencilere, olası miktar ve süre azaltılması risklerini kabul ederek kendi istekleriyle yurt dışına gittiklerine dair bir taahhütname imzalatıldığı öğrenilmiştir.” Gelen yanıtta, ayrıca yurt dışında mağdur durumda olduğunu bildiren öğrencilere, üniversiteler, büyükelçilikler ve başkonsolosluklarca destek olunduğu ve yol gösterildiği ifade edildi. Bugüne kadar kaç öğrenciye ne tür bir destek sağlandığına ilişkin bir bilgiye ise yer verilmedi. “NE AKLIMIZ KABUL EDER NE VİCDANIMIZ” Adıgüzel ise konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “AB’den kaynaklı olsa da bir sorun olduğu ortada. Ancak Bakanlık, ‘riskleri bilerek gittiler’ diyerek, aslında bir anlamda sorumluluğu tümüyle öğrencilere atarak kendini aklama çabasına giriyor. Gençlerin ilgili taahhütleri ne koşullar altında imzaladığı yönünde bir bilgi yok. Erasmus'a hak kazanan bir gencin ülke ekonomisinde son birkaç ayda siyasi belirsizlik ve kur sebepli böyle derin bir kriz yaşanacağını öngörmesi ve hak kazandığı eğitimden vazgeçmesini beklemek, vazgeçmediği noktada da 'bile isteye gitti' diyerek gençlere sırt çevirmek yerine iktidara düşen, gençlerin kazandıkları eğitim haklarını taahhütsüz, koşulsuz, en iyi imkanlarla desteklemek olmalıydı. Gençlerimizin yabancı ülkelerde bu şekilde mağdur edilmesini ne aklımız kabul eder ne de vicdanımız.”