(ANKARA) - Türkiye Harb Sanayi ve Yardımcı İşkolları İşçileri Sendikası'na (HARB İŞ) mensup savunma sanayii işçilerinin Kamu Çerçeve Anlaşma Protokolü sürecinde sunulan maaş teklifine karşı başlattıkları eyleme destek olmaya gelen Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, "Burada çalışan insanlarımızın maaşları en azından resmi kaynaklar tarafından açıklanan, yoksulluk sınırı olan 85 bin liraya getirilmesi gerekiyor" dedi.
Kamuda yaklaşık 600 bin işçiyi kapsayan Toplu İş Sözleşmeleri Kamu Çerçeve Anlaşma Protokolü sürecinde Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) tarafından sunulan teklifin güncel ekonomik koşullarda kabul edilemez olduğunu savunan Türkiye İşçi Konfederasyonu'na (TÜRK-İŞ) bağlı Türkiye Harb Sanayi ve Yardımcı İşkolları İşçileri Sendikası'na (HARB İŞ) mensup savunma sanayii işçileri Ankara'da kurdukları "Emek Çadırı"nda eylemlerini sürdürüyor.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, savunma sanayii işçilerinin hak arama mücadelesine destek olmak amacıyla Emek Çadırı'nı ziyaret etti. Ziyaret sonrasında açıklama yapan Arıkan, şunları kaydetti:
"Bugün burada HARB İŞ Sendikamızın hak mücadelesine destek amaçlı ziyaret gerçekleştirdik milletvekillerimizle. genel başkan yardımcılarımızla. Haklı mücadelelerinde HARB İŞ sendikamızın mensuplarının 'milli savunma beka meselesidir' başlığında yapmış oldukları çalışma için buradayız. Üzülüyoruz. Milli savunmanın bu kadar fazla önem arz ettiği bir dönemde, çok hayati çalışmalara imza atan, milli savunma sanayimizin gelişmesinde, yerli üretimin gelişmesinde önemli hizmet yapan insanların hak aramak için günlerdir, bu yaz sıcağının altında Ankara'da eylem yapması üzülerek takip ettiğimiz bir durum.Hükümete çağrımız şu: Bu insanların hak arama mücadelesi için harcadıkları zamanı, emeği üretime yönlendirmeniz gerekir. Haklı taleplerini tez zamanda yerine getirmeniz gerekir. Düşünebiliyor musunuz? İktidar, yerli savunma sanayimizde yerli üretimin yüzde 80'e ulaştığını söylüyor. Yerli üretimin yüzde 80'e ulaştığı dönemde en büyük pay sahibi olan insanların açlık sınırının birazcık üzerinde, yoksulluk sınırının çok altında ücretlere talim ettirilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Burada çalışan insanlarımızın maaşları en azından resmi kaynaklar tarafından açıklanan yoksulluk sınırı olan 85 bin liraya getirilmesi gerekiyor. Bu insanlar çalışma şartlarından dolayı, aldıkları ücretlerden dolayı emekli olmak istiyorlar. Birçok kişi yurt dışına gitmek zorunda kalıyor. Yine birçok kişi özel sektörde çok daha iyi şartlarda çalışmak zorunda kalıyor. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Şu an Türkiye için en önemli şey beyin. Bu beyin göçünü hızlandıracak haksızlıkların giderilmesi ve beyin göçünün önlenmesi gerekiyor. Bu noktada iktidardan önemli adımlar bekliyoruz.
"38 bin lira gibi çok komik bir maaşla çalışmak mecburiyetinde kalıyorlar"
Milyonlarca dolar tasarrufa imza atan insanlar buradaki insanlar. Yurt dışından alındığında on kat, yirmi kat, otuz kat fazlasını alacak ürünleri Türkiye'de çok daha ucuz bir şekilde imal ediyorlar, bakımlarını yapıyorlar ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Türkiye'nin hizmetine veriyorlar. Bunun karşılığı bu olmaması gerekiyor. Yangınlar var hepimizin malumu ve yangın helikopterlerine hizmet veren helikopterlerin bakımlarını buradaki insanlar yapıyorlar. Karşılığında ne alıyorlar? 38 bin lira gibi çok komik bir maaşla çalışmak mecburiyetinde kalıyorlar. Bunların önlenmesi gerekiyor.
"İnsanca yaşam ücretine kavuşmak istiyorlar"
Buradaki çalışanların birçoğuna Milli Savunma Bakanlığı tarafından, devletin çeşitli kurumları tarafından başarı ödülleri verildi. Bir plaket olarak başarı ödülleri verilmesini istemiyor buradaki insanlar. Buradaki insanlar hak mücadelesini, hak ettiği rakamlara, insanca yaşam ücretine kavuşmak istiyorlar. Bu noktada gerekenlerin yapılmasını tekrar tekrar ifade etmiş oluyoruz.
"Hak aramak için eylem yapma mecburiyetinin ortadan kaldırılması gerekiyor"
Son iki yılda 6 bin 500 insanın emekli olduğunu gördük. 500 insanın yurt dışında veya başka sektörlerde çalışmak durumunda olduğunu ifade ettiler. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. 2025 Türkiye'sinde artık insanların hak aramak için eylem yapma mecburiyetinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Sabah maden işlerimizle beraberdik. Şimdi HARB İŞ Sendikası mensuplarımızla beraberiz. Birazdan Cemal Süreya Parkı'nda köylülerin arazilerine el konulması ile alakalı eylemlere destek olmak için oraya ziyaret edeceğiz. Bizim gibi siyasilerin bu eylemleri ziyaret etmek yerine 'Türkiye'yi daha iyi yerlere nasıl getirebiliriz?'in mücadelesini vermemiz gerekiyor. Buradaki insanların hak arama mücadelesi değil, fabrikalarında, tesislerinde mevcut düzenlerini, mevcut yatırımları daha iyi noktaya nasıl getirebilirim? Onun mücadelesini vermeleri gerekiyor. Bu noktada gereken iyileştirmelerin hükümet tarafından, iktidar tarafından tez zamanda yapılmasını talep ediyoruz.
"Görünmeyen kahramanlardı"
Bu insanlar Suriye'de, Libya'da, Irak'ta operasyonlara katılan insanlar. Nasıl ki ordumuzun şanlı askerleri orada can siperde bir şekilde mücadele verdiler, HARB İŞ Sendikasının mensupları da yaptılar. Görünmeyen kahramanlardı. Geri planda o tankların, helikopterlerin bakımlarını en güzel bir şekilde yaptılar ve operasyonların başarılı bir şekilde sonlanmasına önemli katkıda bulundular. Bunların görmezden gelinmemesi, hem özlük haklarıyla alakalı, hem maaşlarla alakalı iyileştirmelerin bir an önce yapılmasını tekraren talep ediyoruz."