Tarık Kaya
Köşe Yazarı
Tarık Kaya
 

'Çapulcuların İktidarı'

Türkiye’nin siyasi topografyasının sertleşmesi de kendisini en yalın haliyle bilişsel süreçlerde ve sözcüklerde gösteriyor. Medya organlarında gerek sokak röportajlarındaki münakaşalarda söylemlerin ve tercih edilen sözcüklerin artarak sertleşmesinin altındaki en önemli sebep, siyasetin üzerinde yükseldiği zeminin kayganlaşması ve kırılganlaşması olarak tanımlanabilir. Çapulcu sözcüğünü hepiniz duymuşsunuzdur. TDK'ya göre çapulcu sözcüğünün anlamı; "Düzene aykırı davranışlarda bulunan, düzeni bozan, plaçkacı" olarak yazılıdır. Bu tanımlamanın değiştirilmesiyle ilgili TDK'nın bir çalışma yaptığı da rivayet edilir. Neyse onlar ister yapsınlar veya yapmasınlar konumuz değil deyip geçelim ama bir öneride bulunalım. Eğer yeni bir çapulcu tanımı arıyorlarsa; Neoliberalizm karşıtı herkes yazsınlar. Boğaziçi Caz Korosunun Gezi Parkında söyledikleri, ''çapulcular oldu mu'' ile başlayan uyarlanmış müzikallerini dinlerken insan çapulcular bunlar ise çapulcu olmayanlar kimler diyesi geliyor. Düzene aykırı davranışta bulunan. Düzen nedir ki? Eşitsizlik yaratan, emeği sömüren, sefalete mahkum bırakan, doğasını yok eden, adaletsiz olan düzen, düzenmidir ki? Düzene başkaldıran çapulcu olsun. İnsan her söylenin doğru olduğunu kabul etseydi, gelecek konusunda bir arayışı olurmuydu? İnsan bu ya. Her daim itiraz etmiştir. Her itiraz sistemleri değiştirmiş, kavramları, sözcükleri biçimlendirmiştir. Bu değiştirme işini de dil bilimcilere bırakıp, hadi bakalım sözcüklere anlam bul dememiş. Toplumsal değişimler, sosyolojinin alanı olmuş, sosyoloji bu kavramları yorumlamaya çalışmıştır. Hadi gelin tarihin akışını değiştirelim. Bu akışı birde çapulcuların iktidarında yorumlayalım. Çapulcular iktidar olsa, tüm dünyayı yönetseler ne olurdu? Nasıl olurdu? Hepinizden, daha doğrusu çoğunuzdan olur mu öyle şey dediğinizi duyar gibi oluyorum. Bazılarınızda, tabi az sayıda, neden olmasın diyebilir. Mesele olup olmaması değil, olursa nasıl olacağına dair yorumlama gücü. Zaten biz düşünen varlıkların dünyayı değiştirme gücü buradan gelmez mi? Yaşamın her alanında; cinsiyet, din, dil, iş vs. farkı gözetmeksizin eşitlik. Doğaya egemen olmayı değil, doğayla barışık yaşamayı. Bütün düşüncelere saygıyı. Katılımcı, çoğunluğun değil, çoğulculuğun karar mekanizmalarını oluşturması. Az olanın, çok olan kadar saygınlığı. Emeğin en yüce değer olması. Birlikte üretmeyi, birlikte paylaşmayı. Kimseyi ötekileştirmemeyi. Ayrımcı bir üslup kullanmamayı. Birazcık yazdım. Tarihin öğrettiklerini birazcık ters-yüz ettim. Nasılda tuhaf geliyor değil mi? sizlere, bizlere. Çünkü bu yazılanlar öğretilmedi bizlere. Olmaz denildi. Çapulcu işleri denildi. Hiç böyle şeyler olur mu? Eşyanın tabiatına aykırı. Bu eşyanın tabiatı, çok kazan, daha da kazan, vur parçala her şey mubah yeter ki kazanı öğretti. Senden olmayanı, reddet. Senden olmayanı ez. Ya sana itaat etsin, ya da yok olsun gitsin. Böyle olmamalı diyeni hapse at, soruşturmalar aç, mahkeme kapılarında süründür. Şimdi sorsam soruyu yeniden sizlere. Ya da sormayayım, hiç gerek yok. Yorumda, takdirde sizin olsun!   
Ekleme Tarihi: 22 Mayıs 2022 - Pazar

'Çapulcuların İktidarı'

Türkiye’nin siyasi topografyasının sertleşmesi de kendisini en yalın haliyle bilişsel süreçlerde ve sözcüklerde gösteriyor. Medya organlarında gerek sokak röportajlarındaki münakaşalarda söylemlerin ve tercih edilen sözcüklerin artarak sertleşmesinin altındaki en önemli sebep, siyasetin üzerinde yükseldiği zeminin kayganlaşması ve kırılganlaşması olarak tanımlanabilir.

Çapulcu sözcüğünü hepiniz duymuşsunuzdur. TDK'ya göre çapulcu sözcüğünün anlamı; "Düzene aykırı davranışlarda bulunan, düzeni bozan, plaçkacı" olarak yazılıdır. Bu tanımlamanın değiştirilmesiyle ilgili TDK'nın bir çalışma yaptığı da rivayet edilir. Neyse onlar ister yapsınlar veya yapmasınlar konumuz değil deyip geçelim ama bir öneride bulunalım. Eğer yeni bir çapulcu tanımı arıyorlarsa; Neoliberalizm karşıtı herkes yazsınlar.

Boğaziçi Caz Korosunun Gezi Parkında söyledikleri, ''çapulcular oldu mu'' ile başlayan uyarlanmış müzikallerini dinlerken insan çapulcular bunlar ise çapulcu olmayanlar kimler diyesi geliyor. Düzene aykırı davranışta bulunan. Düzen nedir ki? Eşitsizlik yaratan, emeği sömüren, sefalete mahkum bırakan, doğasını yok eden, adaletsiz olan düzen, düzenmidir ki? Düzene başkaldıran çapulcu olsun.

İnsan her söylenin doğru olduğunu kabul etseydi, gelecek konusunda bir arayışı olurmuydu? İnsan bu ya. Her daim itiraz etmiştir. Her itiraz sistemleri değiştirmiş, kavramları, sözcükleri biçimlendirmiştir. Bu değiştirme işini de dil bilimcilere bırakıp, hadi bakalım sözcüklere anlam bul dememiş. Toplumsal değişimler, sosyolojinin alanı olmuş, sosyoloji bu kavramları yorumlamaya çalışmıştır.

Hadi gelin tarihin akışını değiştirelim. Bu akışı birde çapulcuların iktidarında yorumlayalım. Çapulcular iktidar olsa, tüm dünyayı yönetseler ne olurdu? Nasıl olurdu?

Hepinizden, daha doğrusu çoğunuzdan olur mu öyle şey dediğinizi duyar gibi oluyorum. Bazılarınızda, tabi az sayıda, neden olmasın diyebilir. Mesele olup olmaması değil, olursa nasıl olacağına dair yorumlama gücü. Zaten biz düşünen varlıkların dünyayı değiştirme gücü buradan gelmez mi?

Yaşamın her alanında; cinsiyet, din, dil, iş vs. farkı gözetmeksizin eşitlik.

Doğaya egemen olmayı değil, doğayla barışık yaşamayı.

Bütün düşüncelere saygıyı.

Katılımcı, çoğunluğun değil, çoğulculuğun karar mekanizmalarını oluşturması.

Az olanın, çok olan kadar saygınlığı.

Emeğin en yüce değer olması.

Birlikte üretmeyi, birlikte paylaşmayı.

Kimseyi ötekileştirmemeyi.

Ayrımcı bir üslup kullanmamayı.

Birazcık yazdım. Tarihin öğrettiklerini birazcık ters-yüz ettim. Nasılda tuhaf geliyor değil mi? sizlere, bizlere. Çünkü bu yazılanlar öğretilmedi bizlere. Olmaz denildi. Çapulcu işleri denildi. Hiç böyle şeyler olur mu? Eşyanın tabiatına aykırı. Bu eşyanın tabiatı, çok kazan, daha da kazan, vur parçala her şey mubah yeter ki kazanı öğretti. Senden olmayanı, reddet. Senden olmayanı ez. Ya sana itaat etsin, ya da yok olsun gitsin. Böyle olmamalı diyeni hapse at, soruşturmalar aç, mahkeme kapılarında süründür.

Şimdi sorsam soruyu yeniden sizlere. Ya da sormayayım, hiç gerek yok. Yorumda, takdirde sizin olsun! 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri