Prof.Dr. Halil Çivi
Köşe Yazarı
Prof.Dr. Halil Çivi
 

Çanakkale Zaferinin Yaşamsal Önemi ve Atatürk'ün İnsancıl Ruhu

Yarın 18 Mart 1915. Çanakkale Deniz Zaferinin 107.yıl dönümü. Kanımca Kurtuluş Savaşı'mızın   umut ışıkları Çanakkale Zaferi ile parlamaya başlamıştı. Eğer Çanakkale Savaşı'ndaki üstün başarıları olmasa M.K.Atatatürk olmazdı. M.K.Atatürk olmasa da Kurtuluş Savaşı  kazanılamayabilirdi. Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) başlamıştı.Osmanlı orduları  Kafkaslarda ve  Süveyş Kanalı Savaşı'nda ağır kayıplar vermişti. Emperyalist İngiltere ve Fransa Osmanlı Başkenti Istanbul'u ele geçirmek için  Çanakkale Boğazına saldırmaya karar vermişlerdi. Müşterek düşman donanması Çanakkale Bağazını kuşatmıştı. Istanbul'un olası bir bir işgalına karşı, Osmanlı Başkenti'nin Eskişehir'e  taşınmasına karar verilmişti. Hatta Eskişhir'de devrin  padişahına ev bile tutulmuştu.Saraydaki tüm değerli eşyalar ve önemli belgeler de Konyaya gönderilmişti(1). Çanakkale zaferinden  sonra  başkenti Eskişhir'e taşımaktan  vazgeçildi. Deniz savaşının kaybedilmesi ve kara savaşlarının  başlamasından önce, İngiliz generali Hamilton askerlerine şu emri vermişti. " Önümüzde...eşi görülmemiş bir macera bulunmaktadır...Gelibolu Yarımadasına bir kez ayak bastıktan sonra sonuna kadar savaşmak zorundasınız. Bütün dünya bizim ilerlememizi gözetliyor." Aynı savaşta M.K.Atatürk ise askerlerine şu emri vermişti." Size saldırıya geçmenizi emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum.Biz ölünceye kadar geçecek zaman içerisinde yerimize başka kuvvetler gelebilir..." Bir tarafta macera ve savaş  gösterisi yapmak isteyen bir emperyalist komutan var. Öbür tarafta  ise  başta kendisi ve askerlerinin ölmesi pahasına ülkesini ve halkını kurtarmaya çalışan büyük bir yurtsever... Önce 16 düşman savaş gemisinden 10 tanesi olağanüstü özveri, taktik ve çabalarla batırıldı ve deniz savaşı kazanıldı(18 Mart 1915). Ardından da M.Kemalin dahice strateji ve taktikleri ile kara savaşları kazanıldı(sonlanmas 19 Aralık 1915). Çanakkale deniz ve kara savaşlarında ingilizlerin kayıplar, 115.000 bini ölü olmak 205.000 , Fransızların kayıpları ise 47.000 kişi olarak hesaplanmıştı. Düşman askerlerinin can kaybı 252.000 kişiye ulaşmıştı. Osmanlı Ordusu da yine 66.000 askeri şehit olmak üzere 250.000 insan kaybına uğranmıştı. Her  iki taraftan toplam 500.000 den fazla inansan evladı yok olmuştu... Sonuç olarak emperyalist ve işgalcı maceracılar hem deniz ve  hem de kara  savaşlarıni kaybetmişlerdi. Sınırsız yurt ve ulus sevgisine sahip olan yurtseverler  ise zafere ulaşmışlardı. 19.Mayıs 1919 başlayan,Kurtuluş Savaşımızın  büyük örgütleyicis   M. K. Atatürk'ün    efsanevi karizması, öngörüsü yüksek keskin dehası ve sarsılmaz yurtseverliği Çanakkale  Savaşında ortaya çıkmıştı.  Bu savaşla Türk halkının ona olan güveni artmıştı... Peki Kurtuluş Savaşı kazanılıp Cumhuriyet kurulduktan sonra M.K.Atatürk Çanakkale'de göğüş göğüse  savaştığı bu düşman askerleri için ne dedi.(2) " Bu ülkenin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız.Huzur ve sükûn içinde  uyuyunuz. Sizler mehmetçikle yanyana ve koyunkoyunasınız. Uzak  diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır.Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." Siz tarihte hiç savaştığı can düşmanı olan düşman askerlerini şefkatle bağrına basan ve o askerlerin analarını içtenlikle teselli eden, hatta onlara anıt mezar yaptıran bir komutan gördünüz duydununuz mu?  Şimdi gel de Atatürk'ü  sevme, bu mümkün mü?  3. Cumhurbaşkanımız rahmetli Sayın Celal Bayar  " Atatürk'ü sevmek ibadettir" demişti. Ne kadar doğru söylemiş. Ruhu şad olsun. Bu düşünce ve duygularla,  Çanakkale Zaferinin  önemini bir daha  belirtiyor, başta M.K.Atatürk ve  tüm silah arkadaşlarını saygı, minnet ve  şükranla anıyor; hepsine Ulu Tanrıdan bağış ve sonsuz rahmet diliyorum.  (1)-  Şerafettin Turan,  Türk Devrim  Tarihi, 1. Kitap, ss. 47-49. Bilgi Yayınevi, ıstanbul 1991. (2)- Cihan Dura, Ataname.s. 399. Doğu Kitabevi, Istanbul 2019.
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2022 - Perşembe

Çanakkale Zaferinin Yaşamsal Önemi ve Atatürk'ün İnsancıl Ruhu

Yarın 18 Mart 1915. Çanakkale Deniz Zaferinin 107.yıl dönümü. Kanımca Kurtuluş Savaşı'mızın   umut ışıkları Çanakkale Zaferi ile parlamaya başlamıştı. Eğer Çanakkale Savaşı'ndaki üstün başarıları olmasa M.K.Atatatürk olmazdı. M.K.Atatürk olmasa da Kurtuluş Savaşı  kazanılamayabilirdi.

Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) başlamıştı.Osmanlı orduları  Kafkaslarda ve  Süveyş Kanalı Savaşı'nda ağır kayıplar vermişti. Emperyalist İngiltere ve Fransa Osmanlı Başkenti Istanbul'u ele geçirmek için  Çanakkale Boğazına saldırmaya karar vermişlerdi.

Müşterek düşman donanması Çanakkale Bağazını kuşatmıştı. Istanbul'un olası bir bir işgalına karşı, Osmanlı Başkenti'nin Eskişehir'e  taşınmasına karar verilmişti. Hatta Eskişhir'de devrin  padişahına ev bile tutulmuştu.Saraydaki tüm değerli eşyalar ve önemli belgeler de Konyaya gönderilmişti(1). Çanakkale zaferinden  sonra  başkenti Eskişhir'e taşımaktan  vazgeçildi.

Deniz savaşının kaybedilmesi ve kara savaşlarının  başlamasından önce, İngiliz generali Hamilton askerlerine şu emri vermişti.

" Önümüzde...eşi görülmemiş bir macera bulunmaktadır...Gelibolu Yarımadasına bir kez ayak bastıktan sonra sonuna kadar savaşmak zorundasınız. Bütün dünya bizim ilerlememizi gözetliyor."

Aynı savaşta M.K.Atatürk ise askerlerine şu emri vermişti." Size saldırıya geçmenizi emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum.Biz ölünceye kadar geçecek zaman içerisinde yerimize başka kuvvetler gelebilir..."

Bir tarafta macera ve savaş  gösterisi yapmak isteyen bir emperyalist komutan var. Öbür tarafta  ise  başta kendisi ve askerlerinin ölmesi pahasına ülkesini ve halkını kurtarmaya çalışan büyük bir yurtsever...

Önce 16 düşman savaş gemisinden 10 tanesi olağanüstü özveri, taktik ve çabalarla batırıldı ve deniz savaşı kazanıldı(18 Mart 1915). Ardından da M.Kemalin dahice strateji ve taktikleri ile kara savaşları kazanıldı(sonlanmas 19 Aralık 1915).

Çanakkale deniz ve kara savaşlarında ingilizlerin kayıplar, 115.000 bini ölü olmak 205.000 , Fransızların kayıpları ise 47.000 kişi olarak hesaplanmıştı. Düşman askerlerinin can kaybı 252.000 kişiye ulaşmıştı. Osmanlı Ordusu da yine 66.000 askeri şehit olmak üzere 250.000 insan kaybına uğranmıştı. Her  iki taraftan toplam 500.000 den fazla inansan evladı yok olmuştu...

Sonuç olarak emperyalist ve işgalcı maceracılar hem deniz ve  hem de kara  savaşlarıni kaybetmişlerdi. Sınırsız yurt ve ulus sevgisine sahip olan yurtseverler  ise zafere ulaşmışlardı.

19.Mayıs 1919 başlayan,Kurtuluş Savaşımızın  büyük örgütleyicis   M. K. Atatürk'ün    efsanevi karizması, öngörüsü yüksek keskin dehası ve sarsılmaz yurtseverliği Çanakkale  Savaşında ortaya çıkmıştı.  Bu savaşla Türk halkının ona olan güveni artmıştı...

Peki Kurtuluş Savaşı kazanılıp Cumhuriyet kurulduktan sonra M.K.Atatürk Çanakkale'de göğüş göğüse  savaştığı bu düşman askerleri için ne dedi.(2)

" Bu ülkenin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız.Huzur ve sükûn içinde  uyuyunuz. Sizler mehmetçikle yanyana ve koyunkoyunasınız. Uzak  diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır.Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."

Siz tarihte hiç savaştığı can düşmanı olan düşman askerlerini şefkatle bağrına basan ve o askerlerin analarını içtenlikle teselli eden, hatta onlara anıt mezar yaptıran bir komutan gördünüz duydununuz mu?  Şimdi gel de Atatürk'ü  sevme, bu mümkün mü?

 3. Cumhurbaşkanımız rahmetli Sayın Celal Bayar  " Atatürk'ü sevmek ibadettir" demişti. Ne kadar doğru söylemiş. Ruhu şad olsun.

Bu düşünce ve duygularla,  Çanakkale Zaferinin  önemini bir daha  belirtiyor, başta M.K.Atatürk ve  tüm silah arkadaşlarını saygı, minnet ve  şükranla anıyor; hepsine Ulu Tanrıdan bağış ve sonsuz rahmet diliyorum.

 (1)-  Şerafettin Turan,  Türk Devrim  Tarihi, 1. Kitap, ss. 47-49. Bilgi Yayınevi, ıstanbul 1991.

(2)- Cihan Dura, Ataname.s. 399. Doğu Kitabevi, Istanbul 2019.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri