Tarık Kaya
Köşe Yazarı
Tarık Kaya
 

‘Bedavacılık’

İngilizce'de "free rider problem" olarak geçen iktisadi bir konudur. Bireylerin, kısıtlı ortak mallardan hak ettiklerinden çok yararlanmaları veya yararlandıkları kadar katkıda bulunmamaları durumunda açığa çıkar. Tüketicilerin tüketim miktarlarının ayrıştırılamadığı durumlarda ise sorun yaratır. Aslında biraz kuramsal bir yazı görünse de yazı ilerledikçe hepinizin tüm bu kuramsal, akademik sürece hakim olduğunuzu hatta ülke olarak bedavacılık kavramının ve iktisadi değerlendirmelerin vücut bulmuş halinin hepimizde olduğunu göreceğinizi düşünüyorum. Tamda bizi anlatan bir kavram. Yaşadığımız her toplumsal, siyasal, ekonomik sorunların en önemli noktalarından biri olan bedavacılık sözcüğü, bakalım bizi ne sonuçlara ulaştıracak. Bedavacılık derken Karl Marx' tan söz etmemek olmaz. Marx’ın tarihsel temellere dayanan ve kapitalizmi analiz eden teorisini, kısaca özetleyecek olursak; Teoriye göre üretim güçleri değiştiği zaman, üretimin üretim tarzı da değişir. Çünkü her yeni ve birbirinden farklı üretim gücü ilişkisi için ona uygun benzersiz bir takım sınıf ilişkisi söz konusudur. Bu nedenle her üretim gücü ilişkisi, sınıflar arasında bu ilişkiye özgü bir güç dağılımının varlığını ortaya çıkaracaktır. Bu güç dağılımı ve sınıf ilişkileri tarihsel ve toplumsal veriler altında bölüşümü şekillendirecektir. Bedavacılık, toplumları sadece iktisadi yönden değil, sosyal, siyasal ve ahlaki yönden de çürüten bir tanımlama. Üretim yoksunluğu yada başkalarının emeğinin sefası, toplumların üretimden koparılması, doğadan, yaşamdan bir kopuştur. Bu kopuş toplumları çürütür. Toplum üretemezse geleceği yaşanır kılamaz. Bu dünya hepimizin. Güneş hepimizin. Güneşin altında ki ağacın gölgesi hepimizin. Biz nasıl bu hale geldik ki, O bizim olan güneşin altındaki ağacın gölgesini bize satarlar. İşte tamda çürümeyi anlatabilecek en basit anlatı bu olsa gerek. Biraz düşünmenin zamanı gelmedi mi? Yaşama dair tahayyüllerinizi güncellesek olmaz mı?. Her söylenen veya anlatılanların yanılsamalardan ibaret olduğunu göremeyiz mi? Gemisini kurtaran kaptan yaklaşımını bırakın bir kenara. Kurtardığınız bir gemi yok, almazlar sizi o gemiye. Bakın işte o geminin 1. Kaptanı olan Biden'a. Boşluğa el uzatıyor, biri elimi tutmaz mı diye? 2. Kaptanı Putin, bir ülkenin masum insanlarına bombalar yağdırıyor. Ülkesinin tüm kaynaklarını kendi kişisel servetini çoğaltmada veya kendi adına iş yapan oligarklarına aktarmada kullanıyor. Bunların kurduğu düzen bu. O binmeye heves ettiğiniz gemilerinin de sizleri, bizleri götüreceği yer bundan başkası değil. Şimdi yine yazımın ilk paragrafına döneyim: ''Bireylerin, kısıtlı ortak mallardan hak ettiklerinden çok yararlanmaları veya yararlandıkları kadar katkıda bulunmamaları'' Bu cümle her şeyi anlatmıyor mu? Kısıtlı mallar, hak ettiğinden fazla yararlanma ve yararlandığın kadar katkı sağlamama. Bu bedavacılıktan kurtulup, yeni bir üretim ilişkisiyle toplumsal bölüşümü yeniden kurgulamanın zamanı gelmedi mi?  
Ekleme Tarihi: 18 Nisan 2022 - Pazartesi

‘Bedavacılık’

İngilizce'de "free rider problem" olarak geçen iktisadi bir konudur. Bireylerin, kısıtlı ortak mallardan hak ettiklerinden çok yararlanmaları veya yararlandıkları kadar katkıda bulunmamaları durumunda açığa çıkar. Tüketicilerin tüketim miktarlarının ayrıştırılamadığı durumlarda ise sorun yaratır.

Aslında biraz kuramsal bir yazı görünse de yazı ilerledikçe hepinizin tüm bu kuramsal, akademik sürece hakim olduğunuzu hatta ülke olarak bedavacılık kavramının ve iktisadi değerlendirmelerin vücut bulmuş halinin hepimizde olduğunu göreceğinizi düşünüyorum. Tamda bizi anlatan bir kavram. Yaşadığımız her toplumsal, siyasal, ekonomik sorunların en önemli noktalarından biri olan bedavacılık sözcüğü, bakalım bizi ne sonuçlara ulaştıracak. Bedavacılık derken Karl Marx' tan söz etmemek olmaz.

Marx’ın tarihsel temellere dayanan ve kapitalizmi analiz eden teorisini, kısaca özetleyecek olursak; Teoriye göre üretim güçleri değiştiği zaman, üretimin üretim tarzı da değişir. Çünkü her yeni ve birbirinden farklı üretim gücü ilişkisi için ona uygun benzersiz bir takım sınıf ilişkisi söz konusudur. Bu nedenle her üretim gücü ilişkisi, sınıflar arasında bu ilişkiye özgü bir güç dağılımının varlığını ortaya çıkaracaktır. Bu güç dağılımı ve sınıf ilişkileri tarihsel ve toplumsal veriler altında bölüşümü şekillendirecektir.

Bedavacılık, toplumları sadece iktisadi yönden değil, sosyal, siyasal ve ahlaki yönden de çürüten bir tanımlama. Üretim yoksunluğu yada başkalarının emeğinin sefası, toplumların üretimden koparılması, doğadan, yaşamdan bir kopuştur. Bu kopuş toplumları çürütür. Toplum üretemezse geleceği yaşanır kılamaz. Bu dünya hepimizin. Güneş hepimizin. Güneşin altında ki ağacın gölgesi hepimizin. Biz nasıl bu hale geldik ki, O bizim olan güneşin altındaki ağacın gölgesini bize satarlar. İşte tamda çürümeyi anlatabilecek en basit anlatı bu olsa gerek.

Biraz düşünmenin zamanı gelmedi mi? Yaşama dair tahayyüllerinizi güncellesek olmaz mı?. Her söylenen veya anlatılanların yanılsamalardan ibaret olduğunu göremeyiz mi?

Gemisini kurtaran kaptan yaklaşımını bırakın bir kenara. Kurtardığınız bir gemi yok, almazlar sizi o gemiye. Bakın işte o geminin 1. Kaptanı olan Biden'a. Boşluğa el uzatıyor, biri elimi tutmaz mı diye? 2. Kaptanı Putin, bir ülkenin masum insanlarına bombalar yağdırıyor. Ülkesinin tüm kaynaklarını kendi kişisel servetini çoğaltmada veya kendi adına iş yapan oligarklarına aktarmada kullanıyor. Bunların kurduğu düzen bu. O binmeye heves ettiğiniz gemilerinin de sizleri, bizleri götüreceği yer bundan başkası değil.

Şimdi yine yazımın ilk paragrafına döneyim: ''Bireylerin, kısıtlı ortak mallardan hak ettiklerinden çok yararlanmaları veya yararlandıkları kadar katkıda bulunmamaları'' Bu cümle her şeyi anlatmıyor mu? Kısıtlı mallar, hak ettiğinden fazla yararlanma ve yararlandığın kadar katkı sağlamama. Bu bedavacılıktan kurtulup, yeni bir üretim ilişkisiyle toplumsal bölüşümü yeniden kurgulamanın zamanı gelmedi mi?

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri