Adana'da Termik Santral Protestosu

Gündem (Anka) - Anka Haber Ajansı | 06.11.2021 - 15:36, Güncelleme: 06.11.2021 - 15:36 2413+ kez okundu.
 

Adana'da Termik Santral Protestosu

Adana'da çevre örgütleri ve sivil toplum kuruluşları; Glasgow'daki BM İklim Zirvesi öncesi bir açıklama yaparak termik santrallerin kapatılmasını istedi. Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, "Kömür ile gelecek yarınlar, aydınlık değil kömür karası kadar karanlık olacak. Türkiye’nin yeşil kalkınma olarak adlandırdığı bu yeni süreçte, talebimiz; Adana Sugözü sahilinde yer alan ithal kömüre dayalı santralin yapımını hemen durdurması, sadece Hunutlu değil, kömürle çalışan tüm santrallerin kapanış takvimlerini açıklaması" dedi.

Adana'da meslek odaları ve çevre dernekleri temsilcileri, "Adana’ya temiz hava istiyoruz" başlığı ile mevcut kömür santrallerinin kapatılması ve devam eden projelerden de vazgeçilmesi için eylem yaptı. Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, grup adına yaptığı açıklamada, "Kömür ile gelecek yarınlar, aydınlık değil kömür karası kadar karanlık olacak. Aydınlık yarınlar için yaşamın devamı için fosil yakıtlardan enerji üretiminden hemen şimdi vazgeçmeliyiz" dedi. Menteş, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen etkinlikte; Antakya Çevre Koruma Derneği, Climate Action Network, Adana Çevre ve Tüketici Koruma Derneği, Doğa Derneği, Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Doğu Akdeniz Çevre Platformu, Ekosfer Derneği, Erzin Çevre ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği, Sağlık ve Çevre Birliği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği, Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi , Yuva Derneği ve Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi adına açıklama yaptı. Adana’yı kömür santrallerinin yıkıcı etkilerinden korumak için bir araya geldiklerini ve Adana’da temiz hava için imza kampanyasına destek olan 107 binin üzerinde vatandaş adına açıklama yaptıklarını belirten Menteş, şunları söyledi: "VERİMLİ TARIM ARAZİLERİNE KÜL DEPOLARI YERLEŞTİRİLİYOR: Sadece Adana değil tüm Türkiye’de kömür santrallerinin etkilediği topraklar ve yaşamlar için buradayız. Adana, yıllardır yoğun hava kirliliği ile mücadele ediyor. İskenderun Körfezi’nde hali hazırda iki adet kömürlü termik santral bulunuyor ve bunun üzerine ithal kömürle çalışacak Hunutlu Santrali yapılıyor. Santralin işgal ettiği tarım arazileri, Türkiye’nin en verimli arazileri idi. Zira bu topraklar Türkiye’nin narenciye, zeytin, pamuk ve tahıl merkeziydi. Şimdi bu tarım arazilerinin üzerinde kömür santrali binaları, ekipmanları, kömür ve kül depoları yerleştiriliyor. Toprağı kaybetmek dönüşü olmayan bir yol olsa da istihdam, enerji arzı gibi bahanelerle gerçeklere gözler kapatılıyor. DENİZ KAPLUMBAĞALARINI DA TEHDİT EDİYOR: Kaybedilen sadece verimli tarım arazileri değil, biyolojik çeşitliliğimiz. Literatürde adı Chelonia Mydas olan yeşil deniz kaplumbağasının yüzyıllardır Akdeniz’de yuva bildiği, Sugözü kumsalı da tehdit altında. Varlığı insan tarihinden öncesine dayanan deniz kaplumbağasının kaderi ne acıdır ki, insan eline bırakılmış durumda. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından ‘tehlike altında’ olarak tanımlanan bu türün korunması için, Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Bern Sözleşmesi gibi ülkeler üstü belgelere, Türkiye de taraf. HUNUTLU PROJESİ GENELGEYE AYKIRI: Hunutlu projesi, bu sözleşmeleri ihlal ediyor. Sugözü Kumsalı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan Deniz Kaplumbağalarının Korunmasına İlişkin 2009-10 sayılı Genelge’ye göre, korunması gereken önemli bir deniz kaplumbağası yuvalama alanı. Hunutlu projesi, bu genelgeye aykırı ilerliyor. İNSANLARIN ÖLÜMÜNE YOL AÇIYOR: Kaybedilen sadece biyolojik çeşitliliğimiz değil, çok sevdiklerimiz. Sağlık ve Çevre Birliği HEAL’in bulgularına göre 2 milyonun üzerinde nüfusa sahip Adana’da, 2019 yılında 30 yaş üstü her 5 ölümden 1’ine hava kirliliğinin sebep olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca, Yumurtalık ilçesindeki kanser vakalarının 2009-2014 arasında beş yılda 11 kat artış gösterdiği belirtiliyor. Projenin ÇED Raporu için iki farklı noktada, hava kirliliğinin en az olduğu yaz aylarında yapılan ölçümler bile sınır değerlerin üzerindeydi! Hunutlu projesi, insan yaşamına rağmen yapılıyor. Bir sanayi tesisi istenildiği an kurulabilir ama Türkiye’nin en verimli toprakları, narenciye bahçeleri, tehlike altındaki yeşil deniz kaplumbağasının yuvası Sugözü kumsalı kaybedildi mi milyarlar harcansa geri getirilemez. İLK ADIM KÖMÜRDEN ÇIKMAK: Hunutlu ithal kömürlü termik santralinin yapımı, ‘Kuşak ve Yol’ adıyla bilinen altyapı projesi kapsamında kömüre dayalı enerji projelerine destek veren Çin tarafından 2018 yılında başlamıştı. Halen inşaatı devam ediyor ve santralin 2022 yılında işletmeye geçmesi planlanıyor. Paris Anlaşması’na taraf olan Türkiye’nin atması gereken ilk adım kömürden çıkmak. Sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan yeni araştırmalar, 2030’a kadar bunun mümkün olabildiğini ortaya koyuyor. Elektrik sektörünün fosilden, özellikle kömürden arınması mümkün! Türkiye’nin kömürden çıkışı bu kadar kısa bir zaman diliminde olası iken, neden yeni bir kömür santrali açmaya çalışıyor? HEMEN ŞİMDİ VAZGEÇMELİYİZ: Uluslararası İklim Değişikliği Konferansının İskoçya’da yapıldığı şu günlerde tüm dünya halkları ile aynı günde bir kez daha yüksek sesle diyoruz ki; kömür ile gelecek yarınlar, aydınlık değil kömür karası kadar karanlık olacak. Aydınlık yarınlar için yaşamın devamı için fosil yakıtlardan enerji üretiminden hemen şimdi vazgeçmeliyiz. Türkiye’nin yeşil kalkınma olarak adlandırdığı bu yeni süreçte, talebimiz; Adana Sugözü sahilinde yer alan ithal kömüre dayalı santralin yapımını hemen durdurması, sadece Hunutlu değil, kömürle çalışan tüm santrallerin kapanış takvimlerini açıklaması.”  
Adana'da çevre örgütleri ve sivil toplum kuruluşları; Glasgow'daki BM İklim Zirvesi öncesi bir açıklama yaparak termik santrallerin kapatılmasını istedi. Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, "Kömür ile gelecek yarınlar, aydınlık değil kömür karası kadar karanlık olacak. Türkiye’nin yeşil kalkınma olarak adlandırdığı bu yeni süreçte, talebimiz; Adana Sugözü sahilinde yer alan ithal kömüre dayalı santralin yapımını hemen durdurması, sadece Hunutlu değil, kömürle çalışan tüm santrallerin kapanış takvimlerini açıklaması" dedi.

Adana'da meslek odaları ve çevre dernekleri temsilcileri, "Adana’ya temiz hava istiyoruz" başlığı ile mevcut kömür santrallerinin kapatılması ve devam eden projelerden de vazgeçilmesi için eylem yaptı.

Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, grup adına yaptığı açıklamada, "Kömür ile gelecek yarınlar, aydınlık değil kömür karası kadar karanlık olacak. Aydınlık yarınlar için yaşamın devamı için fosil yakıtlardan enerji üretiminden hemen şimdi vazgeçmeliyiz" dedi.

Menteş, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen etkinlikte; Antakya Çevre Koruma Derneği, Climate Action Network, Adana Çevre ve Tüketici Koruma Derneği, Doğa Derneği, Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Doğu Akdeniz Çevre Platformu, Ekosfer Derneği, Erzin Çevre ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği, Sağlık ve Çevre Birliği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği, Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi , Yuva Derneği ve Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi adına açıklama yaptı.

Adana’yı kömür santrallerinin yıkıcı etkilerinden korumak için bir araya geldiklerini ve Adana’da temiz hava için imza kampanyasına destek olan 107 binin üzerinde vatandaş adına açıklama yaptıklarını belirten Menteş, şunları söyledi:

"VERİMLİ TARIM ARAZİLERİNE KÜL DEPOLARI YERLEŞTİRİLİYOR: Sadece Adana değil tüm Türkiye’de kömür santrallerinin etkilediği topraklar ve yaşamlar için buradayız. Adana, yıllardır yoğun hava kirliliği ile mücadele ediyor. İskenderun Körfezi’nde hali hazırda iki adet kömürlü termik santral bulunuyor ve bunun üzerine ithal kömürle çalışacak Hunutlu Santrali yapılıyor. Santralin işgal ettiği tarım arazileri, Türkiye’nin en verimli arazileri idi. Zira bu topraklar Türkiye’nin narenciye, zeytin, pamuk ve tahıl merkeziydi. Şimdi bu tarım arazilerinin üzerinde kömür santrali binaları, ekipmanları, kömür ve kül depoları yerleştiriliyor. Toprağı kaybetmek dönüşü olmayan bir yol olsa da istihdam, enerji arzı gibi bahanelerle gerçeklere gözler kapatılıyor.

DENİZ KAPLUMBAĞALARINI DA TEHDİT EDİYOR: Kaybedilen sadece verimli tarım arazileri değil, biyolojik çeşitliliğimiz. Literatürde adı Chelonia Mydas olan yeşil deniz kaplumbağasının yüzyıllardır Akdeniz’de yuva bildiği, Sugözü kumsalı da tehdit altında. Varlığı insan tarihinden öncesine dayanan deniz kaplumbağasının kaderi ne acıdır ki, insan eline bırakılmış durumda. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından ‘tehlike altında’ olarak tanımlanan bu türün korunması için, Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Bern Sözleşmesi gibi ülkeler üstü belgelere, Türkiye de taraf.

HUNUTLU PROJESİ GENELGEYE AYKIRI: Hunutlu projesi, bu sözleşmeleri ihlal ediyor. Sugözü Kumsalı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan Deniz Kaplumbağalarının Korunmasına İlişkin 2009-10 sayılı Genelge’ye göre, korunması gereken önemli bir deniz kaplumbağası yuvalama alanı. Hunutlu projesi, bu genelgeye aykırı ilerliyor.

İNSANLARIN ÖLÜMÜNE YOL AÇIYOR: Kaybedilen sadece biyolojik çeşitliliğimiz değil, çok sevdiklerimiz. Sağlık ve Çevre Birliği HEAL’in bulgularına göre 2 milyonun üzerinde nüfusa sahip Adana’da, 2019 yılında 30 yaş üstü her 5 ölümden 1’ine hava kirliliğinin sebep olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca, Yumurtalık ilçesindeki kanser vakalarının 2009-2014 arasında beş yılda 11 kat artış gösterdiği belirtiliyor. Projenin ÇED Raporu için iki farklı noktada, hava kirliliğinin en az olduğu yaz aylarında yapılan ölçümler bile sınır değerlerin üzerindeydi! Hunutlu projesi, insan yaşamına rağmen yapılıyor. Bir sanayi tesisi istenildiği an kurulabilir ama Türkiye’nin en verimli toprakları, narenciye bahçeleri, tehlike altındaki yeşil deniz kaplumbağasının yuvası Sugözü kumsalı kaybedildi mi milyarlar harcansa geri getirilemez.

İLK ADIM KÖMÜRDEN ÇIKMAK: Hunutlu ithal kömürlü termik santralinin yapımı, ‘Kuşak ve Yol’ adıyla bilinen altyapı projesi kapsamında kömüre dayalı enerji projelerine destek veren Çin tarafından 2018 yılında başlamıştı. Halen inşaatı devam ediyor ve santralin 2022 yılında işletmeye geçmesi planlanıyor. Paris Anlaşması’na taraf olan Türkiye’nin atması gereken ilk adım kömürden çıkmak. Sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan yeni araştırmalar, 2030’a kadar bunun mümkün olabildiğini ortaya koyuyor. Elektrik sektörünün fosilden, özellikle kömürden arınması mümkün! Türkiye’nin kömürden çıkışı bu kadar kısa bir zaman diliminde olası iken, neden yeni bir kömür santrali açmaya çalışıyor?

HEMEN ŞİMDİ VAZGEÇMELİYİZ: Uluslararası İklim Değişikliği Konferansının İskoçya’da yapıldığı şu günlerde tüm dünya halkları ile aynı günde bir kez daha yüksek sesle diyoruz ki; kömür ile gelecek yarınlar, aydınlık değil kömür karası kadar karanlık olacak. Aydınlık yarınlar için yaşamın devamı için fosil yakıtlardan enerji üretiminden hemen şimdi vazgeçmeliyiz. Türkiye’nin yeşil kalkınma olarak adlandırdığı bu yeni süreçte, talebimiz; Adana Sugözü sahilinde yer alan ithal kömüre dayalı santralin yapımını hemen durdurması, sadece Hunutlu değil, kömürle çalışan tüm santrallerin kapanış takvimlerini açıklaması.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri