Gündem

Saraçhane’de Adalet Çağrısı: “6 Aydır Eksiğiz, Artık Yeter!”

19 Mart operasyonlarının 6. ayında bir araya gelen Aile Dayanışma Ağı, Saraçhane Parkı’nda adalet ve demokrasi çağrısını yineledi. Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, “Adaletsizliğin artık son bulmasını istiyoruz” dedi.

Abone Ol

19 Mart 2025’te düzenlenen gözaltı ve tutuklama dalgasının ardından aileler tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı (ADA), yedinci buluşmasını İstanbul Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirdi. Aralarında tutuklu belediye başkanlarının yakınları, öğrenci temsilcileri, sanatçılar, gazeteciler ve siyasetçilerin bulunduğu buluşmada, tutuklamaların yarattığı adaletsizlikler ve yargı süreçlerindeki belirsizlikler protesto edildi. Etkinlikte yapılan açıklamalar, siyasi iklimde yaşanan gerilimi bir kez daha gözler önüne serdi.

Dilek Kaya İmamoğlu: “6 aydır onların yolunu gözlüyoruz”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi ve sivil toplum gönüllüsü Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, ADA’nın yedinci buluşmasında yaptığı konuşmada, sürecin aileler üzerindeki yıkıcı etkisini vurguladı. “30 Ekim 2024’ten bu yana bu sürecin kabusunu yaşıyoruz. Bugün 19 Mart’ın üzerinden tam 6 ay geçti. 6 aydır onlar tutuklu, bizlerse eksiğiz,” diyen İmamoğlu, adaletin işlemediği bir düzene karşı olduklarını belirtti.

İmamoğlu, sürecin yalnızca tutuklanan bireyleri değil, geride kalan aileleri, çocukları ve toplumun vicdanını da yaraladığını söyledi. “Masumiyet karinesi yok sayılıyor, lekelenmeme hakkı çiğneniyor,” diyen İmamoğlu, yaşananların sadece bireysel değil, toplumsal bir hukuk krizi olduğunun altını çizdi.

“Yargı siyasetin aracı haline getirildi”

Dr. İmamoğlu, konuşmasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploma iptali davasına da değinerek yargının araçsallaştırılmasını eleştirdi. “Ekrem’in 31 yıl önce aldığı diploma, siyasi hedeflerle tartışma konusu ediliyor. Bu sadece onun değil, bu ülkenin gençlerinin sorunudur,” ifadelerini kullandı.

Saraçhane’den yükselen direnişin kolay kolay susturulamayacağını belirten İmamoğlu, “Biz bu adaletsiz düzene boyun eğmeyeceğiz. Burada doğan umut, gençlerin geleceğidir,” dedi.

Yağız Tekin: “Yargı süreci Adana’dan 1000 kilometre uzağa taşındı”

Tutuklu Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’in oğlu Yağız Tekin, annesinin ve babasının hiçbir somut delil olmadan tutuklandığını vurguladı. “Annemi ve babamı 31 Mayıs’ta şafak vakti aldılar. O günden bu yana Silivri Cezaevi’ndeler. Biz Adana’dan İstanbul’a 1000 kilometre yol geliyoruz. Neden?” diye sordu.

Tekin, annesinin kamusal sorumluluğunu nasıl yerine getirdiğini, ihaleleri şeffaflaştırmak için çaba sarf ettiğini anlattı. “Siyasete kadınların katılımını artırmak için çalışan bir belediye başkanını üç ayda ihale çetesiyle eşleştirmek hangi mantığa sığar?” diyerek tepkisini dile getirdi.

Erdal Çolak: “Tutukluluk bir ceza aracına dönüştü”

Kültür A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Erdinç Çolak’ın ikiz kardeşi Erdal Çolak, tutukluluğun ailelerde yarattığı travmaya dikkat çekti. “Zor olan hep bize denk geliyor ama bizi yıldırmaya çalışanlar unutmamalı: Biz zorla değil, inançla ayakta kalıyoruz,” dedi.

Çolak, kardeşinin haksız tutukluluğa rağmen umudunu kaybetmediğini ve süreci kişisel bir dayanıklılık testine çevirdiğini söyledi. “Bugün sadece kardeşimin değil, adaletin de esaret altında olduğunu düşünüyoruz,” dedi.

Derin Doğa Kuş: “Bu ülkede doğduğumdan beri aynı iktidar var”

Saraçhane eylemleri sırasında tutuklanan üniversite öğrencisi Derin Doğa Kuş, gençlerin karşılaştığı baskıyı çarpıcı sözlerle ifade etti. “2001 doğumluyum. Hayatım boyunca aynı hükümetin baskısını gördüm. ‘Bu memleketi sen mi kurtaracaksın’ diyenlere karşı, ‘Evet, biz kurtaracağız’ diyerek yürüdük,” dedi.

Kuş, demokrasi, özgürlük ve adalet taleplerinin gençler nezdinde giderek büyüdüğünü vurgulayarak, “Tutuklayarak, korkutarak bizi susturamayacaklar,” dedi. “Demokrasi için erken seçim şart” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Kitap geliriyle dayanışma çağrısı

Buluşmada, Ekrem İmamoğlu’nun da katkı sunduğu “Millete Emanet” adlı kitabın tanıtımı da yapıldı. Kitaptan elde edilecek gelirle, 19 Mart sürecinde tutuklanan gençlerin ailelerine destek sağlanması hedefleniyor. Dr. Dilek İmamoğlu, “Bu kitap, gençlerin yarasına bir nebze merhem olmak için yazıldı. Herkesi bu mücadeleye ortak olmaya davet ediyorum,” dedi.