Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Malatya Şubesi, “Pir Sultan’ın yolunda dostluk ve dayanışmada buluşuyoruz” temasıyla dayanışma etkinliği düzenledi. PSAKD Genel başkanı Cuma Erçe, “Alevi açılımı getireceğiz” diyenler, önce kendi tarihleriyle bir yüzleşsinler. Bu sözleri söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ağzından duyduğumuz bu sözleri söyleyenler önce Maraş’ın hesabını versin. Önce Çorum’un hesabını versin. Önce Sivas’ın hesabını versin. Gazi’nin hesabını versin.” ifadelerini kullandı.
Grup Yoldaş’ca Türküler’in ezgileri eşliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, dostluk, paylaşım ve hak mücadelesi vurgusu öne çıktı. Akşam yemeği eşliğinde düzenlenen etkinliğe PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Farımaz, PSAKD Bölge Sorumlusu Ali Sekman, siyasi parti il temsilcileri, çevre illerden gelen PSAKD il başkanları, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve dernek üyeleri katıldı.
“Bu sofra sadece bir yemek sofrası değil, bir gönül sofrasıdır”
PSAKD Malatya Şube Başkanı Latife Ulutaş, etkinlikte yaptığı konuşmada dayanışma ve paylaşma kültürüne vurgu yaptı. Ulutaş, şunları söyledi:
“Canlar, bugün bu salonda, bu bir sofranın etrafında toplandık. Ama biliyoruz ki bu sofra sadece bir yemek sofrası değildir. Aşk, Hak aşkıyla, rızalıkla, muhabbetle kurulmuş bir gönül sofrasıdır.
Biz, Malatya'nın bereketli topraklarında, dağlarında, derelerinde dayanışmayı, paylaşmayı, komşuluğu biliriz. Birimizin derdi hepimizin derdi, birimizin sevinci hepimizin sevincidir.
İşte bugün de o dayanışma ruhuyla, Pir Sultan’ın yolundaki direniş ve Seyda mirasını yaşatmak için bir araya geldik.”
Cuma Erçe: “Bu ülkede yaşayan bütün ezilenlerin haklarını savunmak bizim görevimizdir”
PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, derneğin sadece bir inanç örgütü değil, aynı zamanda hak ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunu vurguladı. Erçe, şöyle konuştu:
“Elbette ki Bir Sultan Kültür Derneği, evet, ilk bakışta bir demokratik kitle örgütü, bir inanç örgütü, bir Alevi örgütü. Ancak tek işlevi sadece Alevi hak mücadelesi vermek değildir. Bu mücadeleye paydaş olmak, bu ülkede yaşayan herkesin bütün ötekilerin, bütün ama bütün ezilenlerin haklarını savunmak gibi de bir görevi ve işlevi vardır. O nedenledir ki Malatya’dan bilirsiniz, demokratik eğitim mücadelesinde, laik ve bilimsel eğitim mücadelesinde Pir Sultan Kültür Derneği’nin bayrağını görürsünüz. Eşit yurttaşlık mücadelesinde Bir Sultan Kültür Derneği’nin bayrağını görürsünüz. 1 Mayıs meydanlarında işçi sınıfıyla, emekçilerle yan yana giren bir derneğiz biz. Kadın mücadelesinde varız, çevre mücadelesinde varız. Yani az önce de söylediğim gibi, bu ülkede yaşayan bütün halkların, bütün inançların, bütün ötekilerin hak ve hakikat mücadelelerinde, demokrasi ve özgürlükler mücadelesinde hep vardık, var olmaya da devam edeceğiz.”
“Mücadelenin mirasını taşıyoruz”
Mücadelenin mirasını taşıdıklarına dikkat çeken Erçe, şunları söyledi:
“O nedenle herhangi bir dernekte değiliz, mücadelenin mirasını taşıyoruz. Yani biz, Bir Sultan Abdullah’tan, Kalender Çelebi’den, Şeyh Bedrettin’den, Börtlüce’den, Torlak Kemal’den, Baba İlyas’tan, aldığımız bayrağı, o mücadelenin mirasını taşıyoruz. Ve onun ardılları olan, halklar için, emekçiler için mücadele etmiş olan Denizler’in, Mahirler’in, İbrahimler’in, Masumlar’ın bayrağını taşıyoruz.”
“”Alevi açılımı getireceğiz” diyenler, Maraş’ın, Çorum’un, Sivas’ın, Gazi’nin hesabını versin”
Erçe, son olarak “Alevi açılımı” söylemlerine tepki göstererek şöyle devam etti:
“Bizim için “Alevi açılımı getireceğiz” diyenler, önce kendi tarihleriyle bir yüzleşsinler. Bu sözleri söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ağzından duyduğumuz bu sözleri söyleyenler önce Maraş’ın hesabını versin. Önce Çorum’un hesabını versin. Önce Sivas’ın hesabını versin. Gazi’nin hesabını versin. Bu “açılımı” ifade edenlerin bize bir hak, bir özgürlük getirmek gibi bir niyetleri yok. Bunu net bir şekilde ifade edeyim: Bunu söyleyenler, daha birkaç gün önce Ankara’da, Hacettepe Üniversitesi’nde, bizim çocuklarımıza yüzleri maskeli sivil faşistlerle, ellerine palalar alarak saldırdılar. Aynı anlayış, aynı zihniyet. Bu zihniyet bizim için “açılım” getirebilir mi? Bize haklar verebilir mi?”
Dayanışma etkinliği, Grup Yoldaş’ca Türküler’in seslendirdiği ezgiler eşliğinde sona erdi.