Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde Grand İsias Oteli’nin yıkılması sonucu 72 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin kamu görevlileri hakkındaki davada yargılanan dönemin belediye başkan yardımcısı sanık Osman Bulut, "Herhangi bir kusurum yoktur" dedi. İmar Müdürü sanık Yusuf Gül, "Belediye yetkililerinin denetleme yetkisi yoktur. Binanın yapımından müteahhit sorumludur" şeklinde konuştu. Ruhsat Büro Şefi sanık Bilal Balcı da inşaatın yapımından fenni mesullerin sorumlu olduğunu ileri sürdü. Depremde yakınlarını kaybedenler, sanıkların olası kast suçundan yargılanmalarını ve tutuklanmalarını talep etti. Mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirinin devamına, tutuklanma taleplerinin reddine ve bilirkişi raporunun beklenmesine karar vererek duruşmayı 6 Kasım’a bıraktı.
Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde Grand İsias Oteli’nin yıkılması sonucu 72 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin kamu görevlileri hakkındaki davaya, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Otelin yıkılmasına ilişkin kamu görevlileri yönünden ayrı görülen davada, otele yapı ruhsatı verildiği tarihte Adıyaman Belediyesi Yapı Kontrol Birimi'nde görevli ve yapı ruhsatında Proje Kontrollerinden Sorumlu Dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı, Plan Proje/İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış ve daimi işçi Abdurrahman Karaaslan, 1993 ruhsatında İmar Müdürü Yusuf Gül ve daimi işçi, Ruhsat Büro Teknisyeni Fazlı Karakuş, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan yargılanıyor.
Duruşmayı, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve KKTC milletvekilleri de izledi
Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına, sanıklar Bilal Balcı ve Yusuf Gül, bulundukları illerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, diğer sanıklar Osman Bulut, Mehmet Salih Alkayış, Abdurrahman Karaaslan ve Fazlı Karakuş salonda hazır bulundu. Depremde yakınlarını kaybedenler ve taraf avukatlarının da katıldığı duruşmayı, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve KKTC milletvekilleri de izledi.
"Ruhsatta sadece imzam bulunuyor, kusurum yoktur"
Mahkeme Başkanı, kamu görevlilerine ilişkin Dokuz Eylül Üniversitesi'nden henüz bilirkişi raporu gelmediğini belirterek, taraflara söz verdi. Dönemin belediye başkan yardımcısı olan sanık Osman Bulut, "Ruhsatta sadece imzam bulunuyor. Herhangi bir kusurum yoktur, beraatimi talep ediyorum" savunmasını yaptı.
İmar Müdürü sanık Yusuf Gül, önceki savunmasına ekleme yapmak istediğini belirterek, "İnşaat yapımında belediye yetkililerinin denetleme yetkisi yoktur. Binanın yapımından müteahhit sorumludur. Bu hususun dikkate alınmasını ve beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.
"Suçsuzuz, beraatimizi talep ediyoruz"
Ruhsat Büro Şefi sanık Bilal Balcı, savunmasını yazılı olarak sunduğunu belirterek, inşaatın yapımından fenni mesullerin sorumlu olduğunu söyledi.
Diğer sanıklar, Abdurrahman Karaaslan, Fazlı Karakuş ve Mehmet Salih Alkayış, önceki savunmalarını tekrarlayarak suçsuz olduklarını belirtti ve beraat talebinde bulundu.
Sanıklar tutuklu yargılansın talebi reddedildi
Depremde eşi Mülkiye ve kızları Nazife ve Abide'yi kaybeden Ozan Dağlı, "Bu bir deprem değil, cinayettir. Gerekli denetimler yapılmamıştır. 72 can hayatını kaybetti. Sorumluların cezalandırılmasını istiyorum" dedi. Depremde hayatını kaybeden Hayal Gençalioğlu'nun babası Yaşar Kemal Gençalioğlu da şikayetçi olduğunu söyleyerek, suçluların en ağır cezayı almasını talep etti.
Depremde kızı Selin'i kaybeden Ruşen Yücesoylu Karakaya, sanıkların tutuklu yargılanmalarını ve olası kasttan cezalandırılmalarını istedi. Depremde tur rehberi olan oğlu Umut Ulaş'ı kaybeden Ali Ekber Tan, "Bu bana bir mahkeme değil, oyun gibi geliyor. Türk halkı yargıya inanmıyor. Bir tatbikat yapıyorlar. Böyle bir depremin olacağı ve vereceği hasarla ilgili belgeler var. Bu, bilerek ve isteyerek işlenmiş bir cinayettir" dedi.
Diğer aileler de bilirkişi rapor gelmediği için önceki beyanlarının geçerli olduğunu, rapor geldikten sonra konuşmak istediklerini belirtti. Aileler, sanıkların tutuklu yargılanmalarını ve olası kasttan cezalandırılmalarını talep etti.
İddia makamı, sanıklar hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin kaldırılarak tutuklanmalarına karar vedilmesi taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirinin devamına, tutuklanma talebinin reddine ve bilirkişi raporunun beklenmesine karar vererek duruşmayı 6 Kasım’a bıraktı.