1969 yılına ait aşk mektubu 54 yıl gün yüzüne çıkmayı bekledi… Okuyanlar gözyaşlarını tutamadı

Yaşam (Web Sitesi) - Web Sitesi | 14.01.2023 - 16:24, Güncelleme: 14.01.2023 - 16:24 3256+ kez okundu.
 

1969 yılına ait aşk mektubu 54 yıl gün yüzüne çıkmayı bekledi… Okuyanlar gözyaşlarını tutamadı

Alman meçhul bir kadının 2 Şubat 1969 yılında Türk sevgiline yazdığı ayrılık mektubu, Malatya’da bir müzik kutusunun içerisinden çıktı. Bir ayrılığın ardından yazılan isimsiz mektup, zamana meydan okuyarak günümüze ulaşırken, Sanat Sokağı’nda plakçılık yapan Yıldıray Akçer, mektubu özenle sergiliyor.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte rafa kalkan mektuplar kimi zaman aşkı, kimi zaman özlemi, kimi zaman gurbeti, kimi zaman acıyı, kimi zaman sevinci, kimi zamansa ayrılığı anlattı. Alman kadının 2 Şubat 1969 yılında Türk Mehmet’e yazdığı ayrılık mektubu da yarım asır müzik kutusunun içerisinde gün yüzüne çıkmayı bekledi. Aşkını ve ayrılıktan dolayı duyduğu acıyı mektuba döken, arasına şiirde ekleyen Alman kadın, fotoğrafının yanı sıra saçından da bir demet iliştirmişti mektubun köşesine. Son busesini mektuba iliştiren kadın şunları yazdı: “Neden benim canımı yaktın. Hiç mi korkun yoktu yaptıklarından? Sen beni çok yanlış anladın. Üzülüyorum senin benden ayrılmana. Seçtiğin yolda sana bol şans diliyorum. Sana mutlu bir yaşam diliyorum.” “Sevgili Mehmet, bugün sana verdiğim sözü tutuyorum. Sana eski resmimi gönderiyorum. Ne yazık ki eski resimler, sakın darılma yıllar geçiyor. İkimizde ne yazık ki yaşlanıyoruz.” Mektubun köşesine iliştirilen şiir ise şöyle: “En büyük şansın, şansları yok. En derin acının sesi yok. Bunların ikisi de aynada sessizce birleşiyor. Gözlerde dolmuş olan gözyaşları çözülmeye başlıyor.” Sanat Sokağı’nda plakçılık yapan Yıldıray Akçer, “1970-72 yıllarında üretilen cihazı Kırıkkale’den bir elektronikçiden aldım. Cihazı aldıktan sonra kontrol amaçlı açıp, kullanma kılavuzunu ararken, altından mektup çıktı. Almanya’da mektubun tercümesi yapıldı. Ona da bir hurdacıdan gelmiş. Mektubu görünce hepimiz çok şaşırdık. Sonrasında mektubu dükkânda sergilemeye başladık. Buraya gelen ve ziyaret edenlerin büyük çoğunluğu mektubu soruyor ve uzun süre inceliyor” dedi. Akçer, özenle muhafaza ettiği 54 yıllık mektubu dükkânında sergiliyor. Plakçıya gelenlerin büyük ilgisini çeken mektubun yanı sıra kâğıtta dudak izi, ilişikte bir tutam saç ve meçhul kadının fotoğrafı da yer alıyor.   DİĞER HABERLERİMİZ İÇİN TIKLAYINIZ...
Alman meçhul bir kadının 2 Şubat 1969 yılında Türk sevgiline yazdığı ayrılık mektubu, Malatya’da bir müzik kutusunun içerisinden çıktı. Bir ayrılığın ardından yazılan isimsiz mektup, zamana meydan okuyarak günümüze ulaşırken, Sanat Sokağı’nda plakçılık yapan Yıldıray Akçer, mektubu özenle sergiliyor.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte rafa kalkan mektuplar kimi zaman aşkı, kimi zaman özlemi, kimi zaman gurbeti, kimi zaman acıyı, kimi zaman sevinci, kimi zamansa ayrılığı anlattı. Alman kadının 2 Şubat 1969 yılında Türk Mehmet’e yazdığı ayrılık mektubu da yarım asır müzik kutusunun içerisinde gün yüzüne çıkmayı bekledi.

Aşkını ve ayrılıktan dolayı duyduğu acıyı mektuba döken, arasına şiirde ekleyen Alman kadın, fotoğrafının yanı sıra saçından da bir demet iliştirmişti mektubun köşesine. Son busesini mektuba iliştiren kadın şunları yazdı:

“Neden benim canımı yaktın. Hiç mi korkun yoktu yaptıklarından? Sen beni çok yanlış anladın. Üzülüyorum senin benden ayrılmana. Seçtiğin yolda sana bol şans diliyorum. Sana mutlu bir yaşam diliyorum.”

“Sevgili Mehmet, bugün sana verdiğim sözü tutuyorum. Sana eski resmimi gönderiyorum. Ne yazık ki eski resimler, sakın darılma yıllar geçiyor. İkimizde ne yazık ki yaşlanıyoruz.”

Mektubun köşesine iliştirilen şiir ise şöyle:

“En büyük şansın, şansları yok. En derin acının sesi yok. Bunların ikisi de aynada sessizce birleşiyor. Gözlerde dolmuş olan gözyaşları çözülmeye başlıyor.”

Sanat Sokağı’nda plakçılık yapan Yıldıray Akçer, “1970-72 yıllarında üretilen cihazı Kırıkkale’den bir elektronikçiden aldım. Cihazı aldıktan sonra kontrol amaçlı açıp, kullanma kılavuzunu ararken, altından mektup çıktı. Almanya’da mektubun tercümesi yapıldı. Ona da bir hurdacıdan gelmiş. Mektubu görünce hepimiz çok şaşırdık. Sonrasında mektubu dükkânda sergilemeye başladık. Buraya gelen ve ziyaret edenlerin büyük çoğunluğu mektubu soruyor ve uzun süre inceliyor” dedi.

Akçer, özenle muhafaza ettiği 54 yıllık mektubu dükkânında sergiliyor. Plakçıya gelenlerin büyük ilgisini çeken mektubun yanı sıra kâğıtta dudak izi, ilişikte bir tutam saç ve meçhul kadının fotoğrafı da yer alıyor.

 

DİĞER HABERLERİMİZ İÇİN TIKLAYINIZ...

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri