Yurt

Ümit Özdağ’dan Sert Eleştiriler: “Batı Şirketleri Anadolu’nun Zenginliklerini Talan Ediyor”

Ümit Özdağ, Eskişehir’de yaptığı açıklamada ekonomi, terör süreci, sanayisizleşme ve madencilik politikalarına sert eleştiriler yöneltti. “Batı şirketleri Anadolu’nun zenginliklerini talan ediyor” dedi.

Abone Ol

Ümit Özdağ’dan Sert Eleştiriler: “Batı Şirketleri Anadolu’nun Zenginliklerini Talan Ediyor”

SPOT (ÖZET):
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Eskişehir Beylikova’daki nadir toprak elementi rezervi üzerinden hükümeti ve yabancı şirketleri sert sözlerle eleştirerek “Türk milletine ait olan zenginlikler talan ediliyor” dedi. Ekonomiden terör sürecine, sanayisizleşmeden maden politikalarına kadar birçok başlıkta iktidarı hedef aldı.

Özdağ’dan Beylikova Açıklaması: “Anadolu’nun Zenginlikleri Talan Ediliyor”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin il kongresi için geldiği Eskişehir’de basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eskişehir Beylikova’da bulunan nadir toprak elementi rezervi üzerinden konuşan Özdağ, yabancı şirketlerin Türkiye’de çevreye zarar veren yöntemlerle maden çıkardığını savundu.

Özdağ, “Batı şirketleri vahşi yöntemlerle Anadolu topraklarını yaralayarak Türk milletine ait olan zenginlikleri adeta talan etmektedirler. Erzincan İliç’te yaşanan felaket ortadadır. Kaz Dağları’nda da yasaklı yöntemlerle altın çıkarılıyor. Türk halkı, çıkarılan altından hiçbir pay almıyor” dedi.

“364 Bin Tekstil İşçisi İşini Kaybetti”

İktidarın ekonomi politikalarını sert sözlerle eleştiren Özdağ, özellikle tekstil sektöründe yaşanan daralmaya dikkat çekti. Geçen yıl 364 bin tekstil işçisinin işini kaybettiğini belirten Özdağ, sermayenin Mısır başta olmak üzere çeşitli ülkelere kaçtığını dile getirdi.

“Sanayici yok olma tehdidi ile karşı karşıya” diyen Özdağ, mobilya ve ayakkabı sektöründe de benzer bir göç yaşandığını ifade etti.

“İktidar Türkiye’nin Önüne Perspektif Koyamıyor”

Türkiye’nin 2025 yılında hem ekonomik hem siyasi açıdan ağır bir kriz yaşadığını söyleyen Özdağ, bu tabloyu şöyle değerlendirdi:

“8 senedir dar gelirlinin gelir payını düşüren, sanayiyi durduran, tarımı tasfiye eden ekonomik buhran kabus gibi çöktü. Üstüne iktidar Türkiye’nin önüne hiçbir perspektif koyamıyor.”

“Terörsüz Türkiye Süreci Cumhuriyeti Kırılma Noktasına Getiriyor”

Özdağ, iktidarın yürüttüğü “Terörsüz Türkiye” sürecini hedef alarak süreci “tarihsel kırılma” olarak nitelendirdi:

“PKK terör örgütüyle yapılan pazarlıkların, cumhuriyete terör örgütünün ortak edilmek istendiğini gösterdiğini” savunan Özdağ, 2026’nın Türkiye için çok daha zor geçeceğini ileri sürdü.

“Türkiye Ağır Bir Sanayisizleşme Sürecine Girdi”

Ekonomik istikrarsızlığın temelinde adalet ve eğitim eksikliğinin olduğunu söyleyen Özdağ, hükümetin politikalarının sermayeyi ülkeden kaçırdığını ifade etti:

“Sanayici ya ülkeyi terk ediyor ya da mallarını yabancı fonlara satıyor. Beğenilmeyen sermaye grupları ise cezalandırma sistemiyle baskı altına alınıyor; gerekirse mallarına el konuluyor.”

“Bu Ne Hadsizliktir”

Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan “Lozan bitti” şeklinde notlar gönderdiği iddialarını da gündeme taşıyan Özdağ, bu duruma sert tepki gösterdi:

“Kim bitirmiş Lozan’ı? Ordumuz hangi mağlubiyete uğramış ki Lozan bitmiş olsun? Bu ne hadsizliktir?”

“Demirtaş Serbest, Belediye Başkanları Hapiste”

Ana muhalefet belediye başkanlarının cezaevinde olduğunu hatırlatan Özdağ, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılacağı iddialarını eleştirerek şu ifadeleri kullandı:

“Belediye başkanları hapisteyken Demirtaş çıkacak ve anayasanın nasıl yapılacağını pazarlayacak… Böyle bir Türkiye’yi Türk milletine nasıl kabul ettirirsiniz?”

“Zafer Partisi Maden Talana Karşı En Sert Mücadeleyi Veriyor”

Nadir toprak elementi rezervi üzerinden konuşmasını sürdüren Özdağ, madencilik politikalarının Türkiye’yi çıkarları olmayan bir modele sürüklediğini dile getirdi:

“21. yüzyılda Anadolu, Afrika’daki sömürü yöntemleriyle yağmalanıyor. Erzincan’dan Kaz Dağları’na kadar aynı vahşi maden politikaları uygulanıyor.”

Özdağ, kendi politikalarının ise madenleri ham madde olarak değil, Türkiye'nin kendi teknolojisiyle işleyerek değer katacağı bir modele dayalı olduğunu belirterek:

“Bu vizyonu hayata geçirmek için Türk milletinden yetki istiyoruz” dedi.