Zorlama Döngüsü

Abone Ol

İyi niyetlerle başlayan ama zararla biten bir kısır döngüdür, zorlama döngüsü

Hayat bir çamaşır makinesi gibi çalışır. İçine ne atarsanız atın, programlarla döndürür, sıkıştırır, tekrar döndürür. Aslında çoğu durumda adını koyamadığımız bir zorlama döngüsünün içindeyizdir.

Zorlama döngüsü, insanın istemediği halde aynı davranışı tekrar etmesiyle başlar. Daha çok çalışırsak mutlu olacağımıza inanırız, çalıştıkça yoruluruz; yoruldukça sabrımız azalır, sabırsızlaştıkça hata yaparız. Hata yaptıkça yine daha çok çalışmamız gerektiğini düşünürüz. Döngü tamamlanır. Suçlu aranır ama aynaya bakılmaz.

Bu döngü bireysel olduğu kadar toplumsaldır da. Ekonomide, eğitimde, siyasette aynı refleksi görürüz: Sorun çıktığında çözümü derinleştirmekte değil, bastırmakta ararız. Baskı arttıkça direnç büyür; direnç büyüdükçe daha fazla baskı gerektiğine inanılır. Sonra “neden olmuyor?” diye sorarız. Oysa soru baştan yanlıştır. “Neyi yanlış yapıyoruz?” demediğimiz sürece cevap da değişmez.

Zorlama döngüsünün en tehlikeli yanı, insanı düşünmekten alıkoymasıdır. Sürekli bir şeyleri yetiştirme, düzeltme, kurtarma telaşı içinde durup bakmaya vakit kalmaz. Oysa bazen yapılması gereken tek şey, durmaktır. Döngüyü kıran şey çoğu zaman daha fazla güç değil, daha fazla farkındalıktır.

Belki de en büyük cesaret, alıştığımız yöntemlerin işe yaramadığını kabul etmektir. Aynı anahtarla kilidi açamıyorsak, kapıyı daha sert zorlamak yerine anahtarı değiştirmeyi denemek gerekir. Aksi halde elimizde yalnızca kırık bir anahtar ve hâlâ kapalı bir kapı kalır.

Zorlama döngüsünden çıkış, mucizevi çözümlerde değil; küçük ama bilinçli adımlardadır. Daha yüksek sesle konuşmak yerine daha iyi dinlemek, daha hızlı gitmek yerine yönü sorgulamak, daha çok zorlamak yerine biraz geri çekilmek… Bazen ilerleme, ileri gitmek değil; yanlış yönde gittiğini fark edip durabilmektir.

Belki de bugün kendimize şu soruyu sormanın tam zamanıdır: “Gerçekten çözmeye mi çalışıyoruz, yoksa sadece döngüyü mü sürdürüyoruz?” Çünkü döngüler, ancak fark edildiğinde kırılır.

Saygılarımla...