Hemen akla gelir tabi.
Neyin; karın ağrısı.
Tabiki ülkede olmayan neyse onun.
Olmayan ne?
DEMOKRASİ tabi.
××××
Herkesin,
Her partinin kendine göre yazıp çizdiği.
Düşünüp söylediği sevdiği, saydığına demokrasi denirse!
Ve bunu da bir diğerine dayatırsa
Zorla veya tatlı dille..
Orada; o toplumda karın ağrısı başlar.
Ve her mide de bunu hazmetmez.
Ve başlar karın ağrısı.
Anarşi,
Terör.
Mafya,
ve faşizm.
Tabi bu kapitalizm şartlarında
iktidar olan siyasetçiler için bulunmaz bir nimet.
Hele o iktidar sahipleri, bir de otoriter anlayış sahipleri ise
Gel keyfim gel.
Vur, kır geç.
Ya biat.
Ya içerde yat.
Karakol
Polis, jandarma
Al sana demokrasi.
Hem de;
Dünyada eşi benzeri olmayan ilerisinden.
××××××
Geçmişten günümüze.
Dünyada demokrasi fikri; ilk ve hep sol muhalifler tarafından savunulmuş
Ama bir türlü uygulanamamış.
Aksine bu fikir sahipleri her dönem
bunun için büyük bedeller de ödemişler.
Ama iktidar olamamışlar.
Daha sonra para gücünü elinde bulunduran iktidar sahipleri bu fikirle baş edemeyince her dönemde kendilerine göre buna bir yorum ekliyerek ve bunu sahiplenip bugüne kadar uygulaya geldiler.
Tıpkı din gibi.
Tabi karın ağrısı da hep devam etti.
××××××
Bugün de olduğu gibi.
×××
Kim nasıl yorumlar,
Nasıl değerlendirir ise değerlendirsin.
Türkiye siyasetinde önemli bir yeri olan.
Ve muhalefetin ikinci
Türkiyenin üçüncü büyük partisi
Demokratik, Sol bir partinin
HDP'nin.
Doğanşehir ilçe kongresini izlediğimde aklıma geldi.
Neden?
Neden toplum kendi lehine olan bir uygulamayı özümseyip sahiplenip uygulamıyor.
Neden bu duyarsızlık.
××××
Dinleyiciler
Toplantıyı düzenleyenleri ne deseler hiç itirazsız.
Sözüm ona demokrasi kurallarını.
Evet.
Hayır.
El kaldır.
El indir.
Tamam.
Kabul edilmiştir.
Öyle ki oturdukları yerden sırf bir an önce bitsin de çıkıp gidelim havasındalar.
Gözleri kapıda.
Konuşulanları adeta dinlemiyor
duymuyorlar gibi.
İyi veya kötü.
Doğru veya yanlış,
karar verilmiş.
Listeler hazır.
Yönetim tamam.
Bitirin de gidelim o zaman gibi.
×××
Yönetenler.
Konuşmacılar.
Bir iki takdir, teşekkür.
"Konuşmamı uzatıp vaktinizi almak istemem."
Eskisi gitti.
Yenisi geldi.
İş tamam.
Kısa, kolay yoldan.
Her şey halledildi.
Yaz çiz, dosyaya koy.
Prosedür tamam.
Demokrasi.
Halkın, halkların demokrasisi için.
Biji yek gulan.
Yola devam.
Hangi yol.
Çıkmaz yol.
Bu uygulama çıkmaz yol olur.
Ve karın ağrısı devam eder.
Yine de.
Demokrasi.
Halkın, halkların demokrasisi için
yetersiz.
Ama Türkiye demokrasisi için
dar alanda kısa paslaşmalar
yine de umut verici.